"اعتبريه" - Translation from Arabic to Turkish

    • olarak düşün
        
    • bil
        
    • say
        
    • olarak gör
        
    • olarak düşünebilirsin
        
    • kabul et
        
    • olarak kabul
        
    Dışardan kilitlendiği için asla ayrılamayacağın bir otel olarak düşün. Open Subtitles اعتبريه فندقاً لن تغادريه لأنه مغلق من الخارج
    Bunu intikamım olarak düşün. Open Subtitles اعتبريه انتقاماً
    Neye ihtiyacın varsa, olmuş bil. Open Subtitles ايا كان ما تحتاجينه اعتبريه منتهيا
    Olmuş bil, Morris. Open Subtitles اعتبريه تم "موريس" ؟
    İlaçlarını düzgün işaretlemediğine say. Open Subtitles اعتبريه عقاباً لعدم وضع لواصق مناسبه على ادويتك
    Bunu, kırık bir kalbin ne olduğunu bilen birinden bir tavsiye olarak gör. Open Subtitles اعتبريه من شخص يعرف شئ او شيئين وحول الدخول الى قلوبهم المحطمة والممزقة
    Burayı bir hücre olarak düşünebilirsin, sanki suçluymuşuz gibi, ki, aslında öyleyiz. Open Subtitles اعتبريه مثل سجن في زنزانة كما لو كنا مجرمين ونحن كذلك في الحقيقة
    O zaman bunu kocaların,eşlerine söylediği birşey olarak kabul et.. Open Subtitles اعتبريه إذاً شيئاً يقوله الأزواج لزوجاتهم
    Bunu giysi reenkarnasyonu olarak düşün. Open Subtitles اعتبريه كأنه رداء التناسخ
    - Bunu, iyi karma için bir yatırım olarak düşün. Open Subtitles -حسناً، اعتبريه استثمار بعوائد آجلة
    Yetenek testi olarak düşün. Open Subtitles اعتبريه امتحان جدارة
    Değneği işaret parmağının uzantısı olarak düşün. Open Subtitles اعتبريه كامتداد لسبابتك
    Kaldırılmış bil. Open Subtitles اعتبريه نظيفا
    Onaylandı bil. Open Subtitles اعتبريه مقبول
    Bulunmuş say. Open Subtitles حسنًا، اعتبريه وُجد
    Hediye olarak say. Hadi oradan. Open Subtitles اعتبريه هدية مني
    Hadi ama. Bunu bir barış teklifi olarak gör. Open Subtitles هيّا، اعتبريه مبادرة للسلام.
    Hadi ama. Bunu bir barış teklifi olarak gör. Open Subtitles هيّا، اعتبريه مبادرة للسلام
    Adres yanıltıcı sinyal gönderebilen bir çeşit tablet silah olarak düşünebilirsin. Open Subtitles اعتبريه حاسوبًا لوحيًا مسلّحًا محمّل بنظام تعطيل موجه.
    Hayır, sende kalsın. Borç olarak kabul et. Borcuna sadık olduğunu biliyorum. Open Subtitles كلا, احتفظى به, اعتبريه سلفة اعلم انكِ تحتاجينه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more