ona ulaşmaya çalışıyordum ama halen geri dönmedi. | Open Subtitles | كنت أحاول الاتصال به وهو لا يعاود الاتصال بي |
Her neyse, bugün ona ulaşmaya çalıştım ama telefonu yüzüme kapadı, ki bu bence gayet normal. | Open Subtitles | على كل حال, حاولت الاتصال به اليوم لكنه اقفل بوجهي .. وهذا رائع |
Belki de yapabileceğim en iyi şey Onu aramak ve benimle konuşmasını sağlamaktır. | Open Subtitles | أعتقد أن أفضل شئ يمكننى عمله هو الاتصال به ومحاوله جعله يتحدث معى |
Arayabileceğimiz veya sizi almaya gelecek biri var mı? | Open Subtitles | هل هناك أحد يمكننا الاتصال به كي يأتي و يأخذك... |
Konuşabilmek için eşini Aramamı istedi, arama takibi yapılmasın diye. | TED | طلب مني الاتصال به على هاتف زوجته حتى لا يتم تتبع مكالمته. |
Aradığınız kişi şu anda kapsama alanı dışındadır. | Open Subtitles | عذرا المشترك الذي تحاولين الاتصال به خارج التغطية |
Tek yapmam gereken Onu arayıp, onunla oturup beni rahatsız etmediğini göstermek. | Open Subtitles | ما عليّ سوى الاتصال به واللقاء به لأثبت له بأن الأمر لا يزعجني. |
onu aramayı deneyebilirsin. Ama telefonuna güçlükle cevap veriyor. | Open Subtitles | يمكنك أن تحاول الاتصال به لكنه نادراً ما يجيب على هاتفه |
Arayabileceğim başka bir sığınma evi olmalı. | Open Subtitles | حسناً، بالتأكيد هناك مأوى آخر يمكنني الاتصال به. |
Onu arayabilir miyim? - Evet, neden? | Open Subtitles | النهاية هل نستطيع الاتصال به الآن؟ |
Sürekli ona ulaşmaya çalıştım. Cass çağrılarıma cevap vermedi. | Open Subtitles | اخبرني أنت، حاولت الاتصال به ولكنه لم يستجب لندائي. |
ona ulaşmaya çalıştım ama telefonlarıma bile çıkmadı. | Open Subtitles | حاولتُ الاتصال به لكنّه لا يرد على مكالماتيّ |
ona ulaşmaya çalıştım ama sesli mesajdaydı. | Open Subtitles | ظللت تحاول الاتصال به مرة أخرى، ولكن أه هاتفه تبقى مجرد الذهاب إلى البريد الصوتي. |
İdaredeki kız Pazartesi gününden bu yana ona ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | العاملة بالادارة تحاول الاتصال به منذ الأثنين |
Artık seni görmeyecek. ona ulaşmaya çalışma. | Open Subtitles | لن يقابلكِ بعد الآن، لا تحاولي الاتصال به |
Yani, Onu aramak istediğimi hissediyorum, ama sonra... | Open Subtitles | انا حقا اريد الاتصال به لكني لا اريد ا ن اظهر |
Oldukça da sinirli. Onu aramak isteyebilirsin. | Open Subtitles | إنه منزعج جدًا هو الآخر، لربما ينبغي عليك الاتصال به. |
Bay Sheridan, sizin için Arayabileceğimiz kimse var mı? | Open Subtitles | سيد (شيردان)، هل هناك أي شخص يمكننا الاتصال به |
Benim Park Caddesindeki doktorum beklememi ve eğer ağrı çok kötüleşirse onu Aramamı söyledi. | Open Subtitles | قال طبيب التوليد أن أنتظر وأعاود الاتصال به لو ازداد الألم |
Aradığınız numaraya artık bu numaradan ulaşamıyorsunuz sizi ihmalkar yaratıklar. | Open Subtitles | ..الرقم الذي طلبته ..لاتستطيع الاتصال به من هذا الرقم أيها الوحش المهمل |
Onu arayıp elimizde testisleri yere inmiş bir oyuncu olduğunu söyle. | Open Subtitles | رائع. عاودي الاتصال به وأبلغيه أن لدينا ممثل خصيتيه متدليتان |
- Gerçekten. onu aramayı denedim. | Open Subtitles | -أفتقده حقا وقد حاولت الاتصال به |
Sanırım bu onu Arayabileceğim anlamına geliyor, değil mi ? | Open Subtitles | أنا أعتقد أن هذا يعني أنه يمكنني الاتصال به, أليس كذلك؟ |
Onu arayabilir misin? | Open Subtitles | ايمكنك الاتصال به ؟ |
Böyle giderse onunla irtibata geçmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | من ناحية أخرى أنا أريد الاتصال به |
Ama yapacak işler var ve artık başa çıkamıyorum. O halde ara onu. | Open Subtitles | حسنا عليك الاتصال به لا أعرف اترك له رسالة |
Zaten arayamam ki. Telefonu bile yok. | Open Subtitles | لا استطيع الاتصال به على اية حال انه لايملك هاتف |
Numarası çekin üstünde. Onu arayayım diye böyle yaptı. | Open Subtitles | رقمه على الشيك لقد فعل هذا اذا اردت الاتصال به |
Saat altıda tekrar arayacağımı söylermisin ona? | Open Subtitles | حسناً اخبرة انني سأعاود الاتصال به في الساعة 6 |
Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor ya da kapsama alanı dışında da olabilir. | Open Subtitles | إن المشترك الذي تحاول الاتصال به غير متوفر أو خارج منطقة التغطية |