Sonra da kiralık arabayı iade etmeliyim. Tabii, sakın geciktirmeyin. | Open Subtitles | ومن ثم علي إرجاع السيارة المستأجرة لا تتأخر بالقيام بذلك |
Bazıları buna reklam dediler, diğerleri de samimi bir iade. | TED | البعض ظن إنها خدعة تجارية آخرون قالوا بإنها نوع من إرجاع المعروف |
bir,iki,üç .değişiklik meğişiklik geri iade falan yok. | Open Subtitles | ثلاثة .أون ، دوس، تريس لا استبدال .تبديل أو إرجاع |
Bu insanları evlerine götürmekten başka bir görevimiz yok. | Open Subtitles | لايوجد مهمه أكثر من إرجاع هؤلاء القوم للوطن |
Ve İngiliz hükümeti Shintaro Kılıcı'nın iadesi için Amerikan yardımına minnettar kaldı. | Open Subtitles | والحكومة البريطانية ممتن جدا للمساعدة الأمريكية في إرجاع سيف شينتارو. |
Lütfen. Biz sadece haddini aşan birkaç beceriksiz dolandırıcıyız. Tek istediğimiz paranızı geri vermek. | Open Subtitles | أرجوك, إنّنا مجموعة سيئة من المحتالين وقد تورّطوا للغاية, مانريده هو إرجاع أموالك |
Chuck'ın annesini geri getirmek ve Volkoff'un organizasyonunu çökertmek için var gücümle çalışacağım. | Open Subtitles | "للمساعده فى إرجاع والده "تشك والقضاء على "فولكوف" ومنظمته |
Karşılığında hafızanı geri getirmeye çalışacağız. | Open Subtitles | في المقابل نريد أن نحاول إرجاع الذاكرة لك |
Senden ne zamandır haber alamamış, sen ise şimdi benden bu kitabı iade etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | هو لم يسمع شيء منك وأنتي تطلبين مني إرجاع الكتاب |
Evlat, para iade garantin olduğunu söyle, çünkü Brent yok edici almak için o paraya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ? يا ولدي ، أخبرني رجاءً بأنك أتيت بضمان إرجاع النقود لأنني أود أن أحصل على شيء مفيد |
Bunların iade tarihlerine bakabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن تفحصي وقت إرجاع هذه الأشياء لأجلي؟ |
Artık kediyi parmaklamıyorum, ama biraları da iade edemiyorum, öyle mi? Sağol Jay. | Open Subtitles | إذا, لم أعد مداعبا للقطة فحسب, بل حتى أني الآن لم أعد قادرا على إرجاع البيرة, شكرا, جاي |
Eğer müşteri aldığı bir şeyi geri iade etmek isterse... 3 ay içinde getirmelidir, 3 yıl değil. | Open Subtitles | إذا أراد الزبون إرجاع بضاعةٍ ما عليه إرجاعها خلال ثلاثة أشهر لا ثلاثِ سنوات |
Sonunda babanın süresi dolmuş filmlerini iade etme vakti geldi. | Open Subtitles | و أخيراً حان وقت إرجاع أفلام والدكِ المستأجرة |
Bu insanları evlerine götürmekten başka bir görevimiz yok. | Open Subtitles | لايوجد مهمه أكثر من إرجاع هؤلاء القوم للوطن |
Bu insanları evlerine götürmekten başka bir görevimiz yok. | Open Subtitles | أكثر من إرجاع هؤلاء القوم للوطن لم يكن الأمر عن العوده للوطن أبداً |
Bu işte geri ödeme, malın iadesi, indirim ve geri satın alma yoktur. | Open Subtitles | فيهذاالعمل،ليسلدينا رفضأو إرجاع... و الخصومات و إعادت البيع ، كل البيعات نهائية |
Şirket, bu ürünü kullananların eşlerinin hamile kalabileceklerini kullanmadıkları ürünler için para iadesi yapılacağını duyurdu. | Open Subtitles | الشركه أعلنت لكل شخص يستخدم هذا المنتج للأباء الذين يمارسون الجنس ويصبحون حاملين وبالامكان إرجاع الأجزاء التي لم يتم أستخدامها وإعادة المبلغ كاملاً |
- Ben sadece ampulünüzü geri vermek istedim. - Onun hakkında ne yapabiliriz? | Open Subtitles | أردت إرجاع المصباح ماذا نفعل به ؟ |
Ruhları geri getirmek sadece bir başlangıç olmalıydı. | Open Subtitles | إرجاع الأرواح يجب أن تكون البداية. |
Adamlarımı sağ salim geri getirmeye. | Open Subtitles | محاولاً إرجاع رجالي سالمين |
Böyle amirim, kafayı geriye ata ata konuşurdu. Şişman ve keldi. | Open Subtitles | آه، نعم، لقد كان معتاداً على إرجاع رأسه للوراء عند الكلام، إنه بدين وأصلع. |
Bu planları geri almaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأهتم بموضوع إرجاع تلك المخططات لك |
Michael'ı infaz etmek ne kimseyi geri getirecek ne de başka bir şeyi engelleyecektir. | Open Subtitles | ,أعرف ,[أنه و بإعدام [مايكل ,لا أعتقد قد يساعد على إرجاع أي أحد منهم .و لا أعتقد أنه سيردع شيئا |
O zaman sen de dolabındakilerin yarısını geri götürmelisin. | Open Subtitles | عليكِ إذاً إرجاع نصف ما بتلك الخزانة |