"أن أتأكد من" - Translation from Arabic to Turkish

    • emin olmak
        
    • emin olmalıyım
        
    • emin olmam
        
    • için bizzat kendim
        
    Güzel. İyi. Sizin durumdan haberdâr olduğunuzdan emin olmak istedim. Open Subtitles فقط أردت أن أتأكد من كونك على علم بهذا الوضع
    Sana bir şey söylemem gerek ve net konuştuğumdan emin olmak zorundayım çünkü belli ki geçmişte net olamamışım. Open Subtitles أريد أن اقول لك شيئا، وأريد أن أتأكد من أنني واضحة، لأنه يبدو أنني لم أكن واضحة في الماضي.
    Çok uğraştım onu gerçek ve parçalanmayacak bir aileye verdiğime emin olmak için. Open Subtitles حاولت بشدة أن أتأكد من أنها ستعثر على عائلة حقيقية، عائلة لن تتفرق.
    "stereotactic robot" almak için gereken para kaynağını buldum.kurulun onayını alacağımdan emin olmalıyım. Open Subtitles وجدت طريقة لاحضار مجسم آلي أردت أن أتأكد من موافقتك قبل أن أتابع
    Daha düşük eğitimli dinleyiciler için yeteri kadar basit olduğundan emin olmam gerekiyor. Open Subtitles أريد أن أتأكد من أنها بسيطة جدا لكي يفهمها الجمهور المستمع الأقل ثقافة
    Uzun süredir görüşme yapmamıştım ve doğru hazırladığıma emin olmak istiyorum. Open Subtitles لم أحظى بمقابلة منذ فترة وأريد أن أتأكد من أنها صحيحة
    Sadece ben öldükten sonra sevdiklerimin güvende olduklarından emin olmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أتأكد من أن الأشخاص الذين أحبهم أمنين من بعدي.
    Derin uykudayken kabus gördüm ve onu neyin öldürdüğünden emin olmak istedim. Open Subtitles حلمت حلما رهيبا فى السبات الصناعى وكان يجب أن أتأكد من ما قتلها
    Benim işim, işinizi yaptığınızdan emin olmak. Open Subtitles عملي هو أن أتأكد من تأديتك لعملك على أكمل وجه
    Aramızın iyi olduğu konusunda emin olmak istedim özellikle geri dönüyorsan. Open Subtitles أردت أن أتأكد من أن كل شيء بخير ، خاصة وأنك تغادرين أردت أن أتأكد من أن كل شيء بخير ، خاصة وأنك تغادرين
    Hayır, ciddiyim, çimdikle beni. Uyanık olduğuma emin olmak istiyorum. Open Subtitles لا، إنني أعني هذا، اقرصيني أريد أن أتأكد من أنني مستيقظة
    Bilgiye sahibim. Onun doğru kullanılmasından emin olmak zorundayım. Open Subtitles فلدي المعلومات المطلوبة و يجب أن أتأكد من إستخدامها بشكل صحيح
    Bir makine inşa ettiğimde, çalıştığından emin olmak isterim. Open Subtitles عندما أقوم ببناء آلة، يجب أن أتأكد من أنها تعمل
    Olanları gördüm. Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim. Open Subtitles مرحباً , لقد رأيت ما حدث هناك أردت فقط أن أتأكد من أنكِ بخير
    Eve gerçekten geldiğinden emin olmak istedim. Ne demek istiyorsunuz? Open Subtitles يجب عليّ الذهاب لقد أردت فقط أن أتأكد من عودته للمنزل
    Onun da kafasını çarpmadığına emin olmak istedim. Open Subtitles أردت أن أتأكد من أنها لم تتلقى ضربةً على رأسها أيضاً
    Ben sadece--benden hoşlanmadığından emin olmak... istiyorum. Open Subtitles أنا فقط .. أردت أن أتأكد من ذلك أنت لا تحبني ، أليس كذلك ؟
    Buna o karar verecek, ama vereceği karara saygı duyacağından emin olmalıyım. Open Subtitles هو من يقـرّر ذلك؟ لكنني أوّد أن أتأكد من أنك ستحترم قراره
    Hakkımda başkasıyla konuşmadığından emin olmalıyım. Open Subtitles أريد أن أتأكد من أنك لم تتحدث لأحد بشانى
    Oliver'ın sağlıklı bir şeyler yediğinden emin olmalıyım. Open Subtitles يجب أن أتأكد من أن يحصل أوليفر على شيء صحيّ ليأكل
    Aklıma kazındığından emin olmam lazım ki hata ihtimali ortadan kalksın. TED كان عليّ أن أتأكد من أنها ترسخت في ذاكرتي بحيث لا يكون هناك احتمال للخطأ.
    Sanırım bu sefer, ölü olarak kalman için bizzat kendim ilgileneceğim. Open Subtitles أظن أنني هذه المرة يجب أن أتأكد من أن تبقى ميتا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more