"أن تعلم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmelisin
        
    • biliyorsun
        
    • biliyor
        
    • Şunu bilmeni
        
    • bilmek ister
        
    • olduğunu bilmek
        
    • bil
        
    • bilmeni istedim
        
    • bilmek istiyorsun
        
    • Haberin
        
    • bilmelisiniz
        
    • bilmeni istiyorum
        
    • bilmen
        
    • fark etmeden
        
    • bilmeni isterim
        
    Ama şunu bilmelisin ki, insan kurban edilmesi hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لكن لابد أن تعلم أني لا أحب تقديم القرابين البشرية
    Merak etme ben ayarladım. Ama şunu bilmelisin, artık onun radarındasın. Open Subtitles لا تقلق، فقد غطيت عليك، لكن عليك أن تعلم أنها تراقبك
    biliyorsun, sizinkiler oraya gidip kapıyı gömmeden ya da başka bir şey yapmadan önce, şunu bilmelisiniz ki karşılaştığınız her kişi sizi avlamaya çalışmaz. Open Subtitles تعلم , قبل ذهاب قومك لدفن البوابه الخاص بك , أو شيء كهذا ينبغي عليك أن تعلم أنه ليس كل من تقابله يحاول اصطيادك
    Bu tür konuşmadan nefret ederim. Bunu biliyor olman lazım. Open Subtitles أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا
    Şunu bilmeni isterim ki korktuğumdan veya başka birşey yüzünden değil. Open Subtitles أريدك أن تعلم أن هذا ليس بسبب أنى أخاف من شيئ
    Dünyadaki en iyi pazarlamacının kim olduğunu bilmek ister misin? Open Subtitles عليك أن تعلم من هو أعظم بائع في العالم ؟
    Ama belki şunu bilmelisin, miras için savaşma niyetinde değilim. Open Subtitles ولكن عليك أن تعلم, بأنني لن أقوم بالمطالبه بحق الورث.
    Parti sahibi olarak o melezlerin iyi bir ilk izlenim yaratmadığını bilmelisin. Open Subtitles بإعتبارك مُضيف فيجب أن تعلم أن الانطباع الأوليّ لهؤلاء الهجائن ليس طيباً
    O tür bir bıyığın çok pahalı bir yüz aksesuarı olduğunu bilmelisin. Open Subtitles عليك أن تعلم أن ذلك النوع من الشوارب تجميـل كمـالي غـالٍ جـدا
    Hayatının bir kısmı orada, biliyorsun ama anımsamıyorsun. Open Subtitles ذلك من أغرب الأشياء، أن تعلم بوجود جزء من حياتك في ذاكرتك لكنك لا تستطيع معرفته
    Olan şu ki çok kısa bir zaman içinde 50 yaşında olacaksın ve bunu biliyorsun. Open Subtitles ما سيحدث هو أنك ستكون في الـ 50 قبل أن تعلم ذلك وأنت تعلم ذلك
    biliyorsun, hayatımda hiçbir şeyi öldürmedim. Open Subtitles أريدك أن تعلم أننى لم أقتل أى شىء طوال حياتى
    Bu tür konuşmadan nefret ederim. Bunu biliyor olman lazım. Open Subtitles أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا
    Fakat sen de benim büyük bir aptal olmadığımı biliyor olduğundan, bunu da hesaba katarak, kendi önümde bulunan şarabı da seçemeyeceğim açıkça ortada Open Subtitles لكن يجب أن تعلم أننى لست بالأحمق الكبير لقد أحصيت على ذلك لذلك و بوضوح لن أختار النبيذ الذى أمامى
    Şunu bilmeni istiyorum ne zaman benimle konuşmak istersen ben buradayım. Open Subtitles أريدك فقط أن تعلم أنك حينما تحتاج للتحدث معي فأنا هنا
    Bu paranın nereden geldiğini bilmek ister misin? Open Subtitles هل تريد أن تعلم حقاً كيف تجني هي ذلك المال ؟
    Postahanede senin adına gelen bir mektup olduğunu bilmek istersin diye düşünmüştüm. Open Subtitles فقط إعتقدت بأنك تود أن تعلم لديك رسالة مسجلة في مكتب البريد
    Şunu bil ki, keşfettiğin evlilik teklifi planım zor bir plandı. Open Subtitles عليك أن تعلم أن خطة عرض الزواج التي وجدتيها مجرد مسودة
    Bunun önemli olabileceğini düşünüyorum, ve senin de bilmeni istedim. Open Subtitles أعتقدت أنه يمكن أن يكون مهما وأردت أن تعلم ذلك
    Gerekli gereksiz her şeyi bilmek istiyorsun, değil mi Patch? Open Subtitles أتريد أن تعلم ما حقيقة كل هذا الهراء يا باتش ؟
    Burnunun dibinde gezerken planlar yaparlar, Haberin bile olmaz. Open Subtitles يمكنهم أن يخططون أمامك دون أن تعلم ماذا يقولون
    Tek başıma, bunu ben yaptım. Ama bir şey bilmeni istiyorum. Open Subtitles كل شىء على لقد فعلت ذلك لكننى أريدك أن تعلم شيئا
    bilmen gerekir ki Cadılar Bayramı'nda şaka yapmak pek de akıllıca değildir. Open Subtitles عليكَ أن تعلم أنّه ليس من الحكمة أن تعمل علي مقالب الهالوين.
    O fark etmeden Billie'yi ayırmam gerekiyor. Open Subtitles لابد لي من إبعاد بيلي عنهم دون أن تعلم ذالك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more