"اخذت" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldım
        
    • aldın
        
    • aldı
        
    • almış
        
    • alıp
        
    • almıştım
        
    • aldığını
        
    • götürdü
        
    • çektim
        
    • aldınız
        
    • götürdüm
        
    • almışım
        
    • götürdün
        
    • sürdü
        
    • verdim
        
    Paramı aldım... yanlış bir şeyler oldu ve günah keçisi oldum. Open Subtitles لقد اخذت مالى الى جانبى وكان هذا خطاً واصبحت انا المطارد
    Buraya almaya geldiğim şeyi aldım, yani mirasın yarısını ve gidiyorum. Open Subtitles لقد اخذت ما اتيت من أجله نصيبي من الميراث وانا راحلة
    Eşyalarımı geri istiyorum. Eşyalarımı evimden aldın, onları geri istiyorum. Open Subtitles اريد ارجاع اغراضي، انت اخذت اغراضي من منزلنا، واريد استرجاعها
    İnsaniyet Bakanlığı 6 yaşındaki oğlumu elimden aldı. Sebepsiz yere. Open Subtitles وزارة الموارد البشرية اخذت ابني عمره 6 سنوات بلا سبب
    Annen boşandığı zaman babandan şirketin yarısını almış diye duydum. Open Subtitles عندما تطلق والدك الحقيقى و امكِ اخذت امك نصف الشركة
    İçeri girmenin bir yolunu bul diye kameraların görüntüsünü aldım. Open Subtitles لقد اخذت لقطات لكاميرات المراقبه كي تساعدني لنجد طريقه للدخول
    Sonra pedi aldım. Görmek istiyordum. TED بعدها اخذت تلك الفوط ، اردت ان ارى ما بداخلها
    Fakat nano boyutun ne demek olduğunu daha iyi resmedebilmek adına bir saç telimi aldım ve mikroskoba yerleştirdim. TED ولكن لكي نوضح ماذا يعني بأن تكون في حجم النانو فلقد اخذت واحده من خصلات شعري و وضعتها تحت الميكروسكوب
    Burada robot biliminden bir model ödünç aldım, Buna kapsama altyapısı diyoruz. TED لقد اخذت نموذجاً علم الروبوتات. يدعى " سبسمشون آركتيكتر " Subsumption Architecture
    Bunu, buradaki boruları döşeyen bir arkadaştan aldım. Open Subtitles لقد اخذت هذه الوصاي من كبير السن وهو من قام بأعمال الصيانة هنا
    Bu gece riske girdin ve karşıIığını aldın. Hoşuma gitti. Open Subtitles مكافتها على وحصلت الفرصة اخذت الليلة لكن ذلك احببت انا
    Bütün davacılarının züğürt olduğu kesin olmayan bir dava aldın. Open Subtitles لقد اخذت قضية طارئة حيث المدعيين هم مجرد فقراء اتركها
    Champ, şampanya dışında bir şey mi aldın? Yudumla. Rahat ol. Open Subtitles تشامب هل اخذت شيئا آخر غير الشمبانيا خذي رشفة كوني هادئة
    Kemiği aldı, onu aside yatırdı. TED لقد اخذت عينة من العظام ووضعتها في مواد حمضية
    Ne demek istediğinizi anlıyorum. İnanın bana, bu şehre alışmak yıllarımı aldı. Open Subtitles انا اعرف ما تعنيه ,صدقينى , لقد اخذت سنوات حتى اعتدت على هذه البلدة
    Oh, o mutlu. O oyunda benden 40 dolar aldı. Open Subtitles انها سعيدة لقد اخذت 40 دولار مني في الكوتشينة
    Muhtemelen yanlış ilaçlardan almış. Open Subtitles أنها ربما اخذت نوع من المهدئ الخطأ عند الذروة
    Oğlanı alıp, beslemiş ve eski oyuncaklarla oynamasına izin vermiş. Open Subtitles هى اخذت الطفل وقامت بإطعامه وتركته ليلعب ببعض اللعب القديمة
    Bazı yapay zeka dersleri almıştım ve TED كنت قد اخذت بعض من دروس الذكاء الاصطناعي.
    Lily sarışının beyefendiden bir mendil aldığını söylüyor. Open Subtitles ليلى تقول ان الشقراء اخذت منديلا من الرجل,
    Nolan ve Irisa'ya daha fazla test yapmak için şehre götürdü. Open Subtitles لقد اخذت ايرسا و نولان الى المدينه لتجري المزيد من الاختبارات
    Softbol sahası ve ikinci kurbanın dairesinin etrafından fotoğraflar çektim. Open Subtitles اخذت بعض الصور في ملعب البيسبول وفي شقة الضحية الثانية.
    Ama efendim benim maaşımı zaten aldınız. Open Subtitles ولكن ، يا سيدي ، كنت قد اخذت بالفعل راتبي.
    Bu soruyu en saldırgan suçlularımızın olduğu o ücra hapishaneye geri götürdüm. TED إذا اخذت السؤال مرة اخرى لنهاية عميقة، حيث يتواجد أكثر المجرمين عنفًا
    Tekrar gol şansını elinden almışım gibi hissettim. Open Subtitles شعرت بانني اخذت منه هبوطه ثانية منذ البداية
    Cesedi nehir kıyısına götürdün... rıhtımdaki gözcüyü bayıltıp Paine'ni suya attın. Open Subtitles اخذت الجثة الى النهر وضربت الحارس على الرصيف ورميت بيين فى المياة
    Her şey yolunda mı? Telefona cevap vermen uzun sürdü. Open Subtitles هل كل شيء بخير لقد اخذت وقتا كبير في الرد على الهاتف
    Sadece siz ikiniz babanın çiftliğindeyken, ben hayal gücümün beni yanıltmasına izin verdim. Open Subtitles انه فقط حينما كنتما سوياً في مزرعة اباك مخيلتي فقط اخذت الكثير مني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more