"أن عليكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerektiğini
        
    • gerek
        
    • gerekiyor
        
    Duymak istediklerini söylemen gerektiğini biliyor. Open Subtitles يعرف أن عليكِ أن تخبريهم ما يريدون سماعه.
    Ama onu affetmeyi denemen gerektiğini düşünüyorum. Onun iyiliği için değilse bile kendi iyiliğin için bunu yapmalısın. Open Subtitles أظن أن عليكِ أن تحاولي مسامحته إن لم يكن من أجله فمن أجلكِ أنتِ
    Çevrendeki insanlara kibar davranman gerektiğini bilmiyor musun? Open Subtitles ألا تعلمين أن عليكِ أن تكوني مؤدبة مع الناس بهذا المجتمع؟
    Bunun için çok geç artık. İşini kaybetmemek için yeni bir şeyler bulman gerek. Open Subtitles أعتقد أنه قد فات أوان ذلك، أعتقد أن عليكِ الوصول لشيء ما كي لا تفقدي عملك.
    Bence adayı boşaltmayı düşünmeniz gerek. Güvende olmak için. Open Subtitles أعتقد أن عليكِ النظر في إخلاء الجزيرة، للأمان فحسب
    Şunu söylemeye çalışıyorum: İş yerinde sutyen takman gerekiyor. Open Subtitles ،ما أقوله هو أن عليكِ إرتداء حمالة صدر في العمل
    Bay Agos'un yeni şirketine katılman gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أظن أن عليكِ أن تنضمي للسيد آغوس في شركته الجديدة
    Ben hâlâ hayatınıza devam etmeniz gerektiğini düşünüyorum. - Başka bir yere gidin. Open Subtitles لا يزال في اعتقادي أن عليكِ الإنتقال إذهبي إلى مكان آخر
    Geri geldim çünkü bunu benden duyman gerektiğini düşündüm. Open Subtitles لقد أتيت لأنني ظننت أن عليكِ أن تسمعي هذا مني
    Grace'in maden kuyusu başındaki makineyi sattığımızı bilmen gerektiğini düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أن عليكِ معرفة بيعنا .للعتاد الرئيسي الخاص بجريس
    Fakat, Donanma'ya katıldığını bilmeniz gerektiğini düşündüm. Open Subtitles لكن اظن أن عليكِ معرفة .إنضمامه للقوات البحرية
    Hala düşünmen gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles -حسناً, مازلت أظن أن عليكِ التفكير بشأنه.
    Sana Henry konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن عليكِ التحدث إلى هنري
    Bölgeyi dezenfekte etmen gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تظنين أن عليكِ تعقيم المنطقة؟
    Sanırım bunu halletmemize izin vermen gerek. Open Subtitles أعتقد أن عليكِ أن تدعينا نتعامل مع هذا الأمر
    Öyleyse artık alışman gerek. Open Subtitles هذا هل فصاعداً الآن من ذلك على تعتادي أن عليكِ وكأن يبدو أنه إذن
    Korkarım ben durdukça, devam etmeniz gerek. Open Subtitles أخشى أن عليكِ أن تستمر مادمت أنا مستمر.
    Bay Loomis su projesi için orayı yıkmak gerek diyor. Open Subtitles السيد (لوميس) يقول أن عليكِ هدمها ليبني مشروعه لتوفير الماء
    Bence insanların isteklerini dinlemen gerek. Open Subtitles أظن أن عليكِ أن تصغي ... و تستمعي لما يقوله الناس.
    Tatlım, seks kodlar hakkında endişelenmekten vazgeçmen gerekiyor. Open Subtitles عزيزتي، أعتقد أن عليكِ التوقف عن القلق حيال رموز العلاقة الجنسية
    O sözü söyledikten hemen sonra ölmen gerekiyor, biliyorsun. Open Subtitles تعلمين أن عليكِ أن تموتي بعد ما تقولين الكلمات حالاً،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more