Özür diledim, hatta kodeste geçirdigi zamanin ücretini ödemeyi teklif ettim. | Open Subtitles | اعتذرت.. و عرضت أن أدفع له مقابل الايام التي قضاها بالسجن |
Madison'ın önünde yaptığımı düşündüğün bir şey için Özür diledin yani? | Open Subtitles | اذن لقد اعتذرت عن شيئ من المفروض انني قلته امام ماديسون? |
Anti-Travis tarafında kalmış olduğum için yaklaşık 50 kere Özür diledim. | Open Subtitles | لقد اعتذرت لك 50 مرة عن كوني مع الكل ضد ترافيس |
Özür üstüne Özür diledi. Daha ne istiyorsunuz? | Open Subtitles | لقد اعتذرت مراراً وتكراراً، ماذا تريدين بعد؟ |
- Kyle'ın annesi,Özür dilersen herhangi bir sorun olmayacağını söyledi. | Open Subtitles | وافقت أم كايل على عدم توجيه التهم .. إذا اعتذرت |
Bay Gupta. Ben hata yaptığımda babamdan bile Özür dilemedim. | Open Subtitles | سيد غوتبا ، انا لم يسبق لي وإن اعتذرت لوالدي |
Sonra, beni yalnız bulduğunda, kulak misafiri olduğu için Özür dilediğini fakat yanıldığımı söyledi. | TED | لاحقًا، عندما وجدتني لوحدي، اعتذرت عن سماع المحادثة بالصدفة، وأخبرتني بأنني كنت مخطئة. |
Bildiğim gibi yaptım. Beni azarladı. Özür diledim. | Open Subtitles | نفذت المشهد بطريقتي فغضب مني اعتذرت إليه وانتهي كل شيء |
Ne söylememi bekliyorsun? Özür diledim ya. | Open Subtitles | ماذا تريدين مني ان اقول انا بالفعل اعتذرت |
Piper, geç kaldığım için Özür diledim, tamam mı? | Open Subtitles | بايبر، لقد اعتذرت سابقاً عن تأخيري، حسناً؟ |
Yaşlı adamdan Özür diledim. Herkesin kötü günleri olabilir. | Open Subtitles | اعتذرت إلى الرجل العجوز يمرّ الجميع بيوم عصيب، تباً |
Tamam, onu rahat bırak, Carlos. Tekrar tekrar Özür diledi. | Open Subtitles | حسنا, دعها وشانها, كارلوس لقد اعتذرت مرارا وتكرارا |
Neden beni terk ettiğinin ayrıntılarına inmedik; ama beni bulması bu kadar uzun sürdüğü için Özür diledi. | Open Subtitles | لم ندخل حقاً في التفاصيل كسبب تركها لي ولكنها .. اعتذرت على أنها استغرقت وقتاً طويلاً كي تبحث عني |
Tamam, 30 kez Özür diledin. Hadi. | Open Subtitles | الأمر عادي لقد اعتذرت اكثر من ثلاثين مره, هيا بنا00 |
Daha önce de Özür dilemiştin, değil mi? | Open Subtitles | لقد اعتذرت لى من قبل, اليس كذلك ؟ |
Bu durumdan Üzgün olduklarını belirttiler ve salonda beklemenizi rica ettiler. | Open Subtitles | هي اعتذرت وتسألك ان كنُت تريد الانتظار في الصالون |
Eğer devam eden bir savaş olduğunu bilseydim herhalde Özür dilerdim. | Open Subtitles | بالطبع لو كنت أعرف أنه ستندلع حرب فغالبًا لكنت اعتذرت |
Tartışırsak ve Özür dilersem bunu unutacaksın ve daha sonra yüzüme vurmayacak mısın? | Open Subtitles | إذن أنت تقولي , إذا كنّا نتجادل... , و أنا اعتذرت, ستنسي ذلكَ؟ |
Yalnızca şaşırdım, güzel kızdan Özür diledin ama bilim projesini mahvettiğin kızdan Özür dilemedin. | Open Subtitles | -لقد وجدتُ هذا مثيراً -عندما اعتذرت للفتاة الجميلة وليس لفتاة العلوم التي حطمت مشروعها |
Bana saldırıyorsun, ben senden Özür diliyorum, şimdi de bu mu? | Open Subtitles | لقد اتيت لي, و اعتذرت لك ثم تقوم بهذا؟ |
O zaman onu arayıp Özür dilediğimi söyleyecek misin? | Open Subtitles | إذاً ,سوف تتصل به وتخبره بأنني اعتذرت لك؟ |
Bunun için zaten Özür dilemiştim. | Open Subtitles | لقد اعتذرت إليك بالفعل لفعل هذا |