"أُم" - Translation from Arabic to Turkish

• annesi
• anneyim

Ben güzeller güzeli, muhteşem azıcık kabız küçük bir çocuğun annesi olmak zorundayım.
وانا عليّ ان أكون أُم لطفل صغير جميل ورائع ومصاب بالإمساك قليلاً وانت..

Ufak bir kızı ve kemoterapiye girip çıkan bir annesi var.
لديها ابنة يافعة و أُم تتلقى عِلاجاً كيماوياً

Artık annesi olmadığına göre, sana bağlı olacak.
لأنهُ لَم يعُد لديهِ أُم الآن فإنهُ سيعتمدُ عليك

Cyril, öldürdüğün kişinin annesi, babası ve karısı ile konuşacağını anlamalısın.
سيريل، أنتَ تَفهَم أنكَ رُبما ستَتَحدَّث معَ أُم و أب و زوجَة الرجُل الذي قَتَلتَه؟

Ben bekar bir anneyim. Bu şey kötü giderse, çocuklarımı kaybederim.
أنا أُم وحيدة إذا فشلِت ، سَأَفْقدُ أطفالي

Artık siz de bir kız annesi olduğunuz için acaba katılır mısınız diyorduk.
والآن مع كونك أُم لفتاة صغيرة نتسائل لو كنت تودين حضور تجمعنا

Öldürdüğü kızın annesi söyledi.
أُم البنت التي قتلتها أخبرتني بذلك

Sen öldün! Onun annesi yok!
أنتِ ميتة ، هذا الطفل لا أُم له

Ben'in annesi Fransızca Kanada yöresel şarkısı olan "Uh Canadian errant" adlı şarkıyı büyüyünceye dek her gece ona söylerdi.
"أُم بن كانت تغني له "الكنديين المخطئين أغنية شعبية فرنسية و كندية .كل ليلة حتى كبر

Burası, geleceğin Führer'inin çocuklarının annesi için uygun bir yer değil.
هذا ليس بمكان أُم أطفال قائد المستقبل

annesi olmayan çocukların hepsi böyledir.
الأطفال الذين لا أُم لديهم كلهم هكذا

İki kadın aynı çocuğun annesi olduklarını iddia ederler.
إمرأتان إثنتنان ... إدّعَت كلاهما أنّهما أُم نفس الصبي

Dünyanın en harika annesi için.
إنهُم جوهر لأعظم أُم.

Bir Park Slope annesi olmaktan da bıktım.
ولقد سئمت من كوني أُم الحدائق

Şimdi de kurbanın kendi annesi var.
والآن، لدينا أُم الضحية.

- Birinin annesi.
هناك أمر بشأن أُم أحدهم

Transilvanya, Nadya Komanaçi, ve şimdi de dünyanın ilk uzaylı annesi.
(ترانسلفانيا" (ناديا كومانيتش" والان , اول أُم فضائيه هذا شئ عشوائى , اذا سالتنى

Artık başka bir annesi var.
لديه أُم أخرى الآن

- Ben bir anneyim.
-أنا أُم