| Oak kuruluşu ve National Geopraphic... Bunun büyük finanse edicileri de oldu. | TED | مؤسسة أوك الخيرية و ناشيونال جيوجرافيك كانتا من أكبر الممولين لهذا العمل. |
| Proviso'da iki seçim bölgesi, bir de Oak Park'da ve Berwyn'de. | Open Subtitles | اثنين من الدوائر الانتخابية في الشرط، واحدة في أوك بارك وبروين. |
| "Bu banka ayrıca Oak Caddesi 207 numaradaki Davis mallarının ipoteğini de elinde bulunduruyor." | Open Subtitles | و لقد رهن البنك أيضاً ممتلكات ديفيز الموجودة بشارع أوك |
| Ve hala Sung Cha Ok'tan intikam almak istediğini de biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أيضاً أعلم أنك مازلت .تريد الإنتقام من سونغ تشا أوك |
| Sizi rahatsız ediyorum ama görüşmeyi yapacak kişiler arasında Muhabir Song Cha Ok da var mı? | Open Subtitles | انتظري أنا آسفة لطرحي هذا ولكن هل المراسلة تشا سونج أوك واحدة من الحكام؟ |
| Şu anda Kim Gwan Mun ve Büro Şefi Han San Uk'la toplantıda. | Open Subtitles | حاليًا في اجتماع مع غوان مون .وَ رئيس المكتب هان سانغ أوك |
| Oak Ridge, Tennessee, tarihin en büyük bilimsel ve teknolojik projesinin bir parçasıydı. | Open Subtitles | أوك ريدچ بولاية تينيسي.كانت جزءاً من أكبر مشروع علمي تكنولوچي في التاريخ |
| Hiroşima'ya bırakılan "Küçük Çocuk" ismindeki bombadaki uranyum burada, Oak Ridge'te üretilmişti. | Open Subtitles | الولد الصغير اليورانيوم المستخدم في قنبلة التي ألقيت علي هيروشيما صنع هنا في أوك ريدچ |
| 6620 Oak Park'ta depo yangını var. Burası eskiden tekstil deposuydu. | Open Subtitles | حريق في مستودع , 6620, أوك بارك هذا مستودع "ترسكين" القديم |
| Oak ve Talmadge kod 6. | Open Subtitles | نحن في منطقة كود 6 عند تقاطع أوك وتالمدج |
| 1065 Oak Terrace'e yerel polisten birilerinin bir an önce gitmesini istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج من الشرطة الذهاب الى أوك تورس 1065 بسرعة |
| Oak Ridge'de, Manhattan Projesi'nde birlikte çalıştık. | Open Subtitles | نحن نعمل سوية في مشروع مانهاتن في أوك ريدج |
| Ayrıca haberlere göre ben olay yerinden ayrıldıktan hemen sonra Oak Island Tren Bakım İstasyonunda yangın çıkmış. | Open Subtitles | قرب ساحة سكك الحديد بجزيرة أوك بعد وقت قصير من خروجى من هناك الأخبار الجيدة هى أن حل تلك الجرائم |
| Bence, Oak Pass ya da Stone Canyon barajlarına bir göz atın. | Open Subtitles | حاول أن تراه في "أوك باس" أو خزان "وادي الحجارة". |
| 400 Oak ve Burnett. | Open Subtitles | مارت 400 شارع أوك وبورنيت أوك وبورنيت |
| Annette var, Oak nehri civarındaki bir ailenin yanında yaşayan bir su samuru. | Open Subtitles | وهناك "أنيت"، كلب مائي يعيش مع عائلة قرابة نهر "أوك" |
| Annette var, Oak nehri civarındaki bir ailenin yanında yaşayan bir su samuru. | Open Subtitles | يتناول القيقب وصاحبه هو السيد "رامبل" وهناك "أنيت"، كلب مائي يعيش مع عائلة قرابة نهر "أوك" |
| Muhabir Sung Cha Ok'u dışarı çağırın. | Open Subtitles | حسنا؟ استدع المراسلة تشا سونغ أوك الى هنا. |
| İlginç bir şey anlatayım. "Ok" terimi nereden gelir biliyor musunuz? | Open Subtitles | إليكم حقيقة مضحكة أتعرفون مصدر '' أوك ''؟ |
| Seni doğurduktan sonra Man Ok unniye emanet ettim. | Open Subtitles | لقد تركتك فى رعايه مان أوك اونى بمجرد ان ولدتك |
| Mali Hizmetler Komisyonu Büro Şefi Han Sang Uk. | Open Subtitles | رئيس مكتب لجنة الخدمات المالية ،هان سانغ أوك |
| Ben Max'ın Silver Oaks'daki hemşirelerinden biriyim. | Open Subtitles | " أنا أحدى ممرضاته في " سيلفر أوك |
| Yerini bulamadığımız tek roket AUK 13'dü. | Open Subtitles | والآن أوك ثلاثة كان الوحيد الذى لم نجده ذلك اليوم |
| Ceset Ak Meşe yolunda 1812 numarada. | Open Subtitles | الجثة يمكن أن تجدها في طريق وايت أوك " 1812 " |