"أن تضع" - Translation from Arabic to Turkish

    • koyabilirsin
        
    • koy
        
    • koymak
        
    • koymalısın
        
    • koyun
        
    • koyup
        
    • koyamazsın
        
    • takmalısın
        
    • tutmanı istiyorum
        
    Fazla odamız olursa, bazı eşyalarını oraya koyabilirsin... Open Subtitles إن كان لدينا غرفة، يمكنك أن تضع فيها أغراضك، مثل الكراسي خاصتك
    Elini ellerimizin üzerine koy, şans için. Open Subtitles هل تريد أن تضع يداً علي أيدينا من أجل الحظ؟
    Tek yapman gereken ortalari ortalarin... buyukleri buyuklerin arasina koymak anladin mi? Open Subtitles كل ما عليك فعله هو أن تضع الوسط مع الوسط والكبير مع الكبير .. واضح ؟
    İngiliz ordusundayken hız ve saldırı hakkında öğrendiğin herşeyi bir kenara koymalısın. TED كل شئ تعلمته عندما كنت تخدم في الجيش الإنجليزي حول السرعة والعناد، ينبغي أن تضع ذلك جانباً
    Bir fotoğraf makinesi koyun, başınızın fotoğrafını her açıdan çeksin. TED يمكن أن تضع كاميرا مثلاً وتحصل على صور لرأسك من جميع الزوايا
    Kulaklarıma bal koyup karınca yuvasında uyumamı da önerir misin? Open Subtitles لتقترح أن تضع عسل فى أذنى. وتسقطني على جحر نمل.
    Latince bir kelime veya disiplinin önüne belirli bir yazı koyamazsın. Open Subtitles لا يمكن أن تضع أداة التعريف في مقدمة معنى لاتييني أو إيضاح
    Onlara koşum takımı takmalısın. Open Subtitles عليك أن تضع لجام لبعص المغفلين الصغار يا عزيزى
    Senden ellerini görebileceğim kadar yüksekte tutmanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تضع أيديك فوق حيث أنا يمكن أن أراهم.
    Biraz garip olduğunu biliyorum ama başını diğer tarafına koyabilirsin. Open Subtitles انا اعلم أن لها رائحة السمك قليلا لكن يمكن أن تضع رأسك الناحية الاخرى
    Tanrı aşkına, kimlik kartına benim resmimi bile koyabilirsin. Open Subtitles بحق الله، يمكنكَ أن تضع إسمي على بطاقة هويتكَ
    Omzumun üstüne not resmi koyabilirsin Tony. Open Subtitles يمكنك أن تضع صورة للملاحظة فوق كتفي في أي وقت الآن , توني
    Ev için para koy. Gerisini ben hallederim. Open Subtitles أن تضع المال في المنزل، وأنا أقوم بالباقي
    Bu buz küplerini koltuk altına koy da göreyim. Open Subtitles أتحدّاك أن تضع مكعبات الثلج هذه تحت الإبط
    Cooker, sana eşyaları karavana koy demiştim ben. Open Subtitles كوكر, لقد قلت لك أن تضع هذه الأغراض في المقطورة‏
    Bu da demek ki içine pil koymak zorunda. Open Subtitles مما يعني أنه كان عليها أن تضع بطاريات بداخله
    Ben dışarı ilk koymak sormak zorunda yapacağım korkuyorum. Open Subtitles سجب أن أطلب منك أن تضع هذه في الخارج أولاً
    Tüm ihtimalleri kapsayan bir kural koymak zordur. Open Subtitles من الصعب أن تضع قاعدة وتقبل في جميع الحالات
    Ama bu işe biraz daha yüreğini ortaya koymalısın. Open Subtitles لكنه عليك فقط أن تضع فيه روحا أكثر من ذلك
    Sanırım balığı buzdolabına koymalısın. Bütün evi kokutmasını istemezsin. Open Subtitles على الأرجح ينبغي أن تضع السمكة في الثلاجة لأنها سوف تنشر الرائحة في البيت.
    ...ama Philip sen de telefonuna şifre koymalısın dostum. Open Subtitles لكن.. فيليب يجب أن تضع رمزاً سرياً لهاتفك يا رجل
    Sonra da Siletsky'nin resmini kitabın 105. sayfasına koyun. Open Subtitles و أن تضع صورة سيلتسكي في الصفحة 105 من الكتاب
    O yüzden lütfen, lütfen, Bay Rivers, bunu çekmeceye koyun, saklayın, unutun ama lütfen atmayın. Open Subtitles لذا فإني أرجوك أن تضع هذه في الدرج .. خبئها وانس امرها
    Aralarına bir düğme koyup ışığı biraz kısabilirsiniz. TED يمكنك أن تضع مقبضا بينهما والآن قد صنعتم ضوء خافتا.
    Adına ne dersen de hiç sallamıyorum, ama bunun içine deniz ürünü koyamazsın koca dostum. Open Subtitles ،لا أكترث لمسماه لكن لا ينبغي أن تضع طعاماً بحرياً فيه أيها الصديق
    "Seviyorsan ona bir yüzük takmalısın.." gibi miydi? TED "إذا كنت تحب ذلك، إذاً، عليك أن تضع خاتماً حوله"؟
    Ancak senden aklında tutmanı istiyorum ben sadece askerdim... sadık bir asker... görevini yapan. Open Subtitles لكنني أسألك أن تضع في الاعتبار أنني كنت مجرد جندي... جنديًا مخلصًا...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more