"إنها مجرد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu sadece bir
        
    • O sadece
        
    • Bu bir
        
    • - Sadece
        
    • Bunlar sadece
        
    • Alt tarafı bir
        
    • O daha
        
    • Altı üstü
        
    • işte
        
    • Onlar sadece
        
    Aslında, Bu sadece bir efsane, yani bir gün öyleyce gidebilir. Open Subtitles حسناً إنها مجرد أسطورة وقد يتركك هذا المخلوق قبل هذا الوقت
    Bu sadece bir ihtiyacı doldurmak için kullandığım araç. TED إنها مجرد وسيلة استخدمتها في ذلك الوقت لشغل وقتي.
    - Dur az. O sadece bir roman. Sen yoksa okurken dudaklarını oynatanlardan mısın? Open Subtitles إنها مجرد رواية هل أنت واحدة من هؤلاء الناس
    Bu bir aldatmaca. Bir kez kontrol etmiştim. Open Subtitles إنها مجرد واجهة لقد تحققت من ذلك في احدى المرات
    - Sadece şişmiş, oğlum. - Ya? Tam bir geri zekalısın. Open Subtitles ــ يا رجل, إنها مجرد صدمه ــ أووه, صحيح, أنت مجرد غبي
    Bunlar bana bir şey ifade etmiyor. Bunlar sadece sözler. Open Subtitles هذه الأشياء لا تعنى أى لى شيء إنها مجرد كلمات
    İyidir. İyiyim. Alt tarafı bir çürük. Open Subtitles لا إنها بخير, إنها بخير, إنها مجرد كدمة.
    O daha bir çocuk. Polis bir şey bulamadıklarını söylüyor. Open Subtitles إنها مجرد طفله و الشرطه تقول أنهم لم يجدوا شئ
    Fazla kafayı takma. Bu sadece bir iş. Open Subtitles لا تهتم بتلك الأمور كثيراً إنها مجرد وظائف بالنسبة لهم
    Bu sadece bir kaza bir unutulmuş, kontrolden çıkmış bir projeden ibaret. Open Subtitles أو ضاع في التعديل الوظيفي الأخير أعني إنها مجرد حادثة مشروع حكومي منسي للأبد
    Bu sadece bir oyuncunun fotoğrafı. Herkeste var. Open Subtitles إنها مجرد صورة إستعراضية لممثلة، الجميع لديه مثلها
    Yani, bak, Bu sadece bir efsane. Herkes böyle şeyler uydurur. Open Subtitles أنظري، إنها مجرد خرافة الجميع يعرفون تلك القصص
    Fazla heyecanlanma. Bu sadece bir keşif görevi. Open Subtitles حسناً , لاتتحمس كثيراً إنها مجرد خدعه بسيطه
    Sana saygımızdan geldik, Bu sadece bir formalite olmalı. Open Subtitles . لقد جئنا إليك من باب الأدب , إنها مجرد رسميات
    Kendimi şöyle düşünmekten alamadım, "Tanrım O sadece bir çocuk." Open Subtitles لم أتوقف عن التفكير فى سرى يا إلهى إنها مجرد طفلة
    Kendimi şöyle düşünmekten alamadım, "Tanrım O sadece bir çocuk." Open Subtitles لم أتوقف عن التفكير فى سرى يا إلهى إنها مجرد طفلة
    Evet geldin. Bu bir münakaşa. Münakaşanın tartışmadan farkı yok. Open Subtitles نعم , أنت أردت أن يكون لدينا نقاش أي نقاش, إنها مجرد حجة
    Geçen hafta gitmedik. - Sadece aptal bir sinek ısırığı. Open Subtitles لقد فوتناها الاسبوع الماضى إنها مجرد عضة ذباب لعين
    Evet, çok kolaymış. Bunlar sadece kağıt. Open Subtitles نعم الأمر جداً سهل إنها مجرد أوراق الكثير من الأوراق
    Hayır, Alt tarafı bir enfeksiyon. Kültürlerin birinden streptokok üredi. Open Subtitles لا، إنها مجرد عدوى إحدى البكتيريا تنبت مكور عقدي
    Joe, O daha küçük bir çocuk. Open Subtitles جو , إنها مجرد طفلة صغير هي بإستطاعتها إشعال النار, نعم
    Yatın satışı bekleyebilir. Altı üstü para, değil mi? Open Subtitles في الحقيقة , بإمكاني الانتظار بشأن بيع اليخت إنها مجرد أموال صحيح ؟
    Sadece 18 yaşından büyüklere göre bir gelenek ama bir gelenek işte. Open Subtitles هذا حوض الأسماك هذه مكتبتنا إنها مجرد مجلات إباحية و آين راند
    - Onlar sadece büyük tekneler değil mi? - Aynen. Open Subtitles حسناً , إنها مجرد قوارب كبيرة , أليس كذلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more