"إعداد" - Translation from Arabic to Turkish

    • hazır
        
    • yapmak
        
    • hazırlamak
        
    • yapmayı
        
    • yapmaya
        
    • hazırlık
        
    • yapar
        
    • yapabilirim
        
    • yapabilir
        
    • hazırlama
        
    • hazırlamaya
        
    • hazırlanıyor
        
    • hazırlamam
        
    • hazırlamama
        
    • hazırlayabilirim
        
    ABD'de Chip&PIN'li kartlar için hazır olun. TED حول إعداد بطاقات للدفع ذات شريحة ورقم تعريف شخصي في الولايات المتحدة.
    Görev yerini bırakıp gittin. Başka bir ajan, senin işini yapmak zorunda kaldı. Open Subtitles لقد تركت موقعك بدون إعداد وكان على عميل آخر أن يغطّي عليك
    Çocukken yaptığınız gibi benimle krem şantiyi hazırlamak ister misiniz? Open Subtitles أتودان إعداد الكريمة المخفوقة معي كما كنتما تفعلان في صغركما؟
    Evet, sana rendelenmiş limon kabuğuyla marine edilmiş lazanya yapmayı öğreteceğim. Open Subtitles الغداء ؟ نعم ، سأعلمك إعداد اللازانيا بنكهة الريحان و الليمون
    eğer bu ikisi karışıp da bir parti yapmaya karar verirlerse. Open Subtitles في الواقع سيتفاجأ الجميع إذا قرر الإثنان الإختلاط و إعداد حفلة
    Yardımcılarımdan biri bu söyleşiler için hazırlık yaparken senin de bir profilini çıkartmıştı. Open Subtitles ،واحدة من مجموعتي في إطار إعداد هذا اللقاء، قامت بعمل ملف تعريف عنك
    Şimdi bana bir sandviç yapar mısın lütfen? Open Subtitles الآن , هل يمكنكِ إعداد ساندوتش من أجلى , رجاءً ؟
    Baba, ben 12 yaşında değilim, kendi akşam yemeğimi yapabilirim. Open Subtitles أبي، أنا لست في الثانية عشر، أنا أستطيع إعداد عشائي
    Belki yemek pişirecek zamanı yoktur, bu yüzden hazır yemekler seçer, bu genellikle ne anlama gelir? TED ربما ليس لديها وقت للطبخ، لذلك تختار إعداد وجبات تناسب أوقاتها، وماذا يعني ذلك عادةً؟
    Her şey hazır, efendim. Asla tepeye kadar ulaşamzlar. Open Subtitles لقد تم إعداد كل شىء ياسيدي لن يتمكنوا من إجتياز التل
    Çıkmak istiyordun, çıktın. Ekmek yapmak istiyorsan, yap. Open Subtitles إن أردت التوقف، فلك ذلك إن أردت إعداد الخبز، تفضل في أمان الله
    İyi bir aşçısın. Keneotu tohumundan "risin" yapmak... - ...zor olmasa gerek. Open Subtitles أنتِ طاهية بارعة، إعداد سم الرايسين من بذور الخردل لن يكون صعباً، أليس كذلك؟
    Bu, Amerikalı bir ailenin her gün yemek hazırlamak, yemek yemek ve sofrayı toplamak için harcadığı ortalama süre. TED هذا هو متوسط الفترة الزمنية التي تقضيها عائلة أمريكية في إعداد الطعام وتناوله وتنظيف ما بعد الوجبات يوميًا.
    Bazen insanlara ateş ederken yemek yapmayı sever. Open Subtitles يحب أحياناً إعداد المعجنات وهو يقتل الناس
    Bu kırık pirinçle rizotto yapmaya benziyor galiba. Open Subtitles مثل إعداد الأرز المكسيكي بأرز من النوع السميك
    Tam olarak 12 yıl önce beyin-makine arayüzü adında bir hazırlık yarattık. TED بالتّحديد، منذ 12 سنة مضت، قمنا بابتكار إعداد سمّيناه "الواجهات بين دماغ-آلة"
    Ben pastırmayla yumurtaları ayarlayayım. Siz kahveyi yapabilir misiniz? Open Subtitles . سأعد بعض البَسطرمة والبيض أتستطيعيّن إعداد القهوة ؟
    Ustam bana ocakları hazırlattı. çünkü o zamanlar bu iş ocak hazırlama işiydi. TED علمني الخبير إعداد الأفران لأن هذا العمل كان جزء من صناعة وإعداد الأفران حينذاك
    - Yemeği hazırlamaya başlasam iyi olacak sanırım. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل البدء فى إعداد العشاء
    Meksika hükümeti yakın yerlerdeki kişileri tahliyet etmeye hazırlanıyor. Open Subtitles والحكومة المكسيكية على إعداد خطة الإخلاء للمنطقة المحيطة.
    Tüm Kung Fu ustaları için yemek hazırlamam isteniyor. Open Subtitles ، أن يُطلب مني إعداد وجبة لكل معلمي الكونج فو العظماء
    Eğer ikiniz masayı hazırlamama yardım ederseniz bir aile gibi oturur, her şeyi konuşuruz. Open Subtitles إذاً ، إن ساعدتماني في إعداد الطاولة فسنجلس كعائلة ، ونناقش كل شيء.
    İsterseniz farklı bir şeyler hazırlayabilirim. Open Subtitles بإمكاني إعداد شيئاً مختلفاً لأجلك إذا أردت ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more