Dergi kapağına fotoğraflarımı çekmek için birine ihtiyacım var da. | Open Subtitles | أحتاج إلى شخص ما ليساعدني في إلتقاط الصور لغطاء المجلة |
On bes yıl önce böyle bir fotoğrafı çekmek mümkün değildi. | TED | كان من المستحيل إلتقاط هذه الصورة قبل 15 عاماً مضت. |
Dostum, Lanet olsun, Harika yakaladın. | Open Subtitles | سُحقاً، يا رفيقي. لقد كان إلتقاط رائع. |
O, oyun oynamanın duygusunu yakalamak istiyordu. Bu yüzden, oyuncuların önüne onlar oyun oynuyorken kamera kurdu. | TED | أراد إلتقاط المشاعر أثناء ممارسة الألعاب. وهكذا ، وضع كاميرا أمام اللاعبين، أثناء اللعب. |
Fakat fotoğrafının çekilmesini çok sevdi... ve insanlar onun resimlerini çekmeyi ve onun için küçük şeyler yapmayı çok sevdiler. | Open Subtitles | ولقد أحب الناس إلتقاط الصور لها والقيام ببعض الأمور الصغيرة معها لقد كانت تكره أن يصورها أحد |
Şehrin etrafına da bakmaya başladım ve onların fotoğrafını çekmeye çalışmaya başladım. | TED | بدأت أيضا النظر داخل المدينة ومحاولة إلتقاط صورهم. |
Şu ana kadar gördüğünüz deneyler, bütün bu gösteriler, hareket yakalama sistemlerinin yardımıyla yapılmıştır. | TED | جميع تلك التجارب التي رأيتموها حتى الاّن ، جميع تلك العروض ، تم عملها بمساعدة أنظمة إلتقاط الصور السريعة. |
Kameramı arıyordum. Son bir resim daha çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن كاميرتي ، أريد إلتقاط صورة واحدة أخيرة |
Hayatı yaşandığı gibi filme çekmek yani. | Open Subtitles | أن يتم رصد حياتهم اليومية ، إلتقاط صورة لحياتهم كما هي |
Geceleyin göğün fotoğraflarını çekmek örneğin. | Open Subtitles | إلتقاط الصور للسماء المظلمه على سبيل المثال |
İyi yakaladın, Eşek' | Open Subtitles | إلتقاط جيد.. حمار |
Güzel yakaladın, avanak! | Open Subtitles | إلتقاط جميل، أيها الغبي |
Tripod aldım, geniş açılı lens aldım, tüm odayı EVP cihazıyla donattım ve bunları sadece ufak bir ses yakalamak için yaptım. | Open Subtitles | والعدسة خاصة يمكنها تصوير كامل الغرفة و مسجل صوت . حتى يمكننا إلتقاط أي صوت |
Fakat fotoğrafının çekilmesini çok sevdi... ve insanlar onun resimlerini çekmeyi ve onun için küçük şeyler yapmayı çok sevdiler. | Open Subtitles | ولقد أحب الناس إلتقاط الصور لها والقيام ببعض الأمور الصغيرة معها لقد كانت تكره أن يصورها أحد |
Şu şey uyanıncaya kadar foto çekmeye devam et. | Open Subtitles | واصل إلتقاط الصور لي فحسب قبل أن يستيقظ هذا الشيء |
Ben de geleceğim ama uyarmalıyım... yakalama işinde çok iyi değilim. | Open Subtitles | سآتي أيضاً، ولكن أريد أن أقول لكم أنا لست جيدة في إلتقاط الطريدة |
Bir ayna alıp, işte bu benim diyeyim mi? . | Open Subtitles | هنا أستطيع إلتقاط مرآة وأنظر بها وأقول هاذا هو آنا |
Bu, bir kaç hafta önce çekilmiş. Yepyeni. | Open Subtitles | لقد تمّ إلتقاط هذه قبل بضعة أسابيع جديدة تماماً |
Mesela, niye onları maç sonrasında stadyumdaki çöpleri toplamak için eğitmeyelim ki? | TED | على سبيل المثال، لماذا لا ندربهم على إلتقاط المهملات بعد حدث في ملعب رياضي؟ |
Cumartesi elma toplama ve antikacıları gezme, sonra da perili vagon gezisi. | Open Subtitles | في يوم السبت لدينا إلتقاط التفاح وإنتقائه ومن ثم مطاردة في عربات حمل القش |
Onur duvarımız için bir fotoğraf çektirir miydiniz? | Open Subtitles | إن لم تكن تمانع إلتقاط صورة لأجل جدار المشاهير خاصتنا؟ |
Red Hook, Brooklyn'deki Riviera Şeker Fabrikası'nda çekildi. | TED | لقد تم إلتقاط هذه في مصنع الريفيرا للسكر في رد هوك، بروكلين. |
Bu mühim olayı ölümsüzleştirmek için bir fotoğraf çekmemiz gerektiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظنّين أنّ علينا إلتقاط صورة لإحياء ذكرى بهذه المناسبة العظيمة؟ |
fotoğraf çekemiyor olmak ne yazık. | Open Subtitles | انه لمن السيئ جداً أنك لا يُمكنك إلتقاط صورة |
Kulüp dışından herhangi biri de fotoğrafları çekebilir. | Open Subtitles | حسنًا، أيّ أحد يمكنه إلتقاط صور خارج النادي. |