| Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. | TED | و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي |
| Bizim neslin büyük ihtimalle en büyük iki keşfi internet ve cep telefonlarıdır. | TED | الاختراعان الاكثر احتمالا انهما اكبر اثنان في جيلنا هما الانترنت و الهاتف النقال |
| Sen gidince en büyük parçayı kapmak için birbirlerinin üzerine atlamaya hazırlar. | Open Subtitles | كلاهما قبالة التوفيق، وعندهكا العزم على الحصول على اكبر قطعة متى تركتها. |
| Sen gidince en büyük parçayı kapmak için birbirlerinin üzerine atlamaya hazırlar. | Open Subtitles | كلاهما قبالة التوفيق، وعندهكا العزم على الحصول على اكبر قطعة متى تركتها. |
| Saygısızlık etmek istemem ama oğlunuz dünyanın en büyük şehrinde kayıp.. | Open Subtitles | بكلّ الإحترام المستحق، إبنك مفقود في أحد اكبر المدن في العالم |
| Zero Cool bir günde 1507 sistemi çökertti. tarihteki en büyük çöküş. | Open Subtitles | الذى حطم 1,507 نظام تشغيل فى يوم واحد اكبر هجوم فى التاريخ |
| Kendisi büyük bir Hokey meraklısı ve size birkaç kelime söylemek istiyor. | Open Subtitles | انه من اكبر مشجعين لعبة تاهوكى وهو يريد ان يقول بعض الكلمات |
| Son 12 yıldaki en büyük fırtınalar dizisi. Birbiri ardına patlıyorlar. | Open Subtitles | انه اكبر اعصار خلال السنوات الاثنى عشر الاخيرة وسوف يتطور بنفسه |
| Bu daha büyük ve sevimli bir bahçe, yumuşak yeşil çimleri olan. | Open Subtitles | هذه اكبر مساحة واجمل بكثير من تلك .التي بها عشب ناعم اخضر |
| Şu anda, insanlık tarihinin en büyük deniz araması yapılıyor. | Open Subtitles | و تجرى حاليا اكبر عملية بحث بحرى فى التاريخ البشرى |
| Daha büyük sorunlarınız var. Adamların kışlık giysi ve cephanesi yok. | Open Subtitles | لديكم مشاكل اكبر فالرجال ليس لديهم ملابس شتويه او ذخيره كافيه |
| Ve birlikte, iki insanın paylaşabileceği en büyük maceraya çıkıyorlar. | Open Subtitles | و مع بعضهم علو في اكبر مغامرة في حياة شخصين |
| Az sonra ülkenin en büyük sulama sisteminin icadına tanık olacaksın. | Open Subtitles | انت على وشك ان تشاهد اختراع اكبر نظام ري في المقاطعة |
| Dürüst olmak gerekirse ben hayatımın en büyük hatasını yaptım tamam mı? | Open Subtitles | لكي اكون صريحاً معكِ , اكتشفت انني اقترفت اكبر خطأ في حياتي |
| Her boku biliyorsan ve bir çağrı merkezinde işe giriyorsan hayatımda gördüğüm en büyük kaybetmeye mahkûm kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | لرجل يعرف كل شئ للحصول على عمل بمركز الاتصالات يجب ان تكون , وبدون استثناء اكبر خاسر رايته في حياتي |
| Orada ben uyuyabilecek kadar Büyüdüğümde, o da burada aşağıda uyur. | Open Subtitles | وعندما اكبر بالعمر سانام فيه انا وهو سينام في السرير السفلي |
| Bu onu daha yaşlı gösterir... yani epey bir yaşlı olmalı, | Open Subtitles | هذا يجعله اكبر مما يبدو و هذا يعني انه مسن جدا |
| Bu çok daha anlamlı, çok daha güçlü bir bileşim. | TED | لان تلك تركيبة ذات معنى اكبر .. وذات قوة اكبر |
| ve biz kanıtladık ki ABD OPEC ten daha fazla pazar gücüne sahip | TED | و مع ذلك ما أثبتناه حينها ان الولايات المتحدة سوق اكبر من الاوبك. |
| Bu Akbar senin için elbise almaktan başka ne yapar? | Open Subtitles | ماذا يفعل هذا اكبر لا وبصرف النظر عن شراء الملابس بالنسبة لك؟ |
| Bu çağın en önemli duyurusunu yapma şerefine nail oluyorum! | Open Subtitles | لى الشرف لاعلان اكبر حدث لاعلان اكبر حدث فى ايرا |
| İnsanlık tarihinde ilk defa, geniş bir dağıtım altyapısını kullanabiliyoruz. | TED | في الواقع، لأول مرة في التاريخ، نمتلك اكبر وسائل التوصيل. |
| Hamile kaldığımda, yaşım Tracy'den sadece birkaç yaş daha büyüktü. | Open Subtitles | انا كنت اكبر من تراسي بعامين عندما حملت لأول مرة |
| Tuhaftır ama ben ondan yedi dakika 55 saniye daha büyüğüm. | Open Subtitles | انه لشئ مضحك, فأنا اكبر منها, فقد وُلدت قبلها ب 7 دقائق و 55 ثانية |
| Şey, açıkçası, öğretmenlerimin çoğu büyüyünce bir baltaya sap olamayacağımı düşünüyordu. | Open Subtitles | حسنا، الحقيقة هي، اعتقد معظم أساتذتي أنني لن اكبر لإنجاز الكثير |
| Şunu görüyorlar ki dünyada Washington meydanından fazlası da vardır. | Open Subtitles | هناك الكثير في العالم اكبر من ساحة واشنطن |
| Hoşuma giden tek şey. Büyüdüğümde de yapacağım şey bu olacak. | Open Subtitles | انه الشيء الوحيد الذي احبه انه ما سوف افعله عندما اكبر |