"الارض" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dünya
        
    • yere
        
    • yerde
        
    • toprak
        
    • yer
        
    • dünyada
        
    • dünyanın
        
    • dünyaya
        
    • dünyadaki
        
    • dünyayı
        
    • yerden
        
    • yat
        
    • toprağa
        
    • toprakları
        
    • toprağı
        
    Toplamda her gün 1,5 milyon tane 29 megapiksel Dünya görseli alıyoruz. TED إجمالاً، وبشكل يومي جمعنا 1.5 مليون صورة بدقة 29 ميجابكسل لسطح الارض.
    Birkaç bin yıl sonra Abydos ile Dünya arası da işlemeyecek. Open Subtitles خلال الاف السنين القليله لن تعمل ايضا بين الارض و ابيدوس.
    Yükselir, ters salto atıp gösteri yapar, sonra da yere düşerler. Open Subtitles التى تطير في الهواء عاليا وتتدحرج عكسا اتجاها الى الارض سقوطا
    Abby deponun yerde ne kadar kaldığını tahmin etti değil mi? Open Subtitles آبي حسـبت الفترة التي كانت بها على الارض ، أليس كذلك
    Sιğιrlarιnι batιya getirdin, ama sana vaat edilen toprak burasι mι? Open Subtitles احضرت قطيعك غربا ، ولكن هل هذه هي الارض الموعودة ؟
    "Nerede uyuyorsun ? " yer seviyesinin altındaki bir çadırda uyuyorduk çünkü; Antraktika nın rüzgarı çok kuvvetliydi ve her şeyi uçuruyordu. TED اين تنامون؟ كنا ننام في خيام قليلة الارتفاع و قريبة من الارض لان الرياح قوية جدا بحيث تزيل كل شيئ في طريقها
    Milyonlarca ve milyarlarca yıllarının neredeyse tamamında dünyada hiç bir yaşam formu yoktu. TED فعلى مدى ملايين وبلايين السنين لم يكن هناك حياة على الارض على الاطلاق
    ve her gece, Firavun, dünyanın altından akan nehirlerle, doğuya geri dönecek. Open Subtitles وكل ليلة سوف يعود الى الشرق بواسطه النهر الذى يجرى تحت الارض.
    Bu da demek oluyor ki, Dünya'ya asla geçitten dönemezsin. Open Subtitles ذلك يعني انك ان تعود ابدا الي الارض عبر البوابة
    Sana şunu söyleyeceğim nereye kaçarsanız kaçın sizi bulacağız aynen Dünya'yı bulacağımız gibi. Open Subtitles سأقول لك هذا لا يهم اين ستكون سنجدك اينما كنت كما سنجد الارض
    Özel savaş operatörü tarafından, Dünya üzerinde her yerde her zaman kullanılabilir. Open Subtitles يستطيع ان يضع بداية الحرب فى اى مكان فى الارض واى وقت
    Ben Dünya gezegenindenim ve halkım inatçı ve bildiklerini okurlar. Open Subtitles لذلك انا قادم من كوكب الارض والناس عنيدين ومتمسكين بأرأهم
    ..bunu al, yere koy, gözlerini kapat ve kendini bırak. Ne dersin? Open Subtitles خذ هذه ضعها على الارض واغلق عينيك واجنن عليها ما رأيك ؟
    Bense yataktan kalkınca her yerimin yere değeceği gün gelecek diye korkuyorum. Open Subtitles وانا اقلق حول اليوم الذي سأنهض فيه من السرير والتجاعيد تلامس الارض
    Belki uykusunda ölen insanlar aslında rüyalarında düştüklerini ve yere çarptıklarını görüyorlardır. Open Subtitles ربما الناس الذين يموتون وهم نائمون ربما يكونوا يحلمون بالسقوط ويضربون الارض
    Bu yer, bu toprak -evin- sevgili saydığın her şeyin son özgürlük noktası. Open Subtitles هذا المكان،هذة الارض.بيتك أنها أخر محطة لنيل الحرّية لنقبض على كلّ شيء غالى
    Yeni biriyle görüşmeden önce genellikle bir yer sarsıntısı olması gerekiyor. Open Subtitles عادةً قبل أن تقابل أحداً جديداً ينبغي على الارض أن تتحرك
    Çünkü dünyada bugün 8,650 farklı kuş türü var, bay Carter. Open Subtitles لان هناك فيما يقرب من 8.650 من الطيور علي وجه الارض
    Öldüğü zaman cennetin ve dünyanın üzerindeki karanlığı gördün mü? Open Subtitles انت رأيت الظلام الذى ملأ السماء و الارض حين مات
    İblisler dünyaya geldiler şu anda bu istasyona geldikleri yoldan. Open Subtitles الشياطين تمشي على الارض كما تمشي على هذه المحطه الان
    dünyadaki Autobot şehrine, özel bir araştırma gezisi düzenlemeni istiyorum. Open Subtitles اريد ان اجرى مراقبة خاصة من مدينة الاوتوبوت على الارض
    Hans Zarkov. Gezegenimiz dünyayı kurtarmak için bu ikisini kaçırdım. Open Subtitles اسمى هانز زاكروف انا عالم لقد اختطفتهم لانقاذ كوكبنا الارض
    Bilmem. Saçını koklarım. Eğilip yerden bir şey almasını isterim. Open Subtitles و تلتقط الاشياء من الارض كل شيىء مكتوب فى التوبيخ
    yat! Kalk! yat! Open Subtitles على الارض , على قدميك على الارض , على قدميك
    Katie Elder'ın cenazesini kocasının yanına gömerek, toprağa emanet ederken, ruhunu da sana emanet ediyoruz. Open Subtitles غادرتنا اختنا العزيزة كاتي الدر الى عنايتك بينما ندفنها نحن تحت الارض بجانب زوجها
    Sulak alanların yakınındaki toprakların yakınındaki toprakları da sulak alan sayın gitsin. Open Subtitles لماذا لم يتضمن الارض المجاورة الي الارض التي تعبتر قريبا محمية ؟
    Ama banka toprağı alınca, yapacak başka bir şey bulmak zorunda kaldım. Open Subtitles ولكن البنك استولى على الارض لذا يجب ان اجد شيئاً اخر لافعله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more