"الاستمرار في" - Translation from Arabic to Turkish

• devam etmek
• devam et
• etmeye devam
• sürdüremem
• sürekli
• devam edin
• şekilde devam
• devam etmektir

Başarılı bir cep diyetindeyim ve bu şekilde devam etmek istiyorum.
نفّذت نظاماً غذائياً ناجحاً للجيب وأريد الاستمرار في ازالة ذلك الوزن.

Kizlar, çalismaya devam etmek zorunda kalir tek yolu bu.
لأجل الفتيات اللاتي يُردنَ الاستمرار في العمل انها الطريقة الوحيدة

Aramaya devam etmek istedi ama olaylar gelişti, insanlar öldü.
لقد أراد الاستمرار في البحث ولكن وقعت أمور ومات أشخاص

Dinle, sen sıkı çalışmaya devam et tamam mı?
استمع الاستمرار في العمل صعب جدا اليس كذلك ؟

Doğal dünyaya ihtiyacımız var. Şu an yaptığımız hızda onu tahrip etmeye devam edemeyiz.
نحن بحاجة للعالم الطبيعي. ولا نستطيع الاستمرار في تدميره بالمعدل الذي نقوم به الآن.

Ona yalan söylemeyi sürdüremem.
يجب أن اتعامل مع هذا لا يمكنني الاستمرار في الكذب عليه

Madalyonun diğer tarafında ise, sürekli olarak yetenekli, seçilmiş ve yönetmek için doğmuş gibi övülmenin de dezavantajları vardır.
وعلى الجانب الآخر من هذا الامر ان الاستمرار في القول اننا موهوبون .. واننا خلقنا لكي نحكم .. وان نتحكم بالمجتمع

Gidip bize karşı savaşmaya devam edin diye mi?
حتى تتمكنين من الاستمرار في القتال ضدنا؟

Yani tüm yapmanız gereken, önceden yaptıklarınıza devam etmektir.
كل ما عليك فعله هو الاستمرار في فعل ما انتهيت منه سابقاً

Bir dişi için üremeye devam etmek her zaman daha avantajlıdır, mevcut çocuklarına ve torunlarına bakıyor olsa bile.
في أغلب الأحيان يكون الاستمرار في التزاوج مفيدا أكثر حتى لو كانت تعتني بأطفالها وأحفادها.

devam etmek istediğini biliyorum, Wilhelm.
فيلهلم، أعلم أنك تريد الاستمرار في هذه الرحلة.

Daha fazla yaşamama izin verileceğinden şüpheliyim... ve yine de gerçekten yaşamaya devam etmek istiyorum.
أشك أنه سيسمح لي بالعيش أكثر من ذلك ورغم ذلك أرغب كثيرا في الاستمرار في الحياة

Yani devam etmek istiyorsan, dediğimi yap.
لذا إن أردت الاستمرار في عملك نفذ ما أقوله لك

Tek yapmanız gereken, oynamaya devam etmek.
ما عليكم فعله يا رفاق هو الاستمرار في اللعب

Bu şeyi devam ettirmeye ısrar ediyorsan en azından ikimizin de zamanını boşuna harcadığını kabul edecek kadar saygı göstererek devam et.
لو أصررت على الاستمرار في هذا الاختبار فعلى الأقل أخبرني أنّنا نضيّع وقتنا فقط

Hamile değilsen yürümeye devam et.
الا اذا كنت حامل يمكنك فقط الاستمرار في التحرك

Bana bir iyilik yap ve hastalar üzerinde hatalar yapmaya başlarsam ama yine de ameliyat etmeye devam edersem, beni vur.
أسدي لي معروفاً وأطلقي النّارَ عليّ إن بدأتُ أخطئ في عملي مع المرضى وظننتُ أنّ عليّ الاستمرار في العمل

- Biliyordum! - Ama bunu kabul etmek istemedim çünkü bunu kabul etmenin delirdiğim anlamına geleceğini düşünüyordum ama bunu inkar etmeye devam etmenin daha da delice olduğunu fark ettim.
لم ارد الاعتراف بذلك لنفسي لأني ظننت ان هذا يعني اني مجنونة ولكن الاستمرار في انكاره بدأ يشعرني بأني مجنونة أكثر

Bunu sürdüremem, yapamam.
. لا استطيع الاستمرار في هذا, لا استطيع

40 tonluk bir hayvanı izlemenin kolay olduğunu düşünürsün ve burada altı tane olmasına rağmen sürekli onları kaybedip duruyoruz.
قد يعتقد المرء أن الاستمرار في تعقب حيوانٍ بوزن 40 طُنا هو أمر هيّن. ولدينا ستة منهم هنا، وما زلنا نفقدهم.

Lütfen St.Francis'e yardım etmeye devam edin.
الرجاء الاستمرار في مساعدة القديس فرانسيس و

Ve ben de ona çekip gitmesini, hayatına mümkün olduğunca güzel bir şekilde devam etmeye çalışmasını ve beni unutmasını söyledim.
وطلبت منها ان تخرج و تحاول الاستمرار في حياتها بأفضل طريقة، بحيث تنساني

Ama bunu yapmanın en iyi yolu onun anısına yapatığımız en iyi şeyi yapmaya devam etmektir.
ولكن أفضل طريقة لتكريم ذكراها، هو الاستمرار في عملنا