Kitap okumadığını sanıyordum, Rosemary. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك لا تقْرأُين الكُتُبَ روزماري |
Ben... öldüğünü sanıyordum, Bay McCandles. | Open Subtitles | أوه، أنا إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ ميتاً ياسيد مكاندلز |
Ormandayken benim karım olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتصْبَحُين زوجتَي في الغابةِ هي ما تبقت لي من العالم |
Bu yüzden mektuplarıma cevap yazmadığını sanmıştım. | Open Subtitles | أنا إعتقدتُ بأنّك لَمْ تُجيبْي عليهم لهذا السبب |
Burada durmuş, bir bebek gibi zırlıyorsundur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتَقِفُ هنا، تنهدمثلطفلرضيع. |
Özür dilerim, konuşmak sizi daha iyi hissettirir diye düşündüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ، إعتقدتُ بأنّك قُلتَ أَتحدّثَ عنه جَعلَك تَشْعرُ بالتحسّن. |
Onunla bundan sonra tanıştığınızı sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك لَمْ تُقابلْها حتى لاحقاً. |
Jack'i de Clara'yı da artık sevmediğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك لَمْ تَحْببي جاك مجددا، و كلارا ايضاً. |
En azından öyle olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | أنت تَنْمو الرجالَ، على الأقل إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ. |
Artık lazım değil. Sahi mi? Maris için yıl dönümü yemeği yapacağını sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ تَستعدُّ عشاء تذكاري لماريس. |
Durun biraz. Kardeşinizle operaya gideceğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ تَذْهبُ إلى الأوبرا. |
Üssün taranmasına yardım ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ تُساعدُ فى تفتيشِ القاعدةِ |
Bütün bu zaman boyunca, sizi öldü sanıyordum. | Open Subtitles | لكُلّ هذا الوقتِ، إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ ميت. |
Game Boy'a dönmek için sabırsızlandığını sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَتَكُونُ يَمُوتُ للعَودة إلى ولدِ لعبتِكَ. |
Sıradan insanlar tarafından sevilmek istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك أردتَ أَنْ أُحبََّ مِن قِبل الرجل العادي. |
Mektubu uzun zaman önce okuyup önemsemediğini sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك تَقْرأُ الرسالةَ منذ عهد بعيد وأهملَه. |
Ben kemerden söz ettiniz sanmıştım. | Open Subtitles | ذبابتي. إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ تَتكلّمُ حول حزامِي. |
Daha sorumlu davranacağını sanmıştım. | Open Subtitles | أنا فقط إعتقدتُ بأنّك كُنْتَ سَتصْبَحُ مسؤول أكثر. |
Halledersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُعالج الأمر |
Senin başka işlerin olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّك سَيكونُ عِنْدَكَ أشياءُ أخرى لمِنْ يَراني كُلَّ لَيلة. |
Sadece düşündüm de belki de bugün birisinin çocukları bırakmasını istersiniz. | Open Subtitles | أنا فقط إعتقدتُ بأنّك قَدْ تُريدُ شخص ما سَيُسلّمُ الأطفالَ اليوم. |
Çünkü sizin şu davada çalıştığınızı düşünüyordum. | Open Subtitles | لأن إعتقدتُ بأنّك قَدْ يَكُونُ العَمَل على هذه الحالةِ. |