"إعتقدت بأن" - Translation from Arabic to Turkish

• sanmıştım
• olduğunu sanıyordum
• sandım
• olduğunu düşünmüştüm

Fakat Kuzey Kore'deki hayatımın normal olduğunu sanmıştım.
لكن إعتقدت بأن حياتي في كوريا الشمالية كانت طبيعية

Her şeyin geri geldiğini sanmıştım.
إعتقدت بأن الأمور بدأت في العودةِ إليها..

Bunun "Ulusal yarışmalarda iyi şanslar" yemeği olduğunu sanıyordum.
لقد إعتقدت بأن هذا عشاء لتمني الحظ الجيّد لكم في المنافسات الوطنية مالأمر مع كل هذه الأسرة

İfade özgürlüğünün Amerikalılar için sorgulanamaz olduğunu sanıyordum.
إعتقدت بأن أمريكا تضع حرية الحديث مع الأم و فطيرة التفاح

Boş sandım. Bana ait bazı eşyaları almaya gelmiştim.
إعتقدت بأن المكان سيكون فارغاً لقد أتيت لآخذ بعض الأشياء لي

George dalmayacak sandım.
لقد إعتقدت بأن جورج لم يعُد يغطس منذ فترة

Ben küçükken ülkemin en iyi yer olduğunu düşünmüştüm.
حين كنت طفلة، إعتقدت بأن دولتي هي أفضل دولة على هذا الكوكب،

Takılmamızı istemediğinde, benim için fazla iyi olduğunu falan düşünüyor sanmıştım.
عندما قال بأنه لا يريدنا ان نخرج معاً بعد الأن إعتقدت بأن السبب بأنه ظن بأنك كنت جيداً جداً لي أو شيئاً ما

Hayatının o bölümü geçmişte kaldı sanmıştım.
لقد إعتقدت بأن هذا الجزء من حياتك أصبح من الماضي

Yeni pizzacının bilgilerini yazdığım şey sanmıştım.
إعتقدت بأن هذا فقط شيء قد كتبته كعنوان لمحل البيتزا الجديد.

Sadece saat ikiymiş, bende geç kaldığımızı sanmıştım.
إنها لاتزال الساعة 2. إعتقدت بأن الوقت تأخر.

Babamı deli sanmıştım. Gittikçe deliriyor diyordum.
‫إعتقدت بأن والدي كان مجنونا ‫وأنه يزداد جنونا.

Kutuplardaki kuşların hastalığın ilk taşıyıcısı olduğunu sanıyordum.
إعتقدت بأن الطيور من القُطب الشمالي .كانو مصدر الوباء

Bütün siz Naziler'in sarı saçlı olduğunu sanıyordum.
إعتقدت بأن كل النازيون بشعر أشقر

Bekle, aklım karıştı. Bunun gerçek hayatta olduğunu sanıyordum.
إنتظر، أنا مُحتارة إعتقدت بأن هذا حقيقي

Orasının dükkan ve ev olduğunu sanıyordum. Pek değil.
إعتقدت بأن جميعها أسواق ومجمعات سكنية ؟

İsminin Heisenberg olduğunu sanıyordum "Walter Hartwell White."
إعتقدت بأن إسمك (هايزنبرج)؟ (والتر هارتوال وايت)

Öyle korktum ki, saçım ağaracak sandım.
لقد كنت خائف جداً, إعتقدت بأن شعري سيكون أبيض

Bir süre sandım ki Tanrı benden nefret ediyor.
لفترة من الوقت إعتقدت بأن الله أخرجه لأجلي

Harry'nin onu öldürdüğünü sandım.
إعتقدت بأن هاري قتلها

Ben partinin senin hediyen olduğunu düşünmüştüm.
اجل يستحقونها إعتقدت بأن الحفله كانت هديتك

Her zaman senin içinde olduğunu düşünmüştüm zaten.
لطالما إعتقدت بأن لديك تلك الخاصية