| Ayrıca bu kulağa iltifat olarak gelmeyebilir ama bu kadar şahane birisini beklemiyordum. | Open Subtitles | وأعلم أن هذا لا يبدو كإطراء ولكنني لم اتوقع أن تكوني بهذا الكرم |
| Bilgisayarlar beni yavaşlattığından kağıdı tercih ediyorum, ama tüm bu yorumları beklemiyordum. | Open Subtitles | الكمبيوترات تبطأنى، لذا افضل الورق لكنى لم اكن اتوقع كل تلك التعليقات |
| Bir kadının bunu idrak etmesini beklemiyorum ama ülkemiz sabotajcılarla dolu. | Open Subtitles | لا اتوقع من امراة ان تفهم ذلك ولكن وطننا يعج بالمتمردين |
| Şey, doğrusunu söylemek gerekirse senden garip bir hareket veya gözlerini döndürmeni bekliyordum. | Open Subtitles | حسناً, عليّأن أقول, كنت اتوقع منك ادارة عينيك أو تنهد أو ما شابه |
| İşbirliğimizden yüksek oranda karşılıklı kazanç... elde etmeyi bekliyorum Bay Spade. | Open Subtitles | بأمانة, انا اتوقع الأنتفاع المتبادل من معرفتنا هذه يا سيد سبايد |
| Halihazırda, korumakla sorumlu olduğum halk tahmin ettiğimden daha hızlı şekilde ölüyor. | Open Subtitles | فى الوقت الحاضر , الاشخاص المسئول عن حمايتهم يموتون اسرع مما اتوقع |
| Sanırım hep amcan Gerald'la beraber San Francisco'dan geleceğinizi ummuştum ama bu aynı Mars'tan gelen bir adamla kapı eşiğinde görüşmeyi ummak gibi bir şey. | Open Subtitles | اعتقد اننى كان يجب ان اتوقع هذا مع ظهور وصية عمك جيرالد فى سان فرانسيسكو ولكن, بدا الأمر وكأنه |
| Hasta olduğunu duymuştum ama bu kadar kötü olmanı beklemiyordum. | Open Subtitles | سمعت بأنكَ مريض, ولكني لم اتوقع بأن المرض بهذا السوء. |
| 7 yaşındayken olmasını beklemiyordum. Neden bilmiyorum, ama beklemiyordum. | TED | لم اتوقع حدوثه وهي في السابعه من العمر, لا اعلم لماذا |
| - Günaydın Leslie. - Seni beklemiyordum bugün. | Open Subtitles | صباح الخير يا ليزلى لم اتوقع حضورك اليوم |
| Bunu beklemiyordum. İşte olur böyle şeyler. | Open Subtitles | حسنا , انني لم اتوقع ذلك فهذا يحدُث بالعمل احيانا |
| Şok geçirdim. Kapı eşiğinde görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فى حالة صدمة, اعنى لم اتوقع ظهوره على عتبة بابنا |
| Hangisi olduğunu söylemeni beklemiyorum. Sadece sana olta atıyordum. | Open Subtitles | انا لم اتوقع ان تخبرنى بهذا فقط كنت اريد مضايقتك |
| Saat 7:00 den önce gelmesini beklemiyorum. | Open Subtitles | و لا اتوقع عودته قبل الساعة الـ7 على اقل تقدير |
| Pardon. Başka birinden telefon bekliyordum. Uzun zamandır konuşmadık. | Open Subtitles | معذرة كنت اتوقع شخص ما اخر لم نتحدث من مدة |
| Genç olduğunu biliyordum, yine de daha şey birini bekliyordum... | Open Subtitles | علمت انك صغير لكني كنت اتوقع شخص اكبر بكثير |
| Yiyeceğimizi israf etmemenizi, kurallara uymanızı, ağzınızı bozmamanızı ve mesafenizi korumanızı bekliyorum. | Open Subtitles | انني اتوقع من الجميع ان يتناولوا الطعام كما هو يطيعوا الاوامر وينتبهوا لكلامهم ولايتدخلوا في شؤون غيرهم |
| Yarım saat içinde Bayan Lumley'i gönderdiğimde mükemmel olmanı bekliyorum. | Open Subtitles | اتوقع منك خلال نصف ساعه ان تجهزي نفسك وتحفظي جيداً قبل ان ارسلك للانسه لوملي |
| Gramerine bakacak olursak zencilerle de sıkı fıkı olduğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | بالحكم على قواعد لغتك اتوقع انك كنتِ ودودة مع السود، ايضا |
| Babanın silahı... Sanırım eve götürmek istersin. | Open Subtitles | هذه بندقية والدك ، اتوقع بأنك تودين اخذها معك للبيت |
| Her zaman kötü kız olarak damgalandım da bunun gerçekten olacağını beklemezdim. | Open Subtitles | دائماً وُصفتُ بالفتاة السيئة لمَ أكُن اتوقع أن يحدث هذا في الواقع |
| İlGinç bu kadar çok ortak yanımız olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | وانا أيضاً ولم اتوقع بأن ثمة شيء مشترك كبير بيننا. |
| Eğer yarın Fabiella beklediğim fiyatı verirse, borçlarımızı öderiz. | Open Subtitles | اذا الارقام جاءت من فبيالا غدا كما اتوقع اعني انه يمكننا دفع الديون وبقاء حصة لكل منكم |
| Eğer dört yıldızlı bir otele para vereceksem dört yıldızlı seks beklerim. | Open Subtitles | اذا كنت سأدفع من اجل فندق 4 نجوم فأنا اتوقع جنس 4 نجوم |
| Henüz önemli biri değilim, ama meşhur olacağımı umuyorum. | Open Subtitles | انا لااحد معين حتى الآن ، ولكن اتوقع ان انال اهتمامك فيما بعد |
| Hayır. Sadece bu haberi onun vermesini beklerdim. | Open Subtitles | كلا لم اكن اتوقع سماع مثل هذه الاخبار عنه |
| Komşu ülkelerin üzerimizde büyük bir baskı kurmaya çalışacaklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا اتوقع ان الدول المجاورة سوف تفرض علينا ضغط كبير |
| Tanrım. Bir kişilik daha yerimiz olmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | يا الهي,لم اتوقع باننا لدينا غرفة لروح اخرى هنا |
| Yardım için Buck'ı aradığımda sizi göndereceğini ummuyordum. | Open Subtitles | عندما سألت باك النصيحة لم اتوقع ابدا انة سيرسلك الى هنا |