"إختلاف" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark
        
    • farklı
        
    • farkı
        
    • farklılık
        
    • değişiklik
        
    • ıraklık
        
    • farkımız
        
    • farklılığı
        
    • anlaşmazlık
        
    • değişim
        
    • ayrılığı
        
    Ormanda hoşça vakit geçirmekle evlenmek arasında büyük bir fark vardır. Open Subtitles هناك إختلاف كبير بين الشخص الصالح للزواجِ والعلاقة المؤقّتة في الأدغال
    Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var. Open Subtitles أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم
    Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var. Open Subtitles أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم
    Sadece cinsiyetimiz farklı ve akraba değiliz. Ayrıca birbirimizden de tahrik oluyoruz. Open Subtitles عدا إختلاف بالجنس, ولسنا متعلّقين إظافة إلى أنّنا منجذبان إلى بعضنا البعض.
    Bendeki iki genomun veya kullanmak istediğimiz bir genomumun yaklaşık olarak 3 milyon farklı noktası olduğunu bulabiliriz. TED وسوف نرى في كلا الجينوم الخاص بي او في واحد منهما جينوم ما يقارب 3 ملايين إختلاف عن الأصل
    Listeye baktığınız zaman bu kitaplar ve benim kitabım arasında neredeyse hiç performans farkı olmadığını görüyorsunuz, TED وعندما تنظر إلى القائمة تدرك، تعرف، أداء حكيم، هناك بالكاد أي إختلاف بين هذه الكتب أو خاصتي
    Aslında pek bir fark yok. Open Subtitles ليس ثمّـة إختلاف يمكنكَ أن تراه في الحقيقة
    Numara yapmakla yalan söylemek arasında büyük bir fark vardır. Open Subtitles تعرفين، هناك إختلاف كبير بين الكذب والأفتراء
    Bir dahakine elimi sıktığında, bir fark göreceğiz. Open Subtitles في المرّة القـادمة عندمـا تمسك يدّي، سنرى إختلاف
    Birkaç tane kaset yürüttüm o kadar. Arada fark var. Open Subtitles أنا نهبت بضعة أشرطة تسجيل هناك إختلاف قليل
    Bir aldatma olayını bilmek ile boğazına tıkanmış aşk mektupları bulmak arasında büyük bir fark vardır. Open Subtitles هُناك إختلاف كبير بين معرفة وجود ،علاقة غرامية غير شرعية . و أن يكون لديك خطابات حب مخفية
    Yüksek tansiyonun iki çeşidi arasında fark vardır. Open Subtitles بص هناك إختلاف بين الإثنان مِنْ أنواعِ إرتفاع ضغط الدمِ.
    Arada büyük fark var. Ultrason kullanıyor. Open Subtitles ثمة إختلاف كبير، تستعمل الأشعة فوق السمعية
    Kendini savunmakla, ölüleri canlandırmak arasında büyük fark vardır. Open Subtitles هناك إختلاف كبير بين النظرات السيئة وترفع الموتى.
    Daha ne kadar ondan farklı düşünebiliriz insan olarak değerini görmezlikten gelebiliriz bizden ayrılırken tek amacı bizi bir araya getirmekti. Open Subtitles مهما ً كان إحتمالية وجود ...إختلاف فى الرأى معه ،أو حتى إختلفنا عليه .. و قيمته كرجل ... دع رحيله عنا
    Sadece bir tek kelime farklı. Open Subtitles أعطونا السجون الخاصة انه فقط إختلاف في كلمة واحدة
    Ve farklı yüzdelere nasıl ihtiyaç duyduğumuz... arasında fark var. Open Subtitles وهناك إختلاف بينك أنت وأنا إحتاجْ نِسَب مئويةَ مختلفةَ.
    Ayaklanma başladığında en ufak bir görüş farkı yoktu. Open Subtitles حينما بدأ تمرد الجبهة، ما كان هناك إختلاف مطلقاً
    Sadece bulamıyorum. Bir farklılık var. Open Subtitles لم أفقده أنا فقط لا أستطيع إيجاده هناك إختلاف
    Onları beslemeye, sıcak tutmaya çalıştık ama hiçbir değişiklik olmuyor. Open Subtitles حاولنا إطعامهم وإبقائهم دافئين لكن لايبدو انهُ هناكَ اي إختلاف
    Gökyüzündeki yıldızın bir gözden diğerine ıraklık açısı değişimi elbette çok küçük. Open Subtitles الآن، إختلاف المنظر يحول نجمة في السماء من عين واحدة إلى أخرى بالطّبع بشكل صغير وغير ملحوظ،
    Yaş farkımız olsa da, kalbim böyle atıyor. Evet, sanırım. Open Subtitles هل هو إختلاف العمر بيننا الذي يمنع قلبك من أن يخفق
    Bence melodideki farklılığı dinlersen çok yardımı olur. Doğru ya! Open Subtitles أعتقد بأنه من الجيد أن تستمع إلى كيفية إختلاف الأصوات
    Bektaşiüzümü kekiyle ilgili bir anlaşmazlık çıktı da. Open Subtitles كان هناك إختلاف رأي تَعَلُّق بفطيرة عِنَبِ الثَّعلَبِ.
    Hiçbir koşul altında ışık hızında bir değişim olamazdı. Open Subtitles بغض النظر عن الظروف لابد ألا يكون هناك إختلاف في سرعة الضوء
    - Afedersiniz, efendim. - Sadece bir fikir ayrılığı yaşadık. Open Subtitles - .أسف ، سيدي ,أنه فقط إختلاف في الرأي -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more