| Atilla'nın tehdidinden habersiz, alçakgönüllü ve çalışkan nüfusunun omuzlarında imparatorluk sarayının yükü var. | Open Subtitles | على تواضعها وسكانها الكادحين، ليست بعيده عن تهديد أتيلا، تحمل عبء البلاط الإمبراطوري. |
| "Asiler, imparatorluk senatosu bizim için bir endişe oluşturmayana kadar..." | Open Subtitles | التمرد سيواصل الحصول عل تأييد في مجلس الشيوخ الإمبراطوري طالما |
| Gizemli Alev davasında yetkili İmparatorluk Güvenlik Şefi siz olacaksınız. | Open Subtitles | ستكون المفوض الإمبراطوري الخاص بي المسؤول عن قضية اللهب الشبحي. |
| Üzülerek bildiriyorum ki, İmparatorluk elçisi görevini yapmış olan, Eustace Chapuys, İspanya'ya dönüşünden kısa süre sonra vefat etmiş. | Open Subtitles | يؤسفني أن أبلغك أن يوستاس تشابويس الذي كان مرة السفير الإمبراطوري هنا, قد مات بعد عودته الى اسبانيا بقليل |
| İmparatorluk Sarayı, eski adıyla Chiyoda Kalesi İmparator Dokan Ota tarafından yaklaşık 500 yıl önce inşa ettirilmiştir. | Open Subtitles | القصر الإمبراطوري كان يسمى قلعة شيودا تم بناؤه قبل 500 سنة بواسطة اللورد دوكان اوتا |
| Yeni İmparatorluk elçisinin bana söylediğine göre, Antwerp ve diğer yabancı ülkelerde Kral'ın yeni bir eş aradığını konuşuyorlarmış. | Open Subtitles | السفير الإمبراطوري الجديد أخبرني أنه في انتويرب وفي أماكن أخرى أجنبية بأنهم يقولون أن الملك يبحث عن زوجة جديدة |
| Bazı Germen kabileleri Roma'nın düşmanı olarak kalırken, imparatorluk diğerlerini kraliyet ordusuna dahil etti. | TED | في حين أن بعض القبائل الجرمانية ظلت معادية لروما، أدرجت الإمبراطورية القبائل الأخرى في الجيش الإمبراطوري. |
| Kaçakları derhal teslim et yoksa İmparatorluk Donanması krallığını yok edecek. | Open Subtitles | أو الأسطول الإمبراطوري سيحيل مملكتك إلى ذرّاتِ |
| İmparatorun emriyle her aileden bir erkek İmparatorluk Ordusuna hizmet edecek. | Open Subtitles | بأمر من الإمبراطور رجل واحد من كل عائلة يجب أن يخدم في الجيش الإمبراطوري |
| İmparatorun emrine göre, her aileden bir erkek İmparatorluk Ordusunda hizmet edecek. | Open Subtitles | بأمر من الإمبراطور رجل واحد من كل عائلة يجب أن يخدم في الجيش الإمبراطوري |
| İmparatorluk tahtı bundan sonra acı nedir bilmeyecek. | Open Subtitles | ولا تشعروا بالحَقار من المطالبة :بالمنصب الإمبراطوري |
| Almanya, İmparatorluk söylemleriyle tüm dünyayı alarma geçirmişti. | Open Subtitles | أزعجت ألمانيا العالم جراء دس انفها الإمبراطوري هذا |
| Çocuklar sessiz sedasız taşınmalı, İmparatorluk Muhafızları'na bildirilmemiz korkusuyla. | Open Subtitles | الأطفال يجب أن ينقلوا بسرعه وخوف قبل أن تصل التقارير للحرس الإمبراطوري |
| Kocam, Moloc'un İmparatorluk Muhafızları'nda yüksek karakolda görevli bir savaşçıydı. | Open Subtitles | زوجي كان محارباً , في منصب عالي في حرس , مولّك , الإمبراطوري |
| İmparatorluk Muhafızları'nda yüksek mevkide bir jaffaydı. | Open Subtitles | لقد كان جافا في مكان رفيع في الحرس الإمبراطوري |
| Yayınlanan bir İmparatorluk fermanıyla dövüş sanatlarıyla uğraşmak yasadışı ilan edildi. | Open Subtitles | المرسوم الإمبراطوري قد أمر بان ممارسة فنون الدفاع الذاتي ممنوعة |
| Onurlu imparatorluk ordusunun bir üyesi olarak onurla savaşacağınıza güveniyorum. | Open Subtitles | كأعضاء ضمن الجيش الإمبراطوري العظيم، أثق بأنكم ستقاتلون بشرف |
| İmparator'un yeni elçisi Bay Chapuys, Kraliçe'ye kendini takdim etmek için izin istiyor. | Open Subtitles | فخامتك ، يطلب السفير الإمبراطوري الجديد السيد شابويس الإذن ، لتقديم أوراق اعتماده للملكة |
| İmparatoriçe buyuruyor 2000 imparatorluk muhafızı daha Saray'da konuşlanacak. | Open Subtitles | صدرمنالإمبراطورةمرسوم: على أكثر من ألفين من الحرس الإمبراطوري أنيتحصنوافي داخلالقصر, |
| - ilk Ölüm Yıldızı İmparatorun Ordusunca görevlendirildi. | Open Subtitles | النجمه الأولى المتوفيه كانت محروسه من الجيش الإمبراطوري |
| Imperial Bölgesi'ne girmek üzereyiz. | Open Subtitles | سنبدأ هبوطنا في القطاع الإمبراطوري |