Tercihen iki tane; mümkünse eğer bir erkek ve bir dişi. | Open Subtitles | فنحن بحاجة إلى عينة حية اثنان أفضل، ذكر وأنثى إن أمكن |
mümkünse, ilk sorgulamaya girecek yetkili olmak için tutuklamayı yapan memur olmak istiyorum. | Open Subtitles | أود أن يكون شرطي الإعتقال هو أول من يجري حوار معه إن أمكن |
mümkün olduğunca detaylı bir şekilde durumu açıkla. mümkünse olayın olduğu gün yaz. | TED | اكتب تفاصيل بقدر استطاعتك، صف الموقف، واكتبه بنفس اليوم الذي حدث به هذا إن أمكن. |
Müsaitsen seninle biraz zaman geçirmek isterim. | Open Subtitles | قضاء بعض الوقت معكِ إن أمكن |
Bana mümkün olursa onu yakalama emri verildi. | Open Subtitles | أوامري كانت تقضي بالقبض عليه حياً إن أمكن ذلك |
Tüm Savaşçıları. mümkünse, hepsini canlı. | Open Subtitles | أريدهم أحياء, إن أمكن وإذا لم يمكن, اقتلوهم. |
Hatta mümkünse, hiç taş vermeden. | Open Subtitles | بخسارة أدنى عدد ممكن من القطع، صفرٌ إن أمكن ذلك. |
Mahkemeye bir şey söylemek istiyoruz, eğer mümkünse. | Open Subtitles | سيدى القاضى ، نود الحصول على تصريح بتسجيل المحاكمة ، إن أمكن هذا |
, mümkünse el yazısı. Ve şu daktilo. | Open Subtitles | الكتابة اليدوية إن أمكن وأبحث عن الآلة الكاتبة |
Onu görmek için oraya götürülmesini istiyorum. mümkünse tekmelenip çığlık atmasını istiyorum. | Open Subtitles | خذوه إلى هناك كي أراه ليقاوم ويعترض إن أمكن |
8:00'e kadar evde olmam lazım. Tabi eğer mümkünse. | Open Subtitles | أريد العودة للبيت فقط قبل الثامنة إن أمكن |
mümkünse, her gün, bir bebeği kucaklarım çünkü bu beni besliyor. | Open Subtitles | أحاول أن أحمل طفلا كل يوم إن أمكن,لأن الأمر يغذّيني |
Senin kanıt bulman gerek. Ses kaydı, resim. Hatta mümkünse, video kaydı. | Open Subtitles | أنتَ في حاجة إلى دليل، تسجيل صوتيّ، أو صور، أو مقطع فيديو إن أمكن. |
Adam silahlı ama eğer mümkünse onu canlı istiyorum. | Open Subtitles | إنّه مُسلّح، لكنّي أريده حيًّا إن أمكن. أمفهومٌ؟ |
Bazıları yünden, mümkünse kurumaya bırak. | Open Subtitles | و بعض منه صوف لذا أرجو تجفيفه على سطح مسطح إن أمكن |
Hepsi plastik olsun mümkünse. | Open Subtitles | وأكمام ومسارات، على أن يكونوا جميعًا صنيعي اللدائن إن أمكن |
Müsaitsen şimdi konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد التحدث إليك إن أمكن ذلك |
Aslında biz, mümkün olursa Quai de la République'de olsun istiyoruz. | Open Subtitles | في الواقع، فنحن نريده أن يكون "قائما عند "رصيف الجمهورية إن أمكن |
mümkün olduğunca el bombası ve cephane getirin. | Open Subtitles | أجلب اكبر عدد من القنابل و الرصاص إن أمكن |
Bizim işimizse sizi tehlikeli insanlardan korumak. mümkün olduğunca. | Open Subtitles | واجبنا حمايتكم من ارتكاب الأخطاء الخطيرة إن أمكن. |