Bazıları onların aslan olmadığını düşündü çılgınlık yaymaya gelen ölmüş büyücülerin ruhları. | Open Subtitles | اعتقد البعض انهما ليس اسدين انما ارواح اطباء تقليديين عادوا لنشر الجنون |
Tabii ki ilahi varlıklar veya doğaüstü ruhlar veya melekler yok. | TED | بالطبع, لا يوجد هناك الهة ولا ارواح خارقة او ملائكة , الخ. |
"Ve bir karanlık ruh var olacak, ve bu ruh diğer karanlık ruhlarla beslenecek ve böylece onların varisi olacak. | Open Subtitles | وسيكون هناك روح مظلمه وهذه الروح ستأكل ارواح مظلمه أخرى وستصبح وريثتهم |
Hayır, uzak sahilleri keşfetme vizyonlarını sunarak insanların ruhlarını ateşe vermelisin." | TED | بل عليك ان تغذي في ارواح الناس .. الامل باستشكاف الشواطىء البعيدة .. |
Masum bir canı almak, Jedi yolu değildir. | Open Subtitles | انها ليست طريقة الجيداي في اخذ ارواح بريئة |
Örgütümüz ve liderimiz olursa, birkaç hayat kurtarabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا انقاذ بعض الـ ارواح اذا كانت لدينا منظمه وقائد |
Antik ayinler, kurbanların ruhları huzur bulabilsin diye bölgeyi iyileştirir. | Open Subtitles | الطقوس القديمة تشفي الأرضَ لتتمكن ارواح الضحايا من إيجاد الراحة |
Aksi halde karavanımı terk edin çünkü yarın gece Salem'deki ruhları kurtarmam gerek. | Open Subtitles | خلاف ذلك اخرجا من مقطورتي لان هناك ارواح انقذها في سالم ليله الغد |
Onların ve tüm inançlı ölmüşlerin ruhları huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | ارواحهم و ارواح الايمان قد رحلت فلترقد في سلام . |
ruhlar ölümün onları uygunsuz yerlerde bırakmasına sinirleniyorlar. | Open Subtitles | ارواح غاضبة قد تركهم الموت فى اماكن غير مناسبة |
Yeryüzünde kalan ruhlar derdi büyükannem, yaşayanlarla halletmeleri gereken meseleleri olduğundan öbür tarafa geçemeyenler, ve yardım için bana gelirler. | Open Subtitles | "جدتي تسميهم "ارواح الأرض هي أرواح لم تعبر إلى عالم الاموت بعد لأن لديهم عملاً في الحياة لم ينتهوا منه |
Işığı takip eden ruhlar vardır sani birileri senin bişeylere aracılık etmeni istiyor | Open Subtitles | كانت هناك ارواح تتبع الضوء يبدو و كأن احد ما يحاول ان يجعلك تتدخلين فى شىء ما |
Biraz ağır ol. Gemide bir tür kötü ruh mu vardı diyorsun? | Open Subtitles | اعطنى فرصة انت تقول شئء عن ارواح شريرة تم اطلاقها? |
Benim bakışıma göre, bu fakir insanların ruhlarını kurtarabilmeniz için dünya bu tarzda olmalı. | TED | في وجهة نظري، هذا هو العالم الذي يمكنه ان يخلص ارواح الفقراء. |
Öldürdüğüm adam için kaç tane Yahudinin canı gitti? | Open Subtitles | كم عدد ارواح اليهودية ذهبت لـ رجل قتلته؟ |
Cesaretin ve tecrüben pek çok hayat kurtardı ve uluslararası bir hadisenin eşiğinden döndürdü. | Open Subtitles | وبسبب شجاعتك وخبرتك انقذنا ارواح كثيرة وتفادينا ازمة دولية |
Yorkshire'lı bayanların ruhu demir gibidir, aynı annen gibi. | Open Subtitles | الفتيات من يوركشاير لهن ارواح كالحديد مثل أمك الفاضله |
Bir odadaki 8 adam yüz milyonlarca hayatı gerçekten kurtarabilir. | Open Subtitles | ثماني رجال في غرفة واحدة يُمْكِنُ أَنْ يحافظوا ببساطة على ارواح الملايين |
Bu evde ölen herkesin ruhunu çağrıyorum. | Open Subtitles | انا بكلم كل ارواح الذين ماتَوا في هذا البيتِ. |
Ölü akrabaların ruhlarının daha önce tattıkları zevklere yeniden varmak için dünyaya döndüklerine inanılan üç günlük Latin tatili. | Open Subtitles | عيد لاتيني على مدى 3أيام حيث يعتقد ان ارواح الأقارب الميتيين تعود للأرض للاستمتاع بمتع الحياة التي عرفوها سابقا |
- Dün gece eve gelmedi, ama kediler nasıldır bilirsin, dokuz canlı ve diğer şeyler. | Open Subtitles | انه لم يأتي للمنزل في ليلة الماضية لكن تعلم بأن القطط لديها تسعة ارواح |
O kadının sayesinde, bu iki çocuk asla sahip olamayacakları bir fırsat kazanarak doktor olacak ve insanların hayatlarını kurtaracaklardı. | TED | بسببها هي, طفلين اصبح لديهم فرصة لم تكن لتتاح لهم لولاها و سيتمكنون من انقاذ ارواح في مجال الطب كاطباء |
Gitme vakitleri gelinceye kadar bu ormadan dolaşan ruhlara denir. | Open Subtitles | إنها ارواح تهيم بهذه الغابة حتى ينتهي وقتهم |
Ağrıya, kafanın içine doluşan ruhların sebep olduğuna inanırlarmış, bu yüzden çıkmalarını sağlamak için kafatasına bir delik açarlarmış. | Open Subtitles | اعتقد القدماء أن هذا الألم سببه وجود ارواح محبوسة في الرأس لذلك كانوا يحفرون ثقباً في الجمجمة حتى تخرج الأرواح |