"اخبره" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyle
        
    • söylemedim
        
    • söylemek
        
    • anlat
        
    • söyleyeceğim
        
    • söylerim
        
    • söyleyin
        
    • söylersin
        
    • söylemediğim
        
    • söylemeyeceğim
        
    söyle, benim için üzülmeyi bıraksın. Kendi emekliliğine mal olur. Open Subtitles اخبره ان يتوقف عن الجزن علىّ سيؤثر هذا فى معاشه
    Martino, ona söyle her durumda onu görmekten mutlu olacağım. Open Subtitles مارتينو اخبره بذلك انا ساكون سعيدا بلقائه على اية حال
    Onu görürsen davayı çözmek için öldürmeye yada ölmeye gerek olmadığını söyle. Open Subtitles اذا تكلمت معه اخبره انه لا حاجة الى ان يُقتل او يَقتل
    Ona da söylemedim ama göndermeyi akıl edebiliyor. Open Subtitles حسناً، انا لم اخبره ايضاً انه يهتم بي اكثر مما انت تفعل
    Ona benim burda olmadığım zamanlar hakkındakileri söylemek ister misin? Open Subtitles هل تريدين ان اخبره عن.. عن وقتي الذي قضيته بعيدا.
    TV ile ilgili kuralları anlat. Oyunları falan göster. Tamam mı? Open Subtitles اخبره بقواعد مشاهدة التلفاز ، وأره الألعاب وهذه الاشياء ، حسنا
    Pekâlâ, ona neden alması gerektiğini söyle, tamam mı? Artılarına odaklan. Open Subtitles إذا اخبره لماذا يجب عليه ان يشتريها ركز على ايجابياتها حسناَ
    Bak Collins'i görürsen söyle ona peşini bırakmayacağım, tamam mı? Open Subtitles حسنا اذا رايت كولنز اخبره انني سابحث عنه ، حسنا؟
    Tez elden geri dönüş yapmasını ve sınırları zorlaması gerektiğini söyle. Open Subtitles اخبره اننا في حاجة الى تحول سريع ودفعه الى الخطوط الامامية
    Şu adam yine ararsa söyle, boktan malını başka yerde satsın. Open Subtitles عاود الإتصال بذلك الرجل اخبره أن يبيع تلك المعلومة بمكان آخر
    Git onun insta-şeycik'lerini sevdiğini söyle, anlarsın ya bara falan davet et. Open Subtitles حسنا اخبره انك تحب منشوراته عالانستجرام , كما تعرف و احضره للحانة
    Ona uçağını hiç kimsenin göremeyeceği çöle indirmesini söyle. Open Subtitles اخبره ان يهبط بطائرته فى الصحراء حيث لا يمكن رؤيته
    Ona, çetin pazarlıkçı olduğunu söyle. Open Subtitles اخبره بأن طلباته صعبة للغاية ولكننا سنوافق عليها
    söyle ona, Bony Ridge'deki kulübede beklesin... ta ki yargιç beklemekten yorulana dek. Open Subtitles اخبره ان يختبئ مؤقتا في كوخ بوني حتى يمل القاضي من الأنتظار
    Gündüzcü iki cerraha gece de kalacaklarını söyle. Open Subtitles ـ اخبره اننا بحاجة الى جراحَيْن فلينقلهما من الوردية النهارية
    Ben düşündüğümü söyledim doğruluğunu gördüğü şeyden fazlasını söylemedim. Open Subtitles .. لقد اخبرته ما اعتقده و لم اخبره اكثر مما تحقق منه بنفسه
    Yaşlı adamı bulup ona bunu haketmediğimizi söylemek istiyorum. Open Subtitles أنا اريد ان اعثر علي الرجل العجوز و ان اخبره اننا لا نستحق هذا
    Hastalık Kontrol Merkezi'nden Charlie Hammond'u arayıp olan bitenleri anlat. Open Subtitles في العاصمة و اخبره بالذي حصل هم سوف يتابعون التحقيق
    Burada işim biter bitmez işi sana vermesini söyleyeceğim, tamam mı? Open Subtitles سوف ياتى الى هنا وسوف اخبره ان يعطيك عملِي القديمِ، حسناً؟
    - Tamam Jack. Elimden geleni yaparım. Ne duymak istiyorsa söylerim. Open Subtitles حسناً يا "جاك" سأفعل ما استطيع سوف اخبره بما يريد سماعه
    Bu önemli değil. İki dürüst vatandaşın onu aradığını söyleyin. Open Subtitles لا يهم، فقط اخبره ان مواطنان صادقان أتيا للبحث عنه
    - Ya ona okulu asmayı bırakmasını söylersin ya da karışmam. Open Subtitles اخبره ان يتوقف عن التغيب عن المدرسة والا سأضطر للتعامل معك
    Öyleyse daha da iyi olacak... çünkü bu henüz kimseye söylemediğim bir şey. Open Subtitles حسناً, الامور توشك على ان تصبح افضل لان هذا شيء لم اخبره لاحد
    O Firavun yapıldığında söylediğin şeyleri ona söylemeyeceğim. Open Subtitles لن اخبره انك قلت هذه الأشياء عندما يُنصب كفرعون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more