tutuklayın şu pisliği. | Open Subtitles | إعتقل هذا الرجل |
Bu adamı tutuklayın! tutuklayın ve hapse tıkın! | Open Subtitles | إعتقل هذا الرجل إعتقله |
5 yıl önce araba hırsızlığından tutuklanmış ve bir yıl sonra şartlı tahliye edilmiş. | Open Subtitles | إعتقل منذ 5 سنوات للسرقة الآلية لسبب هو وضع فى اختبار لمده سنة. |
1985'te Amerika'ya geri dönmüş ve tutuklanmış. | Open Subtitles | في عام 1985 عاد إلى الولايات المتحدة و إعتقل |
O dedektif, babanı tutukladı. Ne yaptığını biliyor. | Open Subtitles | ذلك المحقق إعتقل والدك وهو يعلم بما فعلته |
Sen kendini tutukla, komiser. | TED | إعتقل نفسك فقط, أيها الرقيب. |
Cordero'yu tutuklayan polisi buraya getirdik. | Open Subtitles | -لقد جلبنا الشُرطي الذي إعتقل (كورديرو ). |
Çölde tutuklanan da Mulder'dı. | Open Subtitles | هو كان مولدر الذي إعتقل في الصحراء. |
20 dakika öne Ernesto Ramos'u tutuklamış. | Open Subtitles | بلغنا فيه أنه إعتقل منذ (عشرون دقيقة مضت (إرنستو راموز شافيز |
tutuklayın şu adamı! | Open Subtitles | إعتقل ذلك الرجل |
Dedektif Doyle, bu adamı tutuklayın . | Open Subtitles | مفتش دويل, إعتقل هذا الرجل. |
Dedektif Doyle, bu adamı tutuklayın . | Open Subtitles | مفتش دويل, إعتقل هذا الرجل. |
Bu zamparayı tutuklayın! Yardım edin! | Open Subtitles | إعتقل هذا الذئب رجاء |
18 yaşındayken tavukların kafalarını ısırarak kopardığı için tutuklanmış. | Open Subtitles | عندما كان في عمر 18,إعتقل لأجل, عض رؤوس الدجاج. |
Fey Sommers'ı öldürme suçundan tutuklanmış, ancak eşi Claire Meade dün gece teslim olunca aleyhindeki davalar düşmüştü. | Open Subtitles | وقد إعتقل بتهمة قتل فيو سومرس وجميع التهم قد أُسقطت بعدما زوجته كلير ميد سلمت نفسها إلى السلطات ليلة أمس واعترفت |
Donanmaya girdiğinden beri iki kez tutuklanmış. İkisi de küçük suçlar. | Open Subtitles | فمنذ إنضمامه، إعتقل مرتين كلاهما بسب جنحة. |
Pilotu birisi tutukladı mı, onu bilmek istiyor. | Open Subtitles | تودأنتعرف، هل هناك من إعتقل الطيار؟ |
Polis de çocuğu kendi evindeyken tutukladı. | Open Subtitles | الذي إعتقل الولد الظهر في بيته الخاص. |
Demiryolu işçilerinden kilit adamları tutukladı. | Open Subtitles | إعتقل عُمال سكة حديدنا الرئيسيين |
İşine karışan olursa, onları da tutukla. | Open Subtitles | إعتقل أي شخص يتدخل |
Tamam. Jalil'i tutuklayan bendim. | Open Subtitles | حسناً إذن , أنا الشخص الذي إعتقل (جليل)ـ |
Hatırladığınız kadarıyla, bu davada suçlanan ya da tutuklanan bir zanlı oldu mu? | Open Subtitles | كان مشبوه جدا هناك الذي شحن أو إعتقل... في هذه الحالة بقدر ما تعرف؟ |
Ordu birini tutuklamış, Er Adam Barlowe. | Open Subtitles | الجيش إعتقل شخصا، آدم بارلو |