"ادركت" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark ettim
        
    • anladım
        
    • farkettim
        
    • farkına vardım
        
    • fark etti
        
    • anladı
        
    • farkındayım
        
    • düşündüm
        
    • anlıyorum
        
    • biliyordum
        
    • fark ettin
        
    • farkedince
        
    Sonra bir değişiklik fark ettim. Annen asla fark etmedi ama ben ettim. Open Subtitles ثم لاحظت ان هناك تغيير ، امك لم تلاحظ ذلك ولكني ادركت ذلك
    Evet, kendi telefonumu arayıp sen cevap verince fark ettim. Open Subtitles نعم ، لقد ادركت هذا عندما طلبت نفسى ورديت انتى
    Ardından anladım ki, bugün üzerinde çalıştığımız teknolojinin beş yıl içresinde, 10 yıl içerisinde nasıl görüneceğini derinlemesine düşünmeliydik. TED ادركت ذالك الحين ان علينا التفكير بعمق في التكنولوجيا التي نعمل بها اليوم في الخمس أو العشر سنين القادمة
    O gece ilişkilerin içinde de sınıf farkı olduğunu anladım. Open Subtitles تلك الليله, ادركت ان العلاقات كان لديها نظام طبقات ايضاً
    Ve okulu dereceyle bitirmeme rağmen hukuk alanında bir kariyer istemediğimi farkettim. TED وبالرغم انني انهيت دراستي ادركت انني لا يمكن ان اكتفي بتخصص القانون
    Bu listeye baktığımda -- benim için yaşayanların Zebur'u gibiydi -- farkına vardım ki, bunu kızlarımız için yapmış olsakta, biz de beraberinde çok değişmiştik. TED وكما انظر اليه اليوم .. انه يبدو كما لو انه ترنيمة عيش لقد ادركت .. ان ما كنت اقوم به لبناتي قد غيرني انا ايضاً
    Bir gece öylesine sızmıştı ki, ahır kapısının kilitli olmadığını ve kelepçelerimin açık olduğunu fark ettim, böylece kaçabildim. Open Subtitles في احدى الليالي كان مغميا عليه من الشرب و عندها ادركت ان باب الحظيرة مفتوح و اصفادي كانت محلولة
    Şimdi fark ettim. Seni ilk defa iki numaralı kafa bandı olmadan görüyorum. Open Subtitles هل تعلم لقد ادركت الأن اني اراك لأول مره بدون الربطه رقم 2
    Sanırım babamın seni benden daha çok seveceğini sandığımda biraz çıldırdım, ama fark ettim ki ikimizi de seviyor. Open Subtitles لقد كنتُ نوعا ما مرتعبة من ان ابي يُحبكِ اكثر مما يحبني، ولكني ادركت الان انه يحُبنَا نحن الاثنين
    Fakat bir süre önce fark ettim ki, sevgi artık karşılıklı değilmiş. Open Subtitles ولكنى ادركت منذ وقت مضى ان تأثيرى لم يكن متبادل بعد الآن
    Ve fark ettim ki, sadece 56 tane bağlayıcımız var. Open Subtitles و , ام , ادركت اننا نلملك فقط 56 الاضبارات،
    Ancak, kalbimin derinliklerinde köyümün ötesinde bölgemin daha fazla değişime ihtiyacı olduğunu fark ettim. TED لكن في مكان ما في قلبي ادركت ان منطقتي خارج قريتي تحتاج تغييرا فرصة اكبر
    Ormanın bir parçası olunca anladım ki bu farklı bir yaşam biçimi... Open Subtitles أصبحت الآن جزءا من الغابة.. لقد ادركت بأن هناك شكل آخر للحياة
    Ama tören esnasında, o yemini duyunca anladım ki ben sana aşık olmuşum. Open Subtitles و لكن خلال المراسم و سماعي لعهود الزواج ادركت بأنني وقعت في حبك
    Her şey çığrından çıktığı anda adaylığımı neden koyduğumu anladım. Open Subtitles عندما كان كل شيء يذوب ادركت انه لدي اجابة لسؤالك
    Kendim ve sizlerin hakkında bu haftasonu çok fazla şey farkettim çocuklar. Open Subtitles لقد ادركت الكثير عن نفسي في هذه العطله يا رفاق وانتم ؟
    farkettim ki, nereye gittiğimi bilmek için, nereden geldiğimi bilmeliydim. TED ولقد ادركت انه لكي اعي اين يجب ان اذهب يجب ان اعي اولاً اين كنت
    Ama eve dönerken, içeriden bir işbirlikçinin desteğine ihtiyacım olduğunun farkına vardım. Open Subtitles ولكن في طريقي للمنزل ادركت اني بحاجه لمصدر.. داخلي ليدعم كل شئ
    Belki de sonunda tezlerinin geçersiz olduğunu ve karşılaştığımız tehlikeye karşı bunun tek çıkar yol olduğunu fark etti. Open Subtitles .. ربما ادركت أخيراً أن مجادلاتها لا طائل منها .. وأن هذا هو الجواب الوحيد الممكن
    Joy kendisi için en iyi durumu kabullenmesi gerektiğini anladı. Open Subtitles ادركت جوي انه من الممكن ان تستفيد نم هذا الموقف
    Evet, farkındayım, ama bence siz değilsiniz. Open Subtitles أعني لقد ادركت ما حدث لكني لا أعلم أن كنت أدركته ايضاً
    Şimdi bir düşündüm de, iyi niyet pastası diye bir şey yoktu. Open Subtitles لقد ادركت للتّو بأنّه ليس هناك ما يدعى بـ كعك مثير للعطف
    - neden diğer insanlarla görüşmek istediğini anlıyorum. Open Subtitles ادركت لماذا اردتي ان تتعرفى على رجال اخرون ان بودي ريدال مختل عقليا
    İkimizin de kökten değişemeyeceğini biliyordum ama yine de bu konuda konuşabiliyorduk. Open Subtitles ادركت انه لا يستطيع اي منا التغير ولكن كنا نتحدث عن ذلك
    Çok az tanıdığın biri için fazla risk aldığını fark ettin sandım. Open Subtitles اعتقدتك ادركت أي مخاطرة تقوم بها لاجل رجل تعرف من هو مسبقا
    Düşük yaptığımı farkedince gizli bir yer bulmak zorunda kaldım. Open Subtitles حين ادركت انني اجهض كان علي ان اجد مكانا بعيدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more