- Yere düşene bir tekme de ben atmayı sevmem ama fazladan puding listesinde de yoksun. | Open Subtitles | ــ ماذا؟ ــ وأكره زيادة الأمور سوءاً لكنّكَ أيضاُ لستَ مدرجاً على لائحة البودينغ الإضافيّ |
Sana kalp krizi geçirtip fazladan olan kaslarını öldüreceğiz. | Open Subtitles | سنحرّضُ نوبةً قلبيّةً ضخمة كي نقتل النسيج الإضافيّ |
Bana fazladan kemoterapi vermeseydin onlarla altı ay daha geçirebilirdim. | Open Subtitles | ،كان سيكون لديّ 6 أشهرٍ أخرى معهم لو لم تعطني ذلك العلاج الإضافيّ |
Üç kadının da yerini biliyorum ama herhangi birini suçlayarak fazladan küçük düşmek istemiyorum. | Open Subtitles | أعرف مكان النسوة الثلاثة لكنّي أريد تجنب الإذلال الإضافيّ لاتهام أيّ منهن خطئاً |
Tek başına fazla mesai ücretleri kamu güvenlik bütçesini aştı bile. | Open Subtitles | يكلّف العمل الإضافيّ على حدة امتلك المستعمل فوق الأمان الحكوميّ ميزانيّة. |
Ben basit bir değirmencinin kızıyım. Burada fazladan para için çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا ابنة الطحّان وحسب وأكسب بعض المال الإضافيّ هنا |
Ben basit bir değirmencinin kızıyım. Burada fazladan para için çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا ابنة الطحّان وحسب وأكسب بعض المال الإضافيّ هنا |
Valerie'yi öldürmek için fazladan zaman harcamak tedbirsizlikti belki de. | Open Subtitles | "إمضاء الوقت الإضافيّ لقتل (فاليري) قد يكون تصرّفاً غير مدروس" |
Mükemmel oldu... Bu fazladan zamanı kadını öldürmek için kullanabilirim! | Open Subtitles | "ممتاز، يمكنني استغلال الوقت الإضافيّ لقتل المرأة!" |
- Yani, fazladan federal para Shank' ın kaymağı oldu. | Open Subtitles | ، إذاً فقد كان ( رايان شانك) يختلس المال الحكوميّ الإضافيّ |
Göstereceğin ekstra çabayla fazladan 5 milyon kazanabilirsin. | Open Subtitles | "إضافةً إلى أنّ هذا الجُهد الإضافيّ الصغير يُمكن أن يجعلكَ أغنى بـ(5) ملايين" |
Ayrıca fazla mesai için üç katı ücret ödenecek. | Open Subtitles | كما أنّي سأجني ثلاثة أضعاف الأجر الإضافيّ |
Başka bir dosya olsaydı fazla mesai yapıyorsun diye bizzat imza atardım. | Open Subtitles | نعم، ولو كانت قضيّة أخرى، لوافقتُ بنفسي على الوقت الإضافيّ |