"اتصل به" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ara onu
        
    • onu aramış
        
    • onu ara
        
    • onu arayıp
        
    • Ona telefon
        
    • arayacağımı
        
    • aradığı
        
    • onu aradı
        
    • arayacağım
        
    • bağlayın
        
    • Onu aramamı
        
    • Onu arayabilirim
        
    • yu arayıp
        
    Ara onu. Belki ortalık yatışana kadar onunla kalırız. Open Subtitles اتصل به لنرى إن كان بإمكانه إيوائنا حتى تهدأ الأمور
    Peki, o zaman liseli bir kız gibi surat asmayı bırakıp bir şeyler yap, Ara onu... 1-800-İŞKENCE GÖREN MORMON'u mu tuşlayayım? Open Subtitles حسنا اذن , توقف عن الشكوى كفتيات المدارس .. وافعل شيئا حيال هذا الامر .. اتصل به
    Ara onu. Open Subtitles سوف أسرق هذا الوغد في الأسبوع القادم بكل تأكيد اتصل به
    Rutledge senin ziyaretinden sonra onu aramış olmalı. Open Subtitles رتليدج غالبا اتصل به بعد ان قمت بزيارة للسجن
    sonra onu ara.. Open Subtitles اتصل به إذن. أنا واثقة أنه لم يدعُك سهواً
    Düşünün, onu arayıp telefonla konuşabiliyorsunuz. Open Subtitles و هو يريد الحيث معه على الهاتف انت تعلم, هو اتصل به تحدث معه
    Hampshire'de hükümet adına çalışıyor. Ona telefon etmeliyim. Open Subtitles لقد رحل الي هامشر بتفويض من الحكومة لابد ان اتصل به
    Ek belgemiz için kendisini arayacağımı söyledim. Open Subtitles قلت له اني سوف اتصل به لاحقا واخبره عن اضافتنا
    İşte. Benim psikiyatristim. Ara onu. Open Subtitles ها هو رقم طبيبي المعالج اتصل به
    Ara onu. yoksa ıslanacaksın. Çabuk olun. Open Subtitles لا تضيع نفسك اتصل به واخبره انك تتأسف
    Hayır, bu kesinlikle kabul edilemez. Ara onu hemen. Ara hadi. Open Subtitles هذا غير مقبول بالمرة اتصل به الآن
    Hayır. Bugün. Ara onu. Open Subtitles لا، اليوم اتصل به و اخبره بأن يتصرف
    Öyle olsun. Ara onu. Ben konuşurum. Open Subtitles حسناً، اتصل به ساكلمه لدي الإيصال هنا
    Werner onu aramış ve kim bilir neler söyledi. Open Subtitles وبعد ذلك فيرنر اتصل به والله يعلم ما اخبره
    Sanırım dün gece hastane onu aramış. Open Subtitles اعتقد أن المشفى اتصل به ليلة البارحة.
    İyi o zaman onu ara ve çocuktan vazgeçtiğimizi söyle. Open Subtitles اتصل به ، وأخبره أننا قررنا عدم الحضيّ بطفل
    Belki Jack onu arayıp gittiği yeri söylemiştir. Open Subtitles ربما جاك اتصل به اخبره الى اين هو ذاهب
    Baş hakim Ona telefon etti. Ondan sonra da ilan geldi. Open Subtitles رئيس قُضاة الكنيسة اتصل به تليفونياً وبعدها صدر الاعلان.
    Tartıştığımızdan beri konuşmadık biliyorum ama başka kimi arayacağımı bilemedim. Open Subtitles انا اعلم اننا لم نتحدث منذ عراكنا الاخير لكن لم اعلم احد اخر لكى اتصل به
    Aynı şey, son birkaç aydır aradığı kişi için söylenemez. Open Subtitles حسنا لا يمكننا قول المثل أيا كان من اتصل به فى الأيام القليله الماضيه
    Henry Kissinger onu aradı ve ülkesinin onuru için gitmesini rica etti. Open Subtitles اتصل به هنري كيسنجر وطلب منه بان يقوم بتشريف بلده
    Eğer acil bir durum olsa arayacağım ilk kişi olurdu. Open Subtitles واذا كان هناك اي طارىء سيكون اول شخص اتصل به
    Onu telefona bağlayın. Ne yaptığı umrumda değil. Zaten biliyoruz. Open Subtitles اتصل به فحسب، لا أهتم بما يفعله، اتصل به فحسب، نحن متأكدون الآن
    Derek bana hep konuşacak birine ihtiyaç duyarsam Onu aramamı söyler. Open Subtitles ديريك يخبرني دوما انه انني احتجت الى شخص للتحدث معه, بشأن اي شيء,فيمكنني ان اتصل به
    Onu arayabilirim ve bizi Naga Kayası'nda karşılayabilir. Ne kadar uzakta? Open Subtitles يمكن ان اتصل به وسيقابلنا هنا في "ناغاراك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more