| O söze iyi sahip çık Piskopos çünkü tutmanı sağlayacağım. | Open Subtitles | فكر جيداً جداً منذ الآن أيها الأسقف بما وعدت به |
| Zaten 10 yıl sonra arabama binseniz de, sizi Piskopos kıyafetinizle tanıyamam. | Open Subtitles | وحتى إن أوصلتك بعد 10 سنوات ،لم أكن لأعرفك مرتدياً زي الأسقف |
| Kraliçe mahkemeye katılmadığı için danışmanı Piskopos Fisher mahkemeye bir açıklama yapmak istedi. | Open Subtitles | بغياب الملكة طلب منا محاميها الأسقف فيشر أن نقدم إفادة في هذه المحكمة |
| Burası eğitim verdiğim yer: Kaliforniya'nın Oakland şehrindeki Bishop O'Dowd Lisesi. | TED | هنا حيث درّست: مدرسة الأسقف أودود الثانوية في أوكلاند، كاليفورنيا. |
| piskoposun izniyle şeytan çıkarma işi daha sonra, rahibe devredilir. | Open Subtitles | وبتصريح من الأسقف يقوم بعدها طارد الأرواح الشريرة بإنهاء الإستحواذ |
| Kara Rahipler Piskoposu töreni yarın yapıyorsa bu gece onu manastırında ziyaret edip bir çare önermeye ikna edebiliriz. | Open Subtitles | لو أدى الأسقف المراسيم غداً.. فلنزره الليلة و نحثه على إيجاد حل |
| Şu anki Piskopos öyle yapıyor. Ve yapmakta da haklı. | Open Subtitles | هذا ما يقوم به الأسقف الحالي، وهذا هو العمل الصحيح |
| Bulamadık. Ama Piskopos onunla karşılaşmakta hic zorluk çekmemiş. | Open Subtitles | على أية حال, الأسقف لم يواجه صعوبة في لقائه |
| Yaptığım şeyle, şehini aldığım Piskopos arasında ne gibi bir alaka var sanki? | Open Subtitles | كما لو أن ما أفعله مع الأسقف سيهمّ، وقد ظفرت بمدينته للتو |
| Her şeye kadir olan ve... kilisesinin selametini sağlayan tanrının... iyilikleri ve ihsanı, bu Piskopos seçiminin üzerine olsun. | Open Subtitles | فلينزل صلاح الرب الأعلى مانح الخير لهذه الكنيسة ليهب هذا الأسقف المصطفى، |
| Sanırım sen konuşulabilecek bir adamsın, Piskopos. | Open Subtitles | وأظنك رجل يستطيع المرء أن يتحدث معه أيها الأسقف |
| Şu andan itibaren, Piskopos... bu, topyekün bir savaş... | Open Subtitles | منذ الآن فصاعدا أيها الأسقف هي حرب شاملة |
| Piskopos sinirden mosmor olmuş, iç çamaşırlarıyla ortalıkta koşuşturmaktaydı. | Open Subtitles | الأسقف وجهه ملطخ بالأحمر يكرض في الأرجاء بملابسه الداخليه |
| İstihbarata göre Bishop, Valta'yı teslim etmeden önce son ödemenin yapılmasını bekliyor. | Open Subtitles | تشير إنتيل إلى ذلك الأسقف ما زال ينتظر لإستلام دفعة نهائية قبل أن يسلّم فالتا. |
| Hayır. Bishop yüksek dirençli sinyal bozucular kullanıyor. | Open Subtitles | الأسقف يستعمل على الأقل أربعة مشوشات المعاوقة الكهربائية العالية. |
| Bishop'ın tır parklarından birine baskın yapacaklar. | Open Subtitles | هم أوشكوا أن يهاجموا أحد ياردات شاحنة الأسقف. |
| Tanrım, bu piskoposun başına... senin savunucun ve... kurtuluşun ve selametin adına bu tacı takıyorum. | Open Subtitles | أيها الرب، على رأس هذا الأسقف والنصير لجلالك، أضع خوذية الدفاع والخلاص |
| piskoposun bu zor günlerde bana büyük iyilikleri dokundu. | Open Subtitles | الأسقف,كان دائما جيد لى فى مثل هذد الأ وقات العصيبه |
| Özellikle Başpiskopos Gardner, Londra Piskoposu Edmund Bonner ve onlar gibi katolik inancını paylaşanlar var. | Open Subtitles | ليس أدنى من الأسقف غاردنر وادموند بونر, اسقف لندن, وكذلك العديد من الآخرين الذين يشاركونك الايمان الكاثوليكي |
| Sanırım, sizin güruhunuz ile Başpiskopos Gardiner'ınki ölümüne bir kavgaya girmiş. | Open Subtitles | أعتقد أن هاجسك يتعلق بالقتال حتى الموت بينك وبين الأسقف غاردنر |
| Aşıkların gizli yeminlerini piskoposa söyledi. | Open Subtitles | أباح سرُّ العاشقين الذى نذر عهداً على نفسه ألا يبوح به إلى الأسقف. |
| Yemeğimizi bitirene dek değil, sevgili piskoposum. | Open Subtitles | ليس قبل أن نتناول الطعام أيها الأسقف العزيز |
| Bir noktadan sonra, bu olayı Başrahip'ten saklayamam. | Open Subtitles | ستأتي مرحلة لا أستطيع إخفاء هذا عن الأسقف. |
| Sence bugün Monsenyör üzerinde iyi bir izlenim bıraktım mı? | Open Subtitles | هل تعتقد أني اعطيت الأسقف اليوم انطباع جيد عني؟ |
| Piskoposla kısa süre vakit geçirmemesi çok üzücü olacak. | Open Subtitles | ألا تخصص وقت قصير مع الأسقف سيكون مخيب للآمال |
| Sanırım bunu birkaç hafta içinde, dört farklı çatı kaplama şekliyle çıkaracaksınız. | TED | ستقوم بإصدار هذا خلال أسبوعين، حسب ظنّي، بأربعة أنواع مختلفة من الأسقف. |