"اصاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • vurdu
        
    • vurmuş
        
    • vurulmak
        
    • vurduğunu
        
    • yaralandı
        
    • vurulmuyorum
        
    -Ama sanıyorum bazı kuralları es geçtik. -Steve Richard'ı vurdu ama o ölmedi. Open Subtitles هناك بعض القوانين الغريبة اصاب سيتف رتشارد لكنه لم يموت
    İddia edilen saldırgan ortaya çıktı ve araca ateş etmeye başladı, iki memuru da vurdu. Open Subtitles عندما ظهر مطلق النار المزعوم و بدأ برمي الرصاص على السياره و اصاب كلا الشرطيين
    - 14 yaşında bir çocuğu vurmuş. - Ne zaman? Open Subtitles لقد اصاب فتى عمره 14 عاما للتو - متى ؟
    - vurulmak istemedim. Open Subtitles -لم أكن أريد ان اصاب, لهذا السبب
    Rosen bana Beaumont'u vurduğunu söylediğinde inanmadım. Open Subtitles لم أصدق روزين عندما قال لي انه اصاب بومون
    Kocam şehir merkezindeki çöken binada yaralandı. Open Subtitles زوجي قد اصاب في حادثة انهيار المبنى في وسط المدينة
    Mızmızlanmana gelince, tanıdığım biri tarafından ilk kez vurulmuyorum. Open Subtitles كما هو الامر بالنسبة لك انها ليست المرة الأولى التي اصاب بها من قبل شخص اعرفه
    Güç gidiyor. Motoru vurdu sanırım. Open Subtitles نحن نفقد العربة اعتقد انة اصاب المحرك
    Borumu vurdu. Bakın, göçtü. Open Subtitles لقد اصاب بوقي ، انه انطعج
    Kafasından vurdu! Open Subtitles لقد اصاب فروه رأسه
    Ned Casey'i kazayla vurdu. Open Subtitles نيد اصاب كايسى فى حادثة
    Kahrolası herif kardeşimi vurdu. Open Subtitles الحقير اصاب اخي
    Ve piskoposu boynundan vurdu ve yürüdü. Open Subtitles اصاب الاسقف بعنقه ومشى
    Birisi yaşıyorken onun kafasına vurmuş. Open Subtitles شيء ما اصاب رأس جون دو عندما كان حيا
    -Hayır. Hayır kendini vurmuş. Open Subtitles -كلا انه اصاب نفسه
    - Hayır, hayır, kendisini vurmuş. Open Subtitles -كلا انه اصاب نفسه -مسعف
    - Hayır, vurulmak istemezdim. Open Subtitles لا ، لا اريد ان اصاب
    - Kimin borcuysa işte, vurulmak istemiyorum ! Open Subtitles - لا يهم حساب من ،لا اريد ان اصاب !
    Hastings'in karısı McCall'un Hastings'i sırtından vurduğunu söyledi. Open Subtitles حسنا,الان,زوجة هاستينغس قالت ان ماكول اصاب هاستينغس في الظهر
    Yaya olarak devriye gezdiği sırada, pencerede duran bir tüfek namlusu gördüğünü, araştırmak için oraya gittiğini ve Swagger'ı vurduğunu söyledi. Open Subtitles قال انه كان في دوريه مشيا علي الاقدام و راي ماسوره بندقيه في نافذه و قد صعد ليتفحص ^و قد اصاب ^سواجر
    Doktor, Bay Peabody çok kötü yaralandı. Open Subtitles دكتور اصاب السيد بيبودي أمر مريع.
    Usta, bir şeyim yok. İlk defa vurulmuyorum... Open Subtitles انها لست اول مرة اصاب فيها ايها الزعيم انها لست بمشكلة كبيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more