- Sakın kişisel alma. - Ama bu kişisel bir durum! | Open Subtitles | لا داعي لاعتبار الأمر شخصياً إن الأمر شخصي |
Senin için... bu kişisel. | Open Subtitles | بالنسبة لكِ الأمر شخصي, عندما نرى طفلاً مقتولاً |
Yani bu kişisel mesele mi yoksa iş mi? | Open Subtitles | أهذا الأمر شخصي أم يتعلق بالعمل فقط إذن ؟ |
Bu biraz üzücü bir durum ama Kişisel bir şey değil bence. | Open Subtitles | هذا قليل من عد نقاط لكني لا أظن ان الأمر شخصي |
Çok çılgın; pastırma gibi kokuyor. Sadece daha Kişisel bir şey. | Open Subtitles | هذا غريب، أشم رائحة اللحم المُقدد فيما عدا أن الأمر شخصي! |
bu kişisel bir şey anne. Bunu anlayabileceğini biliyorum. | Open Subtitles | الأمر شخصي يا أمي وأعرف أن بمقدورك استيعاب ذلك |
Hala bu kaltağı tutuklamamakta ısrar ediyorsan, bunu kişisel bir... | Open Subtitles | إن كنت لن تقبض على تلك العاهرة، ---فسأعتبر الأمر شخصي |
Yoksa Lisa patronunuz olduğu için bu kişisel bir mesele mi? | Open Subtitles | هل الأمر شخصي لأنها كانت رئيستك؟ |
Kaygılanıyorum çünkü senin için bu kişisel bir olay. | Open Subtitles | انا قلق لأنه بالنسبة إليك الأمر شخصي |
bu kişisel, biliyorsun. Sen ve benimle ilgili ve bunu konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هذا الأمر شخصي إنه - عني وعنك ، نحتاج لأن نتناقش يكفي - |
Elbette, bazı bağışçılarımız için bu kişisel bir mesele. | Open Subtitles | بالتأكيد , لبعض متبرّعينا , الأمر شخصي |
Bu, kişisel bir konu. | TED | هذا الأمر شخصي. |
bu kişisel değil, Sonny. Tamamen iş. | Open Subtitles | (ليس الأمر شخصي يا (سوني انما يتعلق بالعمل و حسب |
Be ben eşimden ayrıldım ve halen, eee şey bu çok Kişisel bir şey, biliyor musunuz? | Open Subtitles | أنا مطلقة من زوجي, وما زلتُ.. حسنا, الأمر شخصي, أتفهم؟ . |
Kişisel bir şey. Bana bir dakika izin verir misin, lütfen? | Open Subtitles | الأمر شخصي هلا تسمحين لي بلحظة، رجاء؟ |
Bir anlığına Kişisel bir şey olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا ً، لدقيقة أعتقدت الأمر شخصي |
Onun hiçbir bağı yok. Bu olay onun için Kişisel bir şey. | Open Subtitles | إنه مدفع خاسر بالنسبة له ، الأمر شخصي |
Ağzı sıkıydı. Kişisel bir şey olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كانت متكتمه و قالت أن الأمر شخصي |
- bu kişisel bir şey. - Sebepleri var mı? | Open Subtitles | الأمر شخصي - هل لديهم أي دافع ؟ |
Spencer, bu benim için Kişisel bir şey. | Open Subtitles | سبينسر)، هذا الأمر شخصي بالنسبة لي) |
Görünüşe göre bunu kişisel yaptın. | Open Subtitles | يبدو و كأنك تجعل هذا الأمر شخصي |