| - Yüzlerce defa, telefona uzanıp seni aramak istedim ama haber programını elinden aldığım için benden nefret ettiğini düşündüm. | Open Subtitles | أمسكت الهاتف مائة مرة للأتصال بك لكن كنت متأكدة بأنك تكرهني بسبب دوري في أخذ برنامجك الأخباري |
| Tane tane el kamerasıyla çekilmiş, bilirsiniz, haber filmi. | Open Subtitles | الفيلم الأخباري من الأفضل أن يصور بكاميرا محموله |
| Ama açık arttırma başlamadan önce bu tarihi olayın gerçek haber görüntülerini göstermek istiyoruz. | Open Subtitles | قبل أن تبدأ عروض المزايدة نرغب بعرض الفيلم الأخباري الفعلي لأكثر حدثٍ تاريخي |
| Kanal 5 haber son dakika gelişmesi için yayına ara veriyoruz. | Open Subtitles | نقاطع هذا البرنامج لنقدم إليكم التقرير الأخباري الخاص للقناة الخامسة |
| haber sunuculuğu koltuğumu geri alacağım. Anlaştık. Radyoya bir kamera gönder. | Open Subtitles | سأستعيد مقعدي الأخباري ، لقد أبرمنا أتفاقاً أرسل آلة تصوير إلى الإذاعة ، سجلت هذا فقط لأعلمك |
| Ama er ya da geç, seninle ya da sensiz haber programına el atacağım. | Open Subtitles | لكن عاجلا أو آجلا، بك أو بدونك سأستولي على قسمك الأخباري... وفكرت بالبدء من الليلة |
| Zekice. O haber şaka mıydı yoksa? | Open Subtitles | هل كان ذلك التقرير الأخباري مجرد مزحة |
| Zekice. O haber şaka mıydı yoksa? | Open Subtitles | هل كان ذلك التقرير الأخباري مجرد مزحة |
| - haber programın devam edecekse yardıma ihtiyacın olacak, Max. | Open Subtitles | سيحتاج"البرنامج الأخباري لشبكتك" لبعض المساعدة إذا كان سيصمد... |
| Network haber Saati'nin sunucusu ve milyonların "Haşin Kurtarıcısı", bu geceki yayınına başladığı anda otomatik silâhlarla yapılan bir saldırı sonucunda ölmüştür. | Open Subtitles | مأساة شبكة الأخبار في برنامج الأخباري للشبكة... والمعروف للملايين بـ الرسول الغاضب للقنوات الجوية... قُـتل الليلة ببندقية رشاش أطلـقت... |