| Bu tüneli kazmak için 30 senemi harcadım, ama şimdi onu kullanamıyorum. | Open Subtitles | قضيت 30 عاماً في حفر هذا النفق ولكن الآن لا يمكنني استخدامه |
| şimdi seni terk edemem çünkü sana bir iyilik borçluyum. | Open Subtitles | و الآن لا يمكنني تركك لأنه عليّ رد الجميل لك |
| şimdi ben bile parlamentoda bir piyon.. | Open Subtitles | دع الوزارة , الآن لا يمكنني العمل حتى فراش في هذه الوزارة |
| Seksen beş kişilik bir şirketi yönettim, ve şimdi onlara ilaç vermeden üç küçük çocukla başa çıkamıyorum. | Open Subtitles | كنت أدير شركة بها 85 شخص و الآن لا يمكنني رعاية ثلاث أطفال صغار دون تخديرهم |
| şimdi, insanların düşüncelerini duymadan yapamıyorum. | Open Subtitles | و الآن لا يمكنني التوقف عن سماع أفكار الناس هذا مؤلماً |
| Tuvalete gireceklerini söylediler, şimdi çıkaramıyorum! | Open Subtitles | قالوا أنهم يحتاجون إستعمال الحمام ، الآن لا يمكنني إجبارهم على الرحيل |
| şimdi ise, yirmi fedai olmadan evden bile çıkamıyorum. | Open Subtitles | الآن لا يمكنني مغادرة المنزل دون 20 حارساً |
| ...şimdi her gün o bakışlara, o esprilere katlanmak zorundayım. | Open Subtitles | الآن لا يمكنني تجاوز يوم بدون النظرات أو النكات |
| şimdi bile tırlattığımı düşünüyorsun belki ama kardeşim olmasaydı hayatım nasıl olurdu tahmin bile edemiyorum. | Open Subtitles | تحسبيني مجنونة الآن لا يمكنني تصوّر كم كانت لتكون حياتي في فوضى من دونه |
| Hiç çay içmemiştim ama 3 aydır Londra'dayım ve şimdi çaysız yaşayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أشرب الشاي حقا, ولكن أنا في لندن مند ثلاثة أشهر و الآن لا يمكنني ان يعيش بدونه. |
| şimdi kel, hasta insanları düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | الآن لا يمكنني التوقف عن التفكير بالناس المرضى حليقي الرأس |
| Her gün okuldan sonra gelmesi yetmiyormuş gibi şimdi sabah kalkar kalkmaz buraya koşmasına engel olamıyorum. | Open Subtitles | من السيء كفاية أنهُ هنا كل يومٍ بعدَ المدرسة لكن الآن لا يمكنني إيقافهُ من الجري هنا بعدَ أن ينظف أسنانهُ في الصباح |
| Cumhuriyetçilerle anlaşmalar yapıyorsun, şimdi ben rakiple anlaşamıyor muyum? | Open Subtitles | مع هؤلاء الجمهوريين المحافظين لسنوات لكني الآن لا يمكنني عبور الحدود؟ |
| Harika. şimdi ona kızamayacağım bile | Open Subtitles | عظيم الآن لا يمكنني حتى أن أغضب منه |
| şimdi düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | الآن لا يمكنني التوقف عن التفكير |
| Aman ne iyi. şimdi de kızıma ilaç alamıyorum. | Open Subtitles | الآن لا يمكنني الحصول على الدواء لابنتي |
| Sanırım dün akşam kavga ettik ve şimdi de onu bulamıyorum. | Open Subtitles | حسناً, أظن أننا تشاجرنا البارحة, و... و الآن لا يمكنني العثور عليها |
| Ama şimdi, ikisini de yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لكـن الآن لا يمكنني فعـل أي منهمـا |
| Ama şimdi sana hiçbir şey veremiyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن... الآن لا يمكنني تقديم أي شيئ لكِ |
| şimdi ondan beni affetmesini isteyemem. | Open Subtitles | ،لقد خذلته الآن لا يمكنني طلب الصفح منه |