"الأعز" - Translation from Arabic to Turkish

    • en
        
    • Sevgili
        
    • benim
        
    Uçurtmanın en yakın dostu, vatanseverlikte bayrağın can yoldaşı! Open Subtitles الصديق الأعز للطائرات الورقية ورفيقالعلمبالرفرفة..
    en iyi arkadaşımın yüzünü kadın bedeninde görmekten daha güzel bir şey olabilir mi? Open Subtitles هل يوجد شيء أفضل من وجه صديقي الأعز على جسد فتاة؟
    Hayır, öldürmezsin. Ben kız arkadaşının en iyi arkadaşını geri getirmeden öldürmezsin. Open Subtitles كلّا، لن تقتلني ريثما أعيد الصديقة الأعز لخليلتك.
    Yaklaşık bir saat içinde de benim en iyi dostum olacak. Otur. Open Subtitles وستكون صديقتي الأعز خلال ساعة، تفضّل بالجلوس.
    Bilmesen daha iyi Sevgili yavrum, eylem bitince alkışlarsın. Open Subtitles كونى بريئة من العلم به يا فرختى الأعز إلى أن تحمدى ما حدث
    1942'de sana özgürlüğünü verdim. 1977'de en iyi arkadaşını öldürecektim çünkü yardıma gelen sen olmalıydın Stefan. Open Subtitles عام 1942، وهبتك الحريّة، وعام 1977 كدت أقتل صديقتك الأعز
    en fazla değer vermen gerekenlere ihanet etmenin bedeli nedir? Open Subtitles ما هو ثمن خيانة الأعز إليك والذين كان يجب عليكِ حمايتهم؟
    Sen görmek asla am nedeni Yine benim en iyi arkadaşım, yüzden Şaka umuyoruz. Open Subtitles إنّك السبب في أنّي لن أرى صديقتي الأعز مجددًا لذا آمل أنّك تمزحين.
    Buldum, en yakın arkadaşım olan kişiyle kalacağız. Lenny. Open Subtitles أعلم ذلك، لسوف نقيم عند صديقى الأعز فى العالم كلة...
    Diğer en iyi arkadaşım mı ya da yeni tanıştığım birisi mi? Open Subtitles صديقي الأعز الآخر؟ أو طفل ألتقيته للتو؟
    en iyi arkadaşım. Hepinizi kutsamak için geliyor. Yol açın. Open Subtitles صديقى الأعز - أنه يخلب عظات لكم جميعآ , لذا كرموه -
    en iyi arkadaşından daha fazla hain değilim. Open Subtitles أنا لست خائناً مثلما كان صديقك الأعز
    Bak, en iyi arkadaşım eskiden burada yaşardı. Open Subtitles أنصتي، صديقتي الأعز كانت تقطن هنا.
    Sen her zaman en düşkün olduğum eserimdin. Open Subtitles أنتِ كنتٍ دائماً ابتكاري الأعز.
    Tek yapmam gereken, bu cihazi biraz daha erken yapmasini saglayip en iyi arkadasima da ayarlamalari yaptirmakti. Open Subtitles ما كان علي إلا تركها تصنعه أبكر قليلًا وجعل صديقي الأعز ينفذ كل التعديلات -لست صديقك
    Çünkü ben en iyi arkadaşımın hayatı tehlikedeyken kızlara milyonuncu kez Bir Geyik Kek Yerse hikayesini okuyamam. Open Subtitles لأنّي أعجز عن قراءة رواية "إن أعطيت أيلًا كعكة" للمرّة المليون على حين علمي أن صديقتي الأعز في مأزق.
    benim en iyi arkadaşımsın. Open Subtitles أنت صديقي الأعز
    Başka kime söyleyebilirim bilmiyorum, en iyi arkadaşım sensin. Open Subtitles وأنت صديقي الأعز بالعالم كله
    Sahip olduğumuz hedef şu anda görülmekte Sevgili halkım. Open Subtitles هدفنا الأعز الآن أمام أنظارنا.
    Sevgili bayan, bittiğinden emin olabilirsiniz. Open Subtitles سيدي الأعز , أنتهى كل شيء الآن أؤكد لك
    Bunun benim için manevi değeri çok yüksek, o yüzden böyle konuşamazsın. Kıçını kamçılarım. Open Subtitles إنها الأقرب و الأعز على قلبي لا أريد فزلكة في الحديث و إلا سأركل مؤخرتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more