"الاهتمام" - Translation from Arabic to Turkish

• ilgi
• dikkat
• ilgiyi
• halletmem
• ilginç
• ilgisini
• göz kulak
• ilgilenmek
• önem
• ilginin
• değer
• dikkati
• dikkatini
• ilgiye
• bakmak

Sırf çocuğun teki bana bir zerre ilgi gösterdi diye.
كل هذا لأن فتى ما أبدى قليلاً من الاهتمام بي

Aslında, canı cehenneme. Biraz ilgi çekmek hiç fena değilmiş.
تباً لما قلت سابقاً جميل أن يحظى المرء ببعض الاهتمام

Temizlikçi heryere gidebilir Kimse para öderken ona dikkat etmez.
البواب يذهب لأي مكان وكل مكان ولا أحد يعيره الاهتمام

Bunu elinizden geldiğince dikkat ve önem ile halledeceğinize güvenim tam.
أنا متأكدة أنك ستتولى أمر هذا. مع الاهتمام البالغ و الرعاية

"Gerçekten mi?" dedi. Ve o anda gözlerindeki ilgiyi gördüm.
واستطعت أن أرى بريقا من الاهتمام و التشوق في عينيه

Tutarsız olmak istemiyorum ama benim bazı halletmem gereken bazı aile meseleleri var.
الان، لا اريد ان أبدو فظًا،لكنلديّبعض .. لدي شأن عائلي عليّ الاهتمام به

Kanka, bunu mantıklı kılan şey bağımlı bebeklerin sonunda ilgi ve alaka görmeleri.
الشيء المنطقي في هذا الأمر، أن هؤلاء الأطفال ينالون أخيراً الاهتمام الذي يحتاجونه

Bunların, ilgi odağı olmak için benim uydurduğum bir şey olduğunu düşündü.
يعتقد أنه شيء اختلقته حتى اسبب المشاكل وحسب وأن أكون محط الاهتمام

Bir şey teklif etmek bir şey istemekten daha çok ilgi gösterdiğini belirtir.
عرض شيئا ما يدل على مزيد من الاهتمام اكثر من طلب شيئ ما

Hazinelerimizi ev sahibine götürdük, doğal olarak, benden çok daha fazla ilgi çekti.
واخذنا كنوزنا وذهبنا الى مالكة المنزل حيث لم أتفاجىء ان كنز غريمي قد نال الكثير من الاهتمام اكثر من كنزي ..

Hiç kimse bu adamların yaptıklarına dikkat etmiyor mu?
هل يعير أي أحد الاهتمام لما يفعله أؤلئك الناس ببعض الأشياء؟

Çokça öfke, çılgın neşe, çokça dikkat, zulümdü.
كان هناك الكثير من الغضب فكاهة مجنونة ، الكثير من الاهتمام ، والغضب.

Çocuğunuzun gittikçe daha gürültülü öfke nöbetleri geçirmesinin en emin yolu, ilk kez kriz geçirdiği zaman ona dikkat vermenizden geçer.
أضمن طريقة لجعل نوبات غضب طفلك تتعالى بإعطائه الاهتمام في المرة الأولى التي يصرخ فيها بدون سبب.

Bu tür adaletsizliklerin beraberinde ortaya çıkan toplumsal zorluklar bir takım ilgiyi hak ediyor.
التحديات المجتمعية التي تظهر مع هذا النوع من عدم المساواة تستحق بعض الاهتمام.

Ama bu gece bir isi halletmem gerek.
بودي ذلك .. لكن هناك شيء الليلة علي الاهتمام به

İlginç olan şey pek de önemli görünmeyen buradaki şu küçük kırmızı leke.
والمثير فيها هو هذه النقطة الحمراء الصغيرة هنا والتي لا تثير الاهتمام ابداً

Takımını ispiyonladın, herkes birkaç eski katile olan ilgisini kaybeder.
لقد وشيت بطاقمك يفقد الجميع الاهتمام بقلة من المجرمين القدامى

Ama bana göz kulak olmandansa, birbirimize göz kulak olmayı denesek nasıI olur?
ربما بدلاً من محاولتك الاهتمام بي نتفق علي أن نهتم ببعضنا البعض

Seni görmek, duymak ya da seninle ilgilenmek için fazla kızgındım.
غاضبة جدا عن مقابلتك او الاستماع اليك او الاهتمام لامرك ..

Yoksa ekonomik karların çıkarlarına çevrenin iyiliğinden daha çok önem verme deneyiminden mi?
أو ربما يبحثون عن خبرة إعطاء أولوية للأرباح السياسية عوضاً عن الاهتمام بالبيئة؟

Yaşan fosillere duyduğun ani ilginin, nasıl ortaya çıktığını düşünüyordum.
أظنني لا أعرف أنى لك بهذا الاهتمام المفاجئ بحياة الحفريات.

Kesinlikle düşünmeye değer, yaşlı çocuk.
انها بالتأكيد تسترعى الاهتمام ايها الفتى العجوز

Tek yapmamız gereken dikkati göz bölgesinden uzaklaştırmak.
علينا فقط جذب الاهتمام بعيداً عن منطقة العين

Üzgünüm ama, müşterilerin dikkatini çekmemeliyiz.
اسف يا رجل ، فأنا قليل الاهتمام بالزبائن

Öğrencilerimiz okula kabul edildiklerinde, 20 - 30 kişilik küçük bir sınıfa yerleştiriliyorlar ki özel ilgiye ihtiyacı olanlar alabilsin diye.
عندما يتم قبول طلابنا يوضعون في صفٍ صغير يتألف من 20 إلى 30 طالباً لضمان حصولهم على الاهتمام الشخصي لمن أراد ذلك.

Sana bakmak isteyen ve buna büyükannenden daha hazırlıklı olan insanlarla.
أشخاص يريدون الاهتمام بك واستعدادهم أكبر لعمل هذا من جدتك حاليا.