"إذا واصلت" - Translation from Arabic to Turkish

• devam edersen
• devam edersem
• devam ederseniz

Eğer böyle devam edersen, Raoul'e yaptığımı sana da yaparım.
إذا واصلت على هذا المنوال. سأفعل بك ما فعلته براؤول.

Peşimizden gelmeye devam edersen Michael Scott Kâğıt Şirketi başarılı olamaz.
إذا واصلت بالهجوم علينا فإن شركة مايكل سكوت للورق لن تنجح.

Bu şekilde devam edersen elde avuçta hiçbir şeyimiz kalmayacak.
إذا واصلت على هذا النحو، لن يتبقى لنا أي شيء.

Bugün davrandığım gibi davranmaya devam edersem, sonuçta bir işim olmayabilir.
بأية حال، قد أصبح بدون عمل إذا واصلت ما فعلته اليوم

Eğer böyle devam edersem, tüm verilerin büyük kurumlardan geldiğini ve sizinle hiç ilgisi olmadığını sanacaksınız.
الآن إذا واصلت على هذا المنوال، ستعتقدون أن كل البيانات تأتي من المؤسسات الضخمة وأن لا علاقة لها بكم.

Eğer aramaya devam ederseniz sonu gelmez.
إذا واصلت البحث، ستجد عددًا لا نهائيًا منها.

Bu bizi ilgilendirmez. Ama burnunu sokmaya devam edersen yakından ilgilendirecekmiş gibime geliyor.
لكن إذا واصلت هجومك أشعر أنها ستكون حفلتنا

-Eger kullanmaya devam edersen.
أما إذا واصلت استعماله فتصبح بشرتك صلبة كالرخام الحي

Ve eğer bugün yaptığın gibi davranmaya devam edersen hayatın son bulacak.
وهي حياتك التي ستنتهي إذا واصلت الضغط مثل ما فعلت اليوم

Eğer listeni tercih etmeye devam edersen, ben de listedeki insanların başına bunların gelmeye devam etmesini sağlarım.
لذا إذا واصلت التمسك بلائحتك سأواصل التسبب بمكروه لمن عليها

O şekilde okumaya devam edersen, ölüm ilanlarıyla karşılaşacaksın.
إذا واصلت القراءة فستجد نفسك في قسم الوفيات الذي في الجهة اليمنى

Böyle notlar almaya devam edersen hayatının geri kalanını bir fabrikada yerleri silerek geçirirsin.
إذا واصلت الحصول على درجات كهذه ستقضي بقية حياتك تنظف الأرضيات في مصنع.

Ama konuşmaya devam edersen seni bunlardan birine sokacağım.
ولكن إذا واصلت الكلام سوف أضعك في واحدة من هذه

Eğer istediğini yapmaya devam edersen yemin ediyorum ayrılırız.
إذا واصلت عيش حياتك هكذا فسأخرج منها إلى الأبد ، أُقسم

Çünkü yürümeye devam edersen, sonunda dağın tepesine varırsın.
، إذا واصلت المشي فإنك بالتأكيد ستصل إلى القمة

Şovu izlemeye devam edersem tüm arkadaşlarım bebek olduğumu düşünecek.
جميع أصدقائي سيظنونني طفلا إذا واصلت مشاهدتكم

Otelde bir yerde olduğunu sanıyorum ama böyle dolanmaya devam edersem güvenlik canıma okıyacak.
أعتقد بأنّ ذلك بمكانٍ ما في الفندق، لكنّ الأمن يراقبوني، إذا واصلت المشي هكذا.

Eğer bu ekranlara bakmaya devam edersem nöbet geçireceğim.
ستنتابني نوبة مرضيّة إذا واصلت مطالعة هذه الشاشات

Vakalarda bana danışmanlık yapmayı kabul etti zan altında olduğu cinayetleri incelemeye devam edersem tabii.
لقد وافق على تقديم مشورته إليّ بصدد القضايا إذا واصلت التحقيق في الجرائم المتهم بارتكابها

Zan altında olduğu cinayetleri incelemeye devam edersem vakalarda bana danışmanlık edecek.
-أجل إنه يقدم مشورته في قضاياي إذا واصلت التحقيق بالجرائم المتهم بارتكابها

Adamı böyle dövmeye devam ederseniz, bize olan borcunu nasıl ödeyecek.
إذا واصلت ضربه هكذا... لن يبقى منه الكثير ليُسدد ما يدين لنا به