| İnsanlara gözetim devletinin ne kadar tehlikeli olabileceğini anlayabilecekleri şekilde göster. | Open Subtitles | اظهر للناس بالضبط كم هي خطرة الدولة الأشرافية حتى يستطيعون فهمها |
| Şimdi de biraz anlayış göster. Profesyonellere izin ver. | Open Subtitles | و الآن اظهر بعض الحكمة دع المحترفين يتولون ذلك |
| Onlara dost canlısı olduğunu göster canım. | Open Subtitles | اظهر له انك صديق يا عزيزى دعهم يشموا يدك |
| Beyin taramaları gösterdi ki beynin insula ismi verilen bir bölümünde aktifleşme oldu, onların demesine göre aşk ve şefkat duygularının bağlı olduğu bir bölümde. | TED | اظهر المسح نشاطاً في جزء من الدماغ يسمى انسولا، منطقة يقول الباحثون انها مرتبطة بالحب والشغف |
| 17 Aralık'ta bu kanalın ana haber bültenine çık. | Open Subtitles | اظهر نفسك على برنامج الأخبار اليومية في سابع عشر من ديسمبر على هذه القناة |
| Göreviniz sorularına cevap vermek ve beni iyi göstermek olacak. | Open Subtitles | مهمتكم هي إجابة أسئلتها و جعلي اظهر بمظهر جيد أمامها |
| Ethan, ben seninle konuşurken en azından yüzüme bakma nezaketini göster. | Open Subtitles | ايثان اظهر بعض الاحترام وانظر الى عندما اتحدث اليك |
| göster kendini. Derin ve güçlü nefes al. Rocky'yi hatirla... | Open Subtitles | اظهر كل شيء , كن قوياً , خذ نفس عميق |
| Hey, hey. Ağır ol. Biraz klasını göster olur mu? | Open Subtitles | اهداء هنا، يا إلهي اظهر بعض الرقي هلّا فعلت؟ |
| Daha fazla ilgi göster ve tüm gün arkadaşlarınla birlikte olma. | Open Subtitles | اظهر المزيد من الاهتمام ولا تبقى مع اصدقائك طوال اليوم |
| Unut endişelerini, göster yüreğini. | Open Subtitles | انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة و اصرخ هدبا انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة |
| Unut endişelerini, göster yüreğini. | Open Subtitles | انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة و اصرخ هدبا انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة |
| Unut endişelerini, göster yüreğini. | Open Subtitles | انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة و اصرخ هدبا انس قلقك ، و اظهر بعض الشجاعة |
| Evet, oyundasın. Çizgiye geç. Onlara neyin olduğunu göster, adamım. | Open Subtitles | اجل اذهب الى الخط و اظهر لهم ما لديك يا رجل |
| Ayrıca Bay Carpenter ona işlemleri nasıl yapacağını gösterdi. | Open Subtitles | و قد اظهر له السيد كاربنتر كيف يعيد حساباته. |
| 17 Aralık'ta bu kanalın ana haber bültenine çık. | Open Subtitles | اظهر نفسك على برنامج الأخبار اليومية في سابع عشر من ديسمبر على هذه القناة |
| Kurşunu alırken beni gördüğünüzü biliyordum o yüzden size bir şey göstermek zorundaydım. | Open Subtitles | كنت اعرف انك رأيتنى التقط الطلقة فكان لابد ان اظهر لك سبب التقاطى من الارض |
| Onu geri Misery'e bırakabileceğimiz söyledim. Babası iyi yönde belirtiler göstermeye başladı. | Open Subtitles | لقد اخبرتها اننا من الممكن ان نقلها الى المستشفى اباها اظهر بعض علامات التحسن |
| Beni besle Sara. KIŞ Sağ ol Angel. | Open Subtitles | اعطنى طعام يا سارة , اعطنى طعام يا سارة انا اريد ان اظهر على التليفزيون من فضلك شكرا لك يا ملاك |
| Acele edin! Dışarıya çıkın, kendinizi gösterin. Bir şeyler söyleyin. | Open Subtitles | اسرعوا اخرج الى هناك, اظهر نفسك, قل شيئا |
| Vicdansız görünmek istemem ama ben de bir iş yapıyorum. | Open Subtitles | ولا أود أن اظهر وكأني صاحب دمٍ بارد ولكنني أدير تجارةً هنا |
| Televizyona çıkacağım. Bir telefon geldi ve bir başvuru formu aldım. | Open Subtitles | سوف اظهر على التليفزيون لقد اتصلوا بى واعطونى استمارة لكى املئها |
| Fakat onlarca yıllık çalışmalar gösteriyor ki bu tam olarak doğru değil. | TED | لكن سنين من العمل في مجال علم النفس اظهر ان هذا غير صحيح |
| Söz dinlemediğinizde ne olacağını size göstereceğim. | Open Subtitles | أريد أن اظهر لكم ما يحدث عندما لا تستمعون. |
| Lütfen görün bize, karanlıkların büyük askeri. | Open Subtitles | رجاءً اظهر أمامنا أوه , يا جندي الظلام القدير |
| Yani mezar yağmalamak için rüşvet alıyorsun ama benim saygı göstermem gerekiyor. | Open Subtitles | اذن انت تقبل الرشاوي لنبش القبور و انا يجب ان اظهر الاحترام |
| "Planımı" gördüğünüze göre en iyisi ben gideyim "planı" başkalarına da göstereyim. | Open Subtitles | الان وقد رايت الخطة ساذهب لكى اظهر الخطة الى شخص اخر |