"اتصالاته" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağlantıları
        
    • iletişimini
        
    • telefonlarına
        
    Bize yardım edecek ama bağlantıları sağlayana kadar beklememiz lazım. Open Subtitles سيساعدنا ، لكن علينا أن نستريح قليلاً حتى يجري اتصالاته
    Çünkü bu noktada, bir tarafta saygı duyulan, iyi bağlantıları olan bir iş adamı... Open Subtitles لان في هذه الحالة ، كلمة رجل اعمال محترم ، لديه اتصالاته
    Berlin'in eski güvenli evleri, eski bağlantıları hakkında sana söyleyebileceği her şeyi bilmem gerek. Open Subtitles اريد معرفة كل شيء يخبرك به حول البيوت الآمنة السابق لبرلين، حول اتصالاته السابقة.
    Avukat diyorsun, nerede çalıştığını bilmiyorsun. Üstelik iletişimini kesmis. Open Subtitles و انت ظننت انه يعمل في مؤسسه قانونيه و لا تعرفها و الان قطع كل اتصالاته بك
    Müşterileriyle iletişimini şifreleyip ağını koruyacak kadar zeki. Open Subtitles انه ذكي كفاية ليحمي شبكته عن طريق تشفير كل اتصالاته مع زبائنه
    telefonlarına sen çıkıyorsun Betty, randevularını sen ayarlıyorsun. Open Subtitles إنك تردين على اتصالاته وتتحكمين بمواعيده يابيتي
    telefonlarına cevap vermiyormuşsun, konuşana kadar gitmeyecekmiş. Open Subtitles ويقول بأنك لاتردين على رسائله أو اتصالاته وأنه لن يغادر حتى يتحدث إليك.
    Ya bağlantıları? Kaldığı yerler? Open Subtitles ماذا عن اتصالاته واماكن تواجده ؟
    Seni çok heyecanlandırmak istemem ama babamın CBS'te bağlantıları var, bunu televizyona çıkarmana yardım edebilir. Open Subtitles لا أريد منك مزيداَ من التفائل لكن أبي لديه اتصالاته مع وكالة " سي بي ان " ويمكنني مساعدتك في وضع هذا على التلفزيون
    Hükümetimiz bünyesinde, çok derin bağlantıları var. Open Subtitles يوضح كم عمق اتصالاته ضمن حكومتنا
    Babamın eski bir arkadaşının Fransa'da bağlantıları var. Open Subtitles صديق قديم لوالدي لديه اتصالاته في فرنسا
    Lezyon benzeri bir şey nöronların iletişimini engelliyor. Open Subtitles شئ ما يقطع اتصالاته العصبية كالآفات
    Bunu anlatmamıştın. Babam seni soruyor ve telefonlarına dönmediğini söylüyor. Open Subtitles لم تتحدثي عن الأمر, سألني أبي وقال إنك لاتردين على اتصالاته
    Bunu anlatmamıştın. Babam seni soruyor ve telefonlarına dönmediğini söylüyor. Open Subtitles لم تتحدثي عن الأمر, سألني أبي وقال إنك لاتردين على اتصالاته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more