"إلى جانبه" - Translation from Arabic to Turkish

• Onun yanında
• tarafında

Garip bir şekilde kendimi Onun yanında güvende hissettim.
ورغم ذلك، فإني أشعر بأمان كبير بوجودي إلى جانبه

Eğer oğlunun düğününde Onun yanında oturacaksan, ben buna ciddi derim.
إن كنتِ ستقفين إلى جانبه في حفل زفاف ابنكِ . سأسمي هذا أمر جاد

Şey, bebekten sonra, vurulmadan sonra, bu zor durumda Onun yanında durduktan sonra,
بعد ولادة الطفل، بعد محاولة الاغتيال، بعد أن وقفت إلى جانبه في تلك المحنة الصعبة،

Sinirlenirim. Sonra sen benim tarafımda olursun, Dana onun tarafında olur, çocuklar ağlamaya başlar, ve köpek evi terkeder!
عندها أنا سوف أغضب وأنت ستقفين إلى جانبي ودانا ستقف إلى جانبه والأولاد سيبكون و الكلب سيخرج من البيت

Afedersiniz.Dedektif onun tarafında olduğumu hatırlatır mısınız?
معذرة . هل يمكن أن تذكّر المحقق أنّني إلى جانبه ؟

Ve yarıştığında senin Onun yanında olman gerektiğini biliyor.
سوف يترشح لولاية ثانية، وهو يعرف أنه بحاجة إليك إلى جانبه حين يفعل.

Eskiden beri onun nasıl biri olduğunu biliyorum. Onun yanında savaşmıştım.
رأيت الشخص الذي كنت عليه قبلًا لقد قاتلت إلى جانبه

Son seferinde Onun yanında olamayacağımıza karar verdik.
في آخر مرّة قررنا ألا نقف إلى جانبه

Son nefesini verene kadar Onun yanında ben vardım.
كنت إلى جانبه حتّى لفظ أنفاسه الأخيرة.

Onun yanında savaştım. Onu bir kardeş gibi sevmiştim.
لقد قاتلت إلى جانبه لقد أحببته مثل أخي

Ama merak etme. Ben orada Onun yanında olacağım. Onu büyütmek, onu sevmek ve her şeyi öldürürken ona yardım etmek için.
لكن لا تقلقي، سأكون هناك إلى جانبه لأرعاه وأحبه وأساعده على...

Onun yanında olmandan bahsediyorum.
أنا أتحدث عن وقوفك إلى جانبه

Hep Onun yanında kalmak istiyorum.
لا أزال أريد البقاء إلى جانبه

Yine de Onun yanında kalmak istiyorum.
لا أزال أريد البقاء إلى جانبه

Orada Onun yanında olman lazım.
يحتاج لوجودك إلى جانبه

Orada, Onun yanında olman gerekiyor.
يحتاج لوجودك إلى جانبه

Son nefesime kadar Onun yanında olacağım.
سأقف إلى جانبه حتى آخر أنفاسي

Yani ona yakın dur ve seni kendi tarafında sanmasını sağla.
لذا ابق قريباً منه اجعله يعتقد أنك إلى جانبه

Babamın ne kadar kalleş bir herif olduğunu hiç dile getirmediğim için annem onun tarafında olduğumu sandı.
لم اصرخ بشأن حقارته، لذا اعتقدت أنني كنت انحاز إلى جانبه

Kabul etmeliyim ki, söylediğin şeylerden sonra bu şekilde onun tarafında olmana şaşırdım.
-عظيم . عليّ الاعتراف أنّ بعد الأمور التي قلتَها، يفاجئني انحيازك إلى جانبه هكذا.

Şansıma, onun tarafında olduğuma inanıyor,
لحسن الحظ, إنه يعتقد بأني إلى جانبه,