"أن تأخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • alıp
        
    • al
        
    • alabilirsin
        
    • almalısın
        
    • almak
        
    • almayı
        
    • almanı
        
    • almaya
        
    • götürebilirsin
        
    • alır
        
    • alman
        
    • almadan
        
    • alamazsın
        
    • alıyorsun
        
    • götürmelisin
        
    Derin bir nefes alıp, bu poşete üflemenizi istiyorum sizden. Open Subtitles أريدك أن تأخذ نفساً واحداً عميقاً و تملأ هذا الكيس
    Tepki vermeden önce derin bir nefes al ve ona kadar say. Open Subtitles أريدك أن تأخذ نفساً عميقاً وتعد للعشرة قبل أن تبدي ردة فعل
    Şu öksürüğün için gidip birşeyler alabilirsin. Çok sinir bozucu. Open Subtitles يجب أن تأخذ شيء ما لهذا السعال لأنها مزعج فعلاً
    - Muhteşem. Yapma böyle Mike. Bu işi ciddiye almalısın. Open Subtitles ، مايك ، فعليك أن تأخذ الأمر على محمل الجد.
    Hepsini almak ister misin? Kolayca para kazanmak için bir fırsatın var. Open Subtitles يمكنك أن تأخذ كلّ شئ، ثم تطلق النكات بشأن هذا المال السهل.
    Eğer hayatınızdaki sahip olduğunuz herşeyi düşünürseniz, o kapıdan çıkarken, yanınıza neleri almayı düşünürsünüz ? TED إذا فكرت في كل شيء تملكه في الحياة، عندما تخرج من هذا الباب، ماذا تفكر في أن تأخذ معك؟
    Normal kahvenin yarısını alıp kafeinsiz çeşidin... yarısıyla karıştırmanız mümkün mü acaba? Open Subtitles هل يمكن أن تأخذ نصف القهوه و تخلطه بنصف أخر من الكافيين؟
    Misafirlerin yanına gitmeden önce, derin bir nefes alıp sakinleşmen gerekiyor ve geri alamayacağın bir şeyler söylememeye bak. Open Subtitles يجب أن تأخذ نفسا عميقا وتبرد أعصابك قبل أن تذهبي هناك و تقولي شيئا لن تكوني قادرة على استرجاعه
    Bak, biz sadece bu adamı alıp sana bulaşmadan gitmek istiyoruz. Open Subtitles انظر، نحن فقط نريد أن تأخذ هذا الرجل والخروج من شعرك.
    Şimdi derin bir nefes al ve bırak seni Gevşistan adındaki diyara götüreyim. Open Subtitles الآن أريدكَ أن تأخذ نفسا عميقاً و دعني آخذكَ إلى أرض أُسمّيها الاسترخاء
    Billy, şu arkadaşından biraz ders al ve kendine bir iş bul. Open Subtitles بيلي، هل يمكن أن تأخذ درسا من صديقك والحصول على وظيفة نفسك.
    Ama sen takımını kuru temizlemeden al, ve dolabına as. Open Subtitles لكن يمكنك أن تأخذ حُلتك دائماً للتنظيف الجاف وتعلقها بخزانتك
    Hayır, başka planlarım var. İki bileti de alabilirsin. Open Subtitles لا، لدي خطط أخرى يمكن أن تأخذ التذكرتين معاً
    İstersen şu haplardan birini alabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تأخذ واحدة من هذه الاقراص الان لو تريد الآن؟
    Bir tane almalısın. Aldığım son parti pis su borusunu tıkamıştı. Open Subtitles عليك أن تأخذ هذه، فقد قمتُ بسد فتحة التصريف بالدفعة الأخيرة.
    Bu kasabadaki her sırrı ve günahları kalbinden içeri almalısın, hepsininkileri. Open Subtitles عليك أن تأخذ أسرار وخطايا هذه المدينة في قلبك، كل منهم.
    Birkaç parça eşya almak için biraz zaman ister misiniz? Open Subtitles هل تريد أن تأخذ دقيقة لجمع عدد قليل من الأشياء؟
    Anlarsın ya, zaman ayırıp biraz da... hayattan tad almayı bileceksin. Open Subtitles أتعلم, يجب أن تتعلم أن تأخذ وقتك... ...فى تنـشق عطر الورد.
    Eğer senin için bu kadar önemliyse biletimi almanı istiyorum. Open Subtitles إن كانك تعنيك بهذا القدر فعلاً, فأريدك أن تأخذ تذكرتي
    Bu riskleri almaya gönüllü olacaksınız. TED لذا يتوجب عليك أن تأخذ على نفسك الخوض في المخاطر
    Ben Skywalker'ı yakaladıktan sonra... ..Solo'yu Jabba'ya götürebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تأخذ كابتن سولو إلى جابا ذا هت بعد أن أحصل على سكاى واكر
    Her zaman arabayı alır ve gizlice beni görmeye gelirdi. Open Subtitles لقد اعتادت أن تأخذ اسيارة طوال الوقت لتتسلل و تراني
    Bundan böyle otunu başka birinden alman gerekecek galiba dostum. Open Subtitles أظن أنه عليك أن تأخذ طريقك من شخص آخر مثلك
    Neden paramı almadan önce gelip soracak kadar taşaklı davranamadın? Open Subtitles لماذا لم تجد الشجاعة بسؤالي قبل أن تأخذ مالي ؟
    Öyle her şeyi alamazsın. Burayı annem işletiyor. Open Subtitles لا يمكنك أن تأخذ كل ما تريده وحسب، تدير أمي هذا المكان
    Şimdi eşinden mi izin alıyorsun işe gitmek için? Open Subtitles الآن عليك أن تأخذ إذنا من السيدة و الكلب لكي تأتي؟
    Bence belki de Carol'u başka bir doktora götürmelisin. Open Subtitles أعتقد أن عليك أن تأخذ كارول إلى طبيب آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more