O yüzden bana kimsenin seni aradığına dair bir kayıt olmadığını açıkla. | Open Subtitles | لذا اشرح لي عدم وجود سجلات عنك لمَ لا أحد يبحث عنك |
Yani, tedavim buradan, gözden uzak bir yerlere gitti çünkü Kurt, bunu açıkla, bunu açıkla diyor gibiydiler. | TED | أقصد من هناك ،علاجي بعيداً عن الأنظار، لأن الأمر كان, كورت اشرح هذا اشرح هذا. |
Ne düşündüğünü bilmiyorum ama bir şeyi açıklamama izin ver. | Open Subtitles | لا اعلم على ماذا حصلتي لكن دعيني اشرح لك امر |
İzin verin günün birinde bunun gerçekleşebileceğini açıklayayım. | TED | حسناً ، دعوني اشرح عما يمكن ان كون قد حدث في يوم ما |
Hayır, sadece açıklamak isterim beyler, sıklıkla, bir tarihsel dönemle diğeri arasında 10 yıl, bütün bir yüzyılın çelişkilerini göstermek için yeterli olabilir. | Open Subtitles | كلا, انا اريد فقط ان اشرح ايها السادة بأن كثير من الاحيان بين فترة زمنية واخرى سنوات 10بالتاكيد تكون كافية لكشف |
- Bana eşimin neden ayrı bir mülk bakındığını açıklayın. | Open Subtitles | سيد فانس اشرح لى لماذا زوجتى كانت تسعى لفصل الملكيه |
Bunu şöyle açıklayabilirim, ama önce matematiğin gerçek hayatta ve okulda nasıl göründüğü hakkında biraz konuşayım. | TED | دعوني اشرح هذا علي اولا ان اتحدث عن الكيفية التي يبدو عليها تعليم الحساب اليوم في العالم وفي النظام التعليمي |
Oh, lütfen bana tıbbı anlat, çünkü sen olmasan, ben bir hiçim. | Open Subtitles | أرجوك، اشرح لي ما هو الطب، لأنني بدونك لا أعرف ما عليّ أن أفعل. |
Lütfen bana açıkla bunları, olur mu? | Open Subtitles | من فضلك ، اشرح هذا الأمر لي ، هل يمكنك ؟ أترين أيتها الفتاه العزيزة |
Ona ne istediğimizi açıkla. Ava çıkmak istiyoruz. | Open Subtitles | اشرح له ماذا نريد نحن نريد ان نطارد بعض الفرائس |
Devam et Conan. Milo'ya neden kasedinizi çalmam gerektiğini açıkla bakalım. | Open Subtitles | هيا ياكونان , اشرح للرجل لماذا علينا عرض شريطك ؟ |
Şimdi herhalde bugün önünüzde durmanın benim için ne büyük bir ayrıcalık olduğunu size açıklamama gerek yok. | TED | الأن, أنا أفترض أني لا أحتاج أن اشرح لكم كم هي ميزة عظيمة لي أن أقف أمامكم اليوم. |
Çizgiyi nereden çektiğimi açıklamama bana izin ver. | Open Subtitles | انتظري لحظة, دعيني اشرح اين اعيد رسم الحد. |
Bu noktadan, size bir firsattan yararlanmadığımızı açıklayayım, | TED | دعني اشرح النقطة اللتي لم نرتفع فيها الى مستوى الحدث. |
Sana açıklayayım. Erkeklerin kuralları çok basittir. | Open Subtitles | دعيني اشرح لكي قوانين الرجال هي بسيطة جدا |
Vasiyetimde Meade Yayıncılık'ı kimin yönetmesini istediğimi belirtmedim çünkü kararımı size açıklamak istedim. | Open Subtitles | لأنني اردت ان اشرح قراري لكم. هل هذا الشيء يعمل ؟ |
İş ahlakını ve günümüze nasıl uyarlanacağını lütfen açıklayın. | Open Subtitles | اشرح أخلاقيات العمل وكيف يتم تطبيقها اليوم |
açıklayabilirim eğer orada olsaydın,[br]onun acaip bir havası vardı asaleti vardı. | Open Subtitles | وتمثيلك مثل كل شيء جيد وانيق لااستطيع ان اشرح هل تسطيع ان تكون هناك كان عنده طبقة النبلاء |
O zaman lütfen bana dikkatlice anlat bunu. | Open Subtitles | اذن اشرح لي هذا , بهدوء لو سمحت |
6 aylık suç mahallini neden tekrar gözden geçireceğimi tekrar bana açıklar mısın? | Open Subtitles | اشرح لي لما علي إعادة التحقيق في ساحة جريمة مضى عليها 6 أشهر |
Chandler'a bir uçağın nasıl havada kaldığını açıklamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انني احاول ان اشرح لتشاندلر كيف تحلق الطائرة في الهواء بثبات |
açıklama ve mazeretin mümkünü yok. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اشرح لكِ أو أن أعتذر بما فيه الكفاية |
Kızlar alışverişe gittiğinde ben her şeyi açıklarım. | Open Subtitles | سوف اشرح كل شيء اثناء ذهاب البنات للتبضع |
Daha sonra açıklayacağım. Bir, iki, üç, dört, beş. | TED | سوف اشرح لاحقا. واحد, اثنان, ثلاثة, اربعة, خمسة. |
Binbaşıya öncelikle General Markiz Montcalm'ın çekinilecek bir düşman olmadığını anlatın. | Open Subtitles | اشرح للرائد أن لديه بعض الخوف من هذا الجنرال ماركيز دي مونكالم بالمقام الأول |
Sana rüzgârın sesini, ormanın kokusunu açıklamam gerekir. | Open Subtitles | كنت لاود ان اشرح لك صوت الرياح وعبق الغابات |
Bu aşağılık herife söyle eğer bir kişinin canı yanarsa kafasını uçururum. | Open Subtitles | اشرح لهذا المعتوه أن إذا أصاب أيّ رهينة مكروه، سأفجّر رأسه بنفسي |