"اخذو" - Translation from Arabic to Turkish

• aldılar
• almışlar
• götürdüler
• kaçıranlarla

İşimi aldılar,istikrarımı aldılar... şimdi de konuşma hakkımı elimden alıyorlar.
لقد اخذو مني عملي,واستقراري الان سوف يأخذون حقي في الكلام

Arkadaşlarımı aldılar, az kalsın bizi de öldüreceklerdi ve bu geceden önce onların gerçek olduklarını hayal bile edemezdik. Şimdi nasıl öylece evlerimize gidebiliriz?
لقد اخذو صديقاتى واقربوا ان ينهو حياتنا ولم نعرف انهم موجودين مطلقا كيف نعود للبيت

Pekala, Benim teknemi aldılar. Teknede uydu telefonu vardı.
حسنا هم اخذو قاربي كان فيه هاتف بالاقمار الصناعية

Buradan taşınacağımıza söz vermiştin. 5000 dolarımızı da almışlar.
وعدتني بأن نغادر جحر الجحيم هذا وكذلك هم اخذو أموالنا الـ 5000 دولار

Arabayı nereye götürdüler?
اين اخذو تلك السياره.. ؟

Evime gelip annemi kaçıranlarla aynı adamlar Dot'u yakaladılar.
نفس الأشخاص الذين جاءوا إلى بيتي، الذين اخذو أمي لديهم (دوت)

Mavi Unutuş haplarından aldılar ve Apokalips'ten alıntı yaptılar Amy.
اخذو حبوب النسيان الازرق ونقلو الرئيا,ايمي

Evini basıp onun yerine Bunchy'i içeri aldılar.
لقد داهمو منزله اخذو بونشي الى السجن بدلا منه

Daha önce karımı aramak istemiştim ama telefonumu aldılar.
الامر هو انني حاولت الاتصال بزوجتي لكنهم اخذو الهاتف مني

Dolabımı elimden aldılar.
هل تعلمين لقد اخذو خزنتى اليوم

Amerikalılar delilleri çok ciddiye aldılar.
إنّ الأمريكان اخذو ا بدليل ميخائيل.

Kredi kartımı üç haftalığına aldılar.
اخذو بطاقة الصراف لمدة ثلاث اسابيع

Sen de gördün, her şeyi aldılar.
لقد رائيتى بنفسك لقد اخذو كل شئ

Organ bağışında bulunmuştum ve... öldüğüm gün kalbimi aldılar.
... قدمت على تبرع بالأعضاء و اليوم الذي مت فيه ، اخذو قلبي

Bu insanlar, hayalini kurduğun her şeyi, senden söküp aldılar.
هؤلاء الأشخاص اخذو كل شئ كنت رغبت به

Albuquerque'de yerel işletmecilerden gösteri yapacaklarını söyleyip para almışlar ama gösteri falan olmamış.
خرجت على الفاتورة خارج الكوك اخذو بعض المال من بعض السكان المحليين

Boinel'in altınları bana vermesinin hemen ardından almışlar. Bu işin bittiği anlamına geliyor.
لقد اخذو الذهب , بعدما وقعّه لي بونيل

Kasamı söküp almışlar.
لقد اخذو خزنتي كلها

- Teknelerini almışlar.
-لقد اخذو القوارب

Ahbap, babamı götürdüler.
يارجل, لقد اخذو ابي.