"استئصال" - Translation from Arabic to Turkish

    • rezeksiyonu
        
    • ameliyatı
        
    • çıkarma
        
    • kesip
        
    • kökünü
        
    • aldırmak
        
    • kolesistektomi
        
    • alınmış
        
    • kökünden
        
    • mastektomi
        
    • ameliyatım
        
    • lumpektomi
        
    • çıkarılmış
        
    • histerektomi
        
    Kronik mezenterik iskemi nedeniyle bağırsak rezeksiyonu olmak için hastaneye yatırıldı. Open Subtitles وهو هنا من أجل استئصال الأمعاء بسبب نقص التروية المساريقي المزمن.
    - Bağırsak rezeksiyonu konusunda pratik yapmak işime yarar diye düşündüm. Open Subtitles -ظننت فقط أن بإمكاني الاستفادة من تدريب إضافي على استئصال الأمعاء.
    Yani, kalp ameliyatları yok, prostat biyopsisi yok, sezaryen ameliyatı yok. TED لا مزيد من جراحات القلب، أو استئصال نسيج من البروستاتا لفحصه، أو ولادات قيصرية.
    Yüzün, senin onu çıkarma girişiminden çok daha medeni bir şekilde çıkarılacak. Open Subtitles ‫بطريقة أكثر تحضراً من تلك التي ‫حاولت بها استئصال وجهه
    Bu, kanseri kesip atmak gibi bir şey. Open Subtitles سيكون هذا يشبه استئصال السرطان خارج الجسم
    Ottawa bu koyun postuna bürünmüş Alman'ın derhal kökünü kazmamız emrini verdi ve biz de bunu yapacağız. Open Subtitles القيادة في اوتاوا تامرنا علي استئصال الالماني المتخفي في ثياب الحمل ونحن سنستاصلة جيدا
    Sanırım iki göğsümü birden aldırmak istiyorum. Open Subtitles أعتقد أنني أريد القيام بعملية استئصال للثديين
    Duymak istediğim buydu. Ben kolesistektomi ameliyatına giriyorum. Open Subtitles للمرارة استئصال لإجراء سأذهب سماع, أودّ ما هذا
    Biri yarınki programınıza bir gliyoblastom rezeksiyonu koymuş. Open Subtitles قام أحدهم للتو بوضع استئصال ورم دبقي في جدولكِ غدًا.
    Evet, teknik olarak aort rezeksiyonu deniliyor ama... sanırım bunu seçeceğim. Open Subtitles نعم, حسنا انه كان استئصال وريدى ولكن ساتعامل مع ذلك
    Bu, akciğer rezeksiyonu geçirmesi gereken Bay Javis dalağında kanama olan Bay Wallace değil. Open Subtitles هذا السيد (جارفيز), الذي يحتاج إلى استئصال رئة، وليس السيد (واليس) الذي يعاني من نزف في الطحال.
    Cerrahi müdahele ile alınabilirler buna da bademcik ameliyatı denir. TED ويُمكن إزالتهما عن طريق الجراحة، وهو ما يُسمَّى بعملية استئصال اللوزَتيْن.
    Annemin rahim ameliyatı geçirdiği günle aynı. Open Subtitles انه نفس اليوم الذى تم فيه استئصال رحم امى
    Organ çıkarma işlemi, lobotomiler dâhil, ölümden sonra yapıImış. Open Subtitles كل عمليات استئصال الأعضاء تمتبعدالوفاة... بما فيها عملية استئصال أحد فصوص المخّ
    Onun bu hastalıklı tarafı kesip çıkartılamaz mı? Open Subtitles هل يمكن استئصال الجزء المريض منه؟
    Dünya Sağlık Örgütü çiçek hastalığının kökünü kuruttuğunu açıkladı. Open Subtitles اعلنت منظمة الصحة العالمية .. استئصال الجودري نهائياً
    ve de 1 5 yaşında bir çocuk apandisitlerini aldırmak için hastanede yatan. Open Subtitles وذلك الفتى الذى يبلغ من ...العمر خمسة عشر عاماً وكان يجرى عملية استئصال الزائدة الدودية
    kolesistektomi, açık olmak gerekirse. İçeriye doğru kanamış. Open Subtitles استئصال مرارة لنكون على الوجه الدقيق لقد أصيب بفقر دم داخلي
    Sence neden tiroidi alınmış, guatr mı? Open Subtitles حسنا ما الذي تعتقده حول لماذا أجرت عملية استئصال الغدة الدرقية، تضخم الغدة الدرقية؟
    Radikal İslam kökünden yok edilmeli. Open Subtitles يجب استئصال الإسلام الراديكالي من الجذور والفروع
    "Neden bana mastektomi ve östrojen terapisi işini veriyorsunuz?" dedim. Open Subtitles قلتُ ، لماذا تكلفنى بالكتابة عن استئصال الثدى
    Mitral kapakçık ameliyatım apendektomiye döndü. Open Subtitles عملية الصمام التاجي تحولت إلى استئصال زائدة.
    Ben size geçiyor biliyorum Charlie bazı şeyler , ama ben bir lumpektomi tepsiyi düzenlemek için biliyorum . Open Subtitles اعرف انكى تمرين بفتره صعبه مع تشارلى لكن انا ايضا اعرف كيفية ترتيب ادوات عملية استئصال الاورام
    Gözler ve dil, öldükten sonra kesilip çıkarılmış. Open Subtitles أمّا استئصال العينين واللسان فتمّ بعد الوفاة
    Ve böylece histerinin tedavisi de histerektomi oluyormuş. TED وبناءً على ذلك، كان علاج الهستيريا استئصال الرحم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more