"اذا لم تمانع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sakıncası yoksa
        
    • mahzuru yoksa
        
    • mahsuru yoksa
        
    Sakıncası yoksa, onun adı Kimball, çünkü benimle evli. Benim adım bu, Kimball. Open Subtitles اذا لم تمانع اسمها السيدة كيمبول لآنها متزوجة مني
    Sakıncası yoksa tanık listesine bir tanık daha eklemek istiyorum. Open Subtitles عفوا، اذا لم تمانع أود أن أضيف شاهد جديد إلى قائمة الشهود
    Sakıncası yoksa yarın sabah o ayrılmadan onları getireceğim. Open Subtitles اذا لم تمانع سوف احضرهم له في صباح الغد قبل ان يغادر
    Sormamın mahzuru yoksa tabi. Sadece meraktan. Open Subtitles اذا لم تمانع ان أسأل مجرد فضول
    Sormamın bir mahsuru yoksa. Aranızdaki husumeti başlatan nedir? Open Subtitles اذا لم تمانع سؤالي، ماسبب شجاركما؟
    Hopörlöre verin eğer Sakıncası yoksa. Open Subtitles ضعها على السماعة الخارجية , اذا لم تمانع
    - Aslında Sakıncası yoksa bir sorumuz daha var Bay Langford. Open Subtitles لدينا سؤال اخر اذا لم تمانع سيد لانجفورد
    Sakıncası yoksa bankadan sonra eve gitmek istiyorum. Open Subtitles احب ان اعود الي بيتي بعد الذهاب الي البنك اذا لم تمانع - لدي بعض ال
    Sakıncası yoksa, seninle birlikte içelim. Open Subtitles اود تناول واحداً معك، اذا لم تمانع
    - Sakıncası yoksa buraya bağlayalım. - Tabii marşal, yükünüz oldukça ağır. Open Subtitles -سنربط الخيول هنا ، اذا لم تمانع بالتأكيد يامارشال ، يبدو ان حملك ثقيل
    Sizin için de Sakıncası yoksa bulmanıza yardım etmek isterim. Open Subtitles اذا لم تمانع فأنا أحب أن أساعدك
    - Eğer Sakıncası yoksa - - Anneleri Venice'i çok severdi. Open Subtitles .. اذا لم تمانع - امهم كانت تحب فينسيا -
    Sakıncası yoksa artık eve gitmek istiyorum. Open Subtitles اريد أن أذهب للمنزل الأن, اذا لم تمانع.
    Sakıncası yoksa, istemiyorum. Open Subtitles اذا لم تمانع لا افضل ذلك
    Bill, Sakıncası yoksa bu işle FBI'in ne alakası olduğunu sorabilir miyim? Open Subtitles (بيل) , اذا لم تمانع ما هو عمل (اف بي آي) بهذا الأمر؟
    -Seninle birkaç şeyi görüşmem gerek Sakıncası yoksa... Open Subtitles -أريد تكملت ... بعض الاشياء معك,... اذا لم تمانع فى ذلك...
    Yani eğer mahzuru yoksa. Open Subtitles اذا لم تمانع اذا سالتك؟
    Yani eğer mahzuru yoksa. Open Subtitles اذا لم تمانع اذا سالتك؟
    Philip, eğer mahsuru yoksa içkimi yalnız içmek istiyorum. Open Subtitles اذا لم تمانع يا " فيليب " أفضل ان اشرب بهدوء ثم أذهب
    Ben Peter'da kalmak isterim efendim sizin için de bir mahsuru yoksa. Open Subtitles لكنني اود البقاء في (بطرسبرغ) ,يا سيدي اذا لم تمانع
    Eğer bir mahsuru yoksa, buraya oturup sana katılacağım. Open Subtitles ساجلس بجانبك اذا لم تمانع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more