"اقتصادي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ekonomik
        
    • ekonomi
        
    • ekonomist
        
    • mali
        
    • ekonomistim
        
    • hesaplı
        
    Peki burada ne olmuştu? Bu ormanda büyük bir ekonomik yıkım yaratmıştık. TED فماذا حدث هنا ؟ لقد صنعنا فشل اقتصادي كبير في هذه الغابة.
    Müsis bir ekonomik gelismenin keyfini çikarmakta olan Almanya 40 yildir savas görmemisti. Open Subtitles لم تكن ألمانيا قد خاضت حرب منذ 40 عام وتتمتع بنمو اقتصادي مدهش
    Çift haneli enflasyon, ekonomik düşüş, petrol kirliliği, Afganistan'da savaş. Open Subtitles تضخم مالي وهبوط اقتصادي انسكاب النفط ، وحرب في افغانستان
    Bu aletle ne yapabiliriz: ekonomi için bir motor oluşturabiliriz. TED ماذا يمكنك أن تفعل بتلك الأداة. يمكننا توفير محرك اقتصادي.
    Ama sonra bir gün, kendisi de çocuk sahibi olan bir ekonomist çıkagelmiş, ve o da çocuğuna pahalı ve karmaşık olan tedaviyi uyguluyormuş. TED ولكن بعد مدة جاء خبير اقتصادي متواضع وكان لديه طفل وقال انه استخدم العلاج المكلف والمعقد
    Bu sıtmalı kasaba sağlığımı da mali durum gibi mahvetti. Open Subtitles هذا المكان الموبوء دمر صحتي كما دمر اقتصادي.
    Ben bir ekonomistim, ayrıca bu konuya gönderme yapan deneyler yürütüyoruz. TED حسنا، فأنا خبير اقتصادي ونقوم بإجراء التجارب لمعالجة هذه المسألة.
    Bunlardan birisi dünya uzay arası seyahatin ekonomik boyutudur. TED واحد منهم هو المطلب لنقل اقتصادي من الأرض إلى الفضاء.
    Mevcut bir çerçevesi olan insanlar, ekonomik bir çerçeve, bir mühedislik çerçevesi, yaptklarının mantığının tüm cevabı verdiğini düşünürler. TED الناس الذين لديهم إطار عمل موجود إطار عمل اقتصادي ، إطار عمل هندسي، ًــ يشعرون انه بالفعل منطقياً في اجابته
    Ahlaki olarak aynı fikirde olmasanız bile, bunu yapmamız en azından ekonomik olarak oldukça mantıklı. TED حتى وان لم تتفق معي في ان هناك واجب اخلاقي لفعل ذلك لكنه يكون له معنى اقتصادي
    Ama amacımızın piramidin tabanına yeni ekonomik faaliyet getirmek olduğunu varsayalım. TED لكن دعونا نفترض أن هدفنا هو أن نأتي بنشاط اقتصادي جديد لقاعدة الهرم.
    ekonomik büyümeyi sağlayabildi ve anlamlı bir şekilde birçok insanı yoksulluktan kurtardı, özellikle 300 milyondan fazla kişiyi fakirlik dışına iterek yoksulluk için küçük bir farkındalık sağladı. TED استطاعت تحقيق نمو اقتصادي مذهل و نقل الناس بطريقة هادفة خارج خط الفقر ووضع عراقيل ضد الفقر بنقل اكثر من 300 مليون شخص خارج العوز و الحاجة
    Görünüşe göre nedenlerden biri ekonomik ve yapısal. TED فمن الواضح أن أحد الأسباب هو اقتصادي أو عمراني هيكلي.
    Nedenlerinden biri sadece bir ekonomik evrim olmamasıdır. TED وأحد الأسباب هي أنها ليست مجرد تطور اقتصادي.
    Bu serveti iyi kullanacağımızı ve bunun endişelenmeye değer bir şey olduğunu gösteren ekonomik bir kural yok. TED لا يوجد قانون اقتصادي بقول بأننا سنستخدم هذه الثروة بشكل جيد، ويستحق القلق حِيالَه.
    Bir marka, çevresel bir tehdidi nasıl ekonomik bir avantaja dönüştürüp bir sanayi devi haline gelebilir? TED كيف تأخذ علامة تجارية خطرا بيئيا، وتحوله إلى محرك اقتصادي وتصبح محط إعجاب في الصناعة؟
    Diğer bir deyişle, bu yöntem insanların daha dürüst davranmasını sağlayan çok ekonomik bir motivasyondur ya da kurumun ilkelerine uygundur. TED بمعنى آخر، هذا دافع اقتصادي للغاية من محاولة الحصول على أناس صادقين، أو أكثر اتساقا مع مبادئ الشركة.
    ekonomi bakanı milletvekili ve banker 4 şirketin başkanıdır 2si amerikalı. Open Subtitles وزير المالية، اقتصادي وصاحب بنك ورئيس أربع شركات، اثنتان منهما أمريكيتان
    bu psikoloji hakkında değil bu ekonomi hakkında TED والامر ليس ارتقاء نفسي فحسب بل هو اقتصادي ايضاً
    NASA'da çalışan bir ekonomist olarak zamanımın çoğunu, evrene açılışımızın ekonomik kökenlerini düşünerek geçiriyorum. TED وكخبيرٍ اقتصادي يعملُ في ناسا، أمضي الوقت في التفكير في الأصول الاقتصادية لحركتنا إلى الكون.
    Edward, ailemiz mali olarak bir krizin içinde, ve sen gelmiş... Open Subtitles ادوارد عائلتنا في دمار اقتصادي وانت
    Bu arada, ben bir ekonomistim. Open Subtitles بالمناسبة، أنا خبير اقتصادي
    Odanızı paylaştınız. Çok hesaplı oldu. Open Subtitles تشاركتم جناحاً ذو خدمة رائعة لكن اقتصادي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more