| ebeveyn olarak olaylara karışmama sanatında mükemmelliyete ulaştığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل قلت لك سابقا أنك فضلت فن عدم التدخل الأبوي ؟ |
| Ve bu açıklamalarda ebeveyn ilgisizliği ve tacize sebebiyet olabilir. | Open Subtitles | وهذه التفسيرات قد تعذر الإهمال الأبوي أو الإعتداء |
| Peki bu adamlar laptopuma ebeveyn şifresi koyabilirler mi, koyamazlar mı ? | Open Subtitles | إذاً هل بإمكانهم تفعيل القفل الأبوي في حاسوبي المحمول؟ |
| Pekala,yanımda kal. babalık görevimi yapma zamanı geldi. | Open Subtitles | حسناً ، تنحوا جانباً لقد حان الوقت لأنفذ واجبي الأبوي |
| Haklıydın. Phoenix'e biraz babalık etme vakti gelmişti. | Open Subtitles | أعتقد بأنك محقة, انه يدين لفونيكس بعضاً من الوقت الأبوي |
| Sistemli ataerkil bir baskının senelerdir mağdurusunuz. | Open Subtitles | كنتما ضحيتين لهذا النظام الأبوي المضطهد الممنهج لسنوات الآن |
| Bak. İkimiz de ebeveyn konuşması yapmanın en güçlü yanım olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | اسمعني ، أعلم أن كلانا يعلم أن الحديث الأبوي ليس بالأمر الذي أجيده.. |
| O da iyi, ama ebeveyn kusuru ile ilgili takıntısı var. | Open Subtitles | إنها بارعة، لكنها مهووسة بالافتقار الأبوي. |
| ebeveyn rehberliğinde birkaç ayımız kaldı ve sonra şu an yaşadığımız gerçeklik bitecek. | Open Subtitles | أصغي إليّ، تبقت لدينا أشهر قليلة ونتخلص من الإرشاد الأبوي ومن ثم هذا الواقع المرير الذي نعيشه، سينتهي |
| Hatta belki de eğer gerçekten istiyorsan ebeveyn rollerimizi de tartışabiliriz. | Open Subtitles | في نهاية المطاف ، يمكننا التوصل إلي نوع من الدور التربوي الأبوي إذا ما كنت ترغب حقاً في ذلك |
| Her gece bize ebeveyn Tuzağı'nı* izlettirdiler. | Open Subtitles | حسنا، كل ليلة، انهم يظهروا لنا الفخ الأبوي |
| Paralı kanalların ebeveyn kilidini açan kod 1-2-3-4. | Open Subtitles | الرمز السري الأبوي الذي يفتح القنوات المدفوعة هو 1-2-3-4 |
| Evet, belki de çok ebeveyn şekli yoktur. | Open Subtitles | نعم، ربما هو ليس النموذج الأبوي المفضل |
| Ama ebeveyn kusurları ile ilgili takıntısı var. | Open Subtitles | ـ لكنها مهووسة بالافتقار الأبوي. ـ أمر مثير! |
| Bunun için önce babalık testini geçmelisin. | Open Subtitles | للعلم فقط لقد صوتنا على فوزك في التشابه الأبوي |
| Hastalığın babalık duygularını hiç de yumuşatmamış. | Open Subtitles | يسرني أن حالتك لم تضعف جانبك الأبوي |
| O zaman seni babalık kursuna yazdırmama ses çıkarmazsın. | Open Subtitles | في جلسة جماعيّة لتحسين السلوك الأبوي |
| Karşı gelmeye dayalı, modası geçmiş, ataerkil bir sistem. | Open Subtitles | انها كل وعفا عليها الزمن، الأبوي نظام يقوم على المواجهة. |
| Ve bu kadın yazarların yüzyıllardır uğraştığı ataerkil saçmalıklardan farksız. | Open Subtitles | و نفس الكلام الأبوي التافه الكاتبات تعاملن معه لقرون |
| ataerkil düzen oğlanlar ve erkekler değil, | TED | النظام الأبوي ليس فتيان ورجال. |
| Kaliforniya Yüksek Mahkemesi ailenin velayet hakkının aile hukukunun temelini oluşturduğunu ve ailelerin, çocuklarını çeşitli avukatların ahlaksız hareketlerinden koruma hakkının bulunduğunu kabul ediyor. | Open Subtitles | محكمة كاليفورنيا العليا بشكل واضح قد حملت ذلك للإختيار الأبوي لمؤسسةُ القانونِ العائليِ |