"إخباره" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemek
        
    • söylemelisin
        
    • söylemeye
        
    • söyleyemem
        
    • söyleyebilirsin
        
    • söyler
        
    • söylemeliyiz
        
    • söyle
        
    • söylemem
        
    • anlatmak
        
    • söylemen
        
    • söyleyemedim
        
    • söylerim
        
    • söylemeyi
        
    • söylemeliyim
        
    Ondan ayrılmanda ki asıl sebebin ona ...hiç bir şey söylemek istemeyişin sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أن السبب في فسخ العلاقة معه هو أنكِ لا تريدين إخباره بالحقيقة
    Şimdi, bu tavukların hayalinde olduğunu söylemek onu kışkırtıp ters tepecektir. Open Subtitles إخباره الآن أنّه يتخيّل تلك الدجاجات سيُهيّجه فحسب ويزيد الأمور سوءاً.
    Onunla olmayı istememenin tek nedeninin şu anda çocuk istememesi olduğunu söylemelisin. Open Subtitles عليك إخباره أن السبب الوحيد في أنك لاتريدين أن تكوني معه هو أنه لايريد إنجاب أطفال الآن
    Eğer yalan söylemeye devam ederseniz, iknizide hücreye koymak için bekliyor. Open Subtitles إذا استمرّيت في إخباره الأكاذيب فهو سيضعك في زنزانة
    Ona erkeklerden bahsedebilir. Sadece karşılığında para aldığımı söyleyemem. Open Subtitles يمكنني إخباره عن الرجال الذين ضاجعتهم ولكن ليس أني أتقاضى أجراً مقابل ذلك
    Bu yüzden, onu tavsiye edip etmediğimi sorarsa, benim onu sana tavsiye ettiğimi söyleyebilirsin. Open Subtitles لذلكإذاسألك، ما إذا وصيّتك به ، يمكنك إخباره أننيقمت.. بتوصيتكبه..
    Onu gördüğünüzde bunları söyler misiniz? Open Subtitles هل يمكنك من فضلك إخباره ذلك عندما تراه ؟
    Bence şimdi, hepimiz bir aradayken burada söylemeliyiz. Open Subtitles أظن أنه يجب علينا إخباره الآن بما أننا جميعنا هنا
    (Kahkahalar) Elbette, ona bu binanın sadece yetişkinler için olduğunu söylemek ve onu dişarı çıkarmak zorundaydım. Annesi hakkında bir şeyler geveledi ve ben TED بالطبع، كان علي إخباره أن المبنى للبالغين فقط وأن عليه الخروج لقد تمتم شيئاً بفمه عن أمه
    Bizim iyi taraf olduğumuzu belki biri ona söylemek ister. Open Subtitles ربما على أحدهم إخباره بأننا الشباب الطيبون
    Konuşuyormuş, sanki ona bir şeyler söylemek istermiş gibi. Open Subtitles كانت تتكلم معه وكأنها كانت تحاول إخباره شيئاً.
    Burayı arayacağım. Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı? Open Subtitles سوف أفتش هذا المكان هل هناك أى شىء تودون إخباره لى ؟
    Ona bunu yapmak zorunda olmadığını söylemelisin. Seni dinler. Open Subtitles يجب عليك إخباره بأنه غير مُضطر أن يفعل ذلك هو سيستمع اليك
    Asansörün bozuk olduğunu ona söylemeye çalıştım, ama dinlemedi. Open Subtitles وبالطبع، لم يستطع نزول الأدراج حاولت إخباره أن المصعد معطّل، لكنّه لم يستمع
    Böyle bir şeyi başka kimseye söyleyemem. Open Subtitles أتعلم أنّه لا يوجد شخص آخر أستطيع إخباره بهذا؟
    Bunu ona kendin söyleyebilirsin. Onunla tanışmak üzeresin. Open Subtitles بإمكانك إخباره ذلك بنفسك أنت على وشك مقابلته
    Eğer görürsen beni hemen aramasını söyler misin? Open Subtitles اذا وجدته , أيمكنكِ إخباره رجاء أن يتصل بي بأسرع مايمكن؟
    Başkanı görüp bütün bunları yüzüne söylemeliyiz. Open Subtitles يجدر بنا الإلتقاء بالرئيس الآن و إخباره بذلك مباشرة
    Onunla çekmek istediğim harika bir film fikrim olduğunu söyle. Open Subtitles لأن لدي فكرة فيلم عظيمة و التي أريد إخباره بها
    Benim de evlenecek biri olduğumu söylemem gereken biri daha vardı. Open Subtitles كان هناك شخص أود إخباره أنني أصبحت فجأة النوع الذي يتزوج
    Başlangıçta ona bunu anlatmak istemedim çünkü bunun çok saçma olduğunu düşünmüştüm. TED لم أشأ إخباره بذلك في البداية، لأني ظننت الأمر سخيفًا للغاية.
    Tamam, anlıyorum ama gerçek ismini ona söylemen... Open Subtitles حسنًا أعرف ذلك ولكن إخباره بالحقيقة كاملة، عجبًا
    50 yaşın üstünde olduğunu söyleyemedim. Bu adilce olmazdı. Open Subtitles لم أستطع إخباره بسن أعلى من الخمسين كان سيكون ذلك ظلماً له
    Ne zaman gideceğini ben söylerim. Open Subtitles يجب أن يكون باستطاعتي إخباره متى يذهب للمنزل
    - Yeni temizlikçiye mobilyalara dokunmamasını söylemeyi unuttuk. Open Subtitles لدينا خدمة تنظيف جديدة ونسيت إخباره بإن لا يلمس الاثاث
    - Sağ ol ama ben söylemeliyim. - Ne söyleyeceksin? Open Subtitles شكراً لكن أعتقد أن علي إخباره بنفسي - تخبرني بماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more