"أواجه" - Translation from Arabic to Turkish

• yaşıyorum
• yüzleşmek
• yüzleşmeliyim
• çekiyorum
• yüzleşiyorum
• karşı
• geçiriyorum
• yüzleşmem
• ilgili
• yüzleştim
• yaşamadım
• Başım
• yüzüne
• yaşamamıştım
• zorlanıyorum

Hâlâ sorun yaşıyorum. Gelip bir bakabilir misin?
نعم ، لا زلت أواجه مشكلة معه هلا دخلت و ألقيت نظرة عليه ؟

Ve ben de her gün madene gittiğimde o hergelelerle yüzleşmek zorunda kalırsam?
عندها علي أن أعود إلى المنجم كل يوم و أواجه أبناء السفلة أولئك

Bununla yüzleşmeliyim, Bu ilişki yürümeyecek.
يجب أن أواجه الأمر لن تنجح العلاقة بيننا

Çünkü bu ay yine kiramı ödemekte zorluk çekiyorum.
أواجه بعض المشاكل في دفع الإيجار هذا الشهر

Ben, kör birisi olarak, her gün insanların, becerilerimle ilgili yanlış düşünceleriyle yüzleşiyorum.
كرجل أعمى ، أواجه الآخرين بمخالفة افتراضاتهم عن مقدراتي كل يوم.

Peter, eğer sana yardım edeceksem, neyle karşı karşıya olduğumu bilmeliyim.
بيتر, اذا اردت مني مساعدتك فعليك أن تقول لي ما أواجه

Doğrusunu söylemek gerekirse berbat bir gün geçiriyorum ve pek gülme havasında değilim.
أواجه يوم كريه وليس لي مزاج للضحك يمكننا أن ننتظر حتى الغد

Şarabınız lezzetli ama gerçeklerle yüzleşmem gerek.
نبيذك رائع ولكن علي أن أواجه الحقيقة إن مشروعي فشل

Eşimin ailesiyle aramızdaki engelleri aşmakta sorun yaşıyorum.
أواجه مشكلة في كسر حاجز العلاقة مع عائلة زوجي

Bir süredir çok kişilikli hastalarımla bazı problemler yaşıyorum.
نعم، اعتدت أن أواجه هذه المشكلة مع مرضاي المصابين بإنفصام الشخصية

Saçma olduğunu biliyorum ama, sanırım bu kalemle sorun yaşıyorum.
أعلم أنه أمر سخيف ، لكنني على ما يبدو أواجه مشكلة مع هذا القلم

Er yada geç babamla yüzleşmek zorundayım.
أنا يجب أن أواجه أبي عاجلاً أم آجلاً لنذهب الى البيت

Hiçbir şeyle yüzleşmeyeceğim, yüzleşmek istemiyorum, ve hissetmek istemediğim hiç bir duygum yok, ve buna annemin votka memeleri de dahil.
ليس علي أن أواجه شيء لا أريد أن أواجهه. وليس علي الشعور بشيء لا أريد أن أشعر به. وذلك يتضمن فودكا أمي.

İnkar edilemez ve acı gerçekle yüzleşmeliyim. Ben bir mutantım.
الآن يجب أن أواجه الحقيقـة المخيفـة التي لا يمكن إنكارها، وهي أني أبكـم.

Yanlış kattayım. Teknik güçlükler çekiyorum. Ekranlar donuyor, beni engelliyorlar.
فأنا أواجه بعض الصعوباتالتقنية،ولا يمكننيالوصوللماأريد.

Ve en sonunda, yüzleşiyorum sürgünümle, sürülmüş, reddedilmiş bir sefil olarak.
لذا فانني في النهاية أواجه النفي النفي و الرفض و لكنني شحاذ هنا

İlerleme kaydediyorum ama çok büyük bir muhalefetle karşı karşıyayım.
لا زلتُ أبدأ في عملي لكني أواجه معارضة قوية جدّاً.

Gerçekten sağlam bir adam diyordum. Teşekkürler. Son zamanlarda zor günler geçiriyorum.
شكراً ، ولكنني كنت أواجه وقتاً عصيباً مؤخراً

Kozmetik alınyazımın bulma umudum... en büyük korkumla yüzleşmem demekti.
لو كان لدي أي أمل لأجد قدري, عليّ أن أواجه أكبر مخاوفي.

Korkularımla yüzleştim ve artık kimin ne düşündüğü umrumda değil.
لقد كان علي فقط أن أواجه مخاوفي وأن لا أهتم بمن يشاهد

Doğduğumdan beri kör olmama rağmen, görme konusunda hiç sorun yaşamadım.
على الرغم من أني وُلدت عمياء إلا أنني لم أواجه مشكلة في الرؤية

Başım belaya girecekmiş gibi kötü bir his var içimde.
أشعر بشعور سيء أنني سوف أواجه مشاكل عديدة

Bende senin yüzüne bakarken zorlanacağım galiba.
و أنا أواجه وقت عصيب في النظر إليكِ أيضاً

O sürede, bölgedeki depremlerle ilgili bir güçIük yaşamamıştım.
لكن لم أواجه صعوبه مع الزلال هناك.

Selam. Hastayı senden almakta hatalı olduğumu kabul etmekte çok zorlanıyorum.
مرحبا ,أنا أواجه صعوبة في اعترافي بخطائي عندما أخذت العملية منك.