"أيامها" - Translation from Arabic to Turkish

• günlerini
• günlerinde
• gününde
• günleri
• günlerine
• gününü

Bak, paradan önce, kız kardeşim, Karma, günlerini bir akıl hastanesinde geçiriyor.
انظروا، بدون هذا المال، أختي، كارما، تنفق بقية أيامها في اللجوء المجنون.

Doktorlar için annemi, profesyonel bir hasta olarak görmek kolaydı. günlerini bekleme odalarında harcayan bir kadın.
إنه من السهل على الأطباء أن يروا أمي كنوع من المرضى الاحترافيين امرأة تمضي أيامها في غرف الإنتظار

Son günlerini mutlu geçirmesi, senin sorumluluğunda.
ستكون مسؤولا أن تجعل أيامها الأخيرة أياماً سعيدة

Tamam, Üstçavuş o kıza belki de son günlerinde yardım etmenin neresi yanlış söyler misin?
حسناً، يا رئيس العرفاء، أخبرني ما الخطأ بإعطاء تلك الفتاة راحةً في أيامها القليلة الأخيرة؟

Uzun süredir ortalıklarda yok ama gününde olduğunda...
ممثلة رائعة، لم تمثل فترة طويلة و لكن في أيامها

Anladı ki, René ile olan bağı, şatodaki günleri, çektiği sıkıntılar, onu sevdiği adama götürecek en emin yoldu.
لقد فَهمتْ بأنّ إرتباطها إلى رينيه أيامها في القلعةِ و مشاقها كَان الطريقَ الأكّيدَ لأَخْذها إلي من أحبّتْ

Ve bu spor dalının artık son günlerine geldiği yadsınamaz bir gerçek.
وبوسعنا القول أن هذه الرياضة فى أيامها الأخيرة

Komadaki 40 günü, İsa' nın çöldeki 40 gününü temsil ediyor.
أيامها الـ 40 في الغيبوبة, أربعين يوم فتنة المسيح في الصحراء.

günlerini giysi odasında geçiriyor, giysilerine bakıyordu.
قضت أيامها في غرفة الخزانة تحدّق بملابسها

Son günlerini çok daha iyi geçirecek, fakat senin için öyle olmayacak, belki yıllarca etkisinden kurtulamayacaksın.
تشعر بتحسن في أيامها الأخيرة و تتغيرين أنتِ ربما لأعوام

Karısı da delirmiş ve ondan sonraki günlerini bir hayvan gibi geçirmiş.
والزوجة أصبحت مجنونة وعاشت حتى آخر أيامها كحيوان، النهاية

Meslektaşlarından birinin zavallı annesinin günlerini bir akıl hastanesinde geçirdiğini öğrenmişti.
للبحث عن الأم الفقيرة لأحد من زميلاتها تعيش أيامها في مصحة للأمراض العقلية ــ أنت تعلمين ؟

- Phoebe. Kız son günlerini evde geçiriyordu.
إنها رخصت للتو لتقضي اَخر أيامها في البيت

günlerini yeni doğan bebeklerle ilgilenerek lohusa annelere yardım ederek geçiriyordu.
.. قضت أيامها تعتني بالأطفال حديثي الولادة وتعتني بالأمهات حديثي العهد بالأمومة

Herhangi birini görmememize rağmen, yine de günlerini nasıl tamamlayacaklarını kestirebiliriz.
رغم أننا، وعلى الاطلاق، لم نرَ واحداً منها، الأّ أننا لا زلنا نستطيع أن نتنبأ كيف ستكون أيامها

Mars'ın ilk günlerinde, bugün yeryüzündekine çok benzeyen bir iklimi olduğunu düşünüyoruz.
نعتقد بأن ببدايات أيامها كان فيها مناخ والذي كان يشبه مناخنا على الأرض الآن

Anladığım kadarıyla aileniz "onun iyiliği için" yaklaşımıyla, ...son günlerinde ona yardım etmeyi reddetmiş.
أعرف أن عائلتك اعتمدت الإكراه كوسيلة، عندما رفضت أن تساعدوها في أيامها الأخيرة

Karıma son günlerinde arkadaşlık ettiğiniz için teşekkür ederim.
شكراً لك على كونك صديق لزوجتي في أيامها الأخيرة

Kendisi en kötü gününde bile... Konuşmamız gerek.
التي في أسوأ أيامها لم تكن... علينا التحدث.

Joan Crawford en iyi gününde bile... senin bu sahnedeki performansına sahip olmak isterdi.
(جوان كراوفرد)، تمنى وهي في أفضل أيامها أن تحظى بعاطفة بقدر العاطفة التي لديكِ.

Antonia, sayılı günleri kaldığını biliyordu.
أن أيامها أصبحت معدودة

Irak'taki olaylar artık son karar günlerine gelmiştir.
الأحداث التي في العراق قد وصلت الآن إلى أيامها الأخيره من القرار

Her gününü kitap yazarak geçiren biri için işkence çektiği pek çok an olabilir.
قد تكون هناك الكثير من الأوقات العصيبة في حياة الشخص التي تمضي أيامها في كتابة كتاب